Sağlık Müdürü Dr. Tiryaki, artan hava sıcaklıkları konusunda vatandaşlara uyarılarda bulundu
Hatay İl Sağlık Müdürü Dr. Ümit Mutlu Tiryaki, artan hava sıcaklıkları konusunda vatandaşlara uyarılarda bulundu. Yaz mevsiminin en sıcak günlerini yaşadığımız şu günlerde, sıcaktan ve güneşten nasıl korunacağımızı bilmenin hayati önem taşıdığına değinen Dr. Tiryaki, bu konuda vatandaşlarımızın dikkatli olmalarının çok önemli olduğuna vurgu yaptı.
Ülkemiz genelinde ve ilimizde sıcakların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı, sıcak havalarda bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamasının gerekliliğine değinen Dr. Tiryaki, araçların iç ısılarının, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükseldiğini, bu yüzden araçların terk edilirken, içeride kimse kalmadığından emin olunmasının gerekliliğini bildirdi, yüksek sıcaklık değerlerinin değişik bünyelerde çok farklı klinik sendromlara, fizyolojik streslere, hastalıklara ve hatta ölümlere bile neden olabileceğine dikkat çekti.
Sıcakların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bu günlerde kanser hastaları, kemoterapi hastaları veya değişik deri hastalığı olanların güneş ışınlarından korunmaya özellikle dikkat etmesinin önemine değinen Dr. Tiryaki, alınabilecek önlemler il ilgili şunları sıraladı: “Güneş ışınlarının etkisinin güçlü olduğu saat 10.00-16.00 arasında güneş ışınlarından kaçınmalıdır. Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol giysiler tercih edilmeli, şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidir. Yoğun fizik aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır.
Risk altındaki yetişkinler ve yaşlılar, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir. Bebekler ise bu açıdan daha sık izlenmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı, bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmeli. Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmeli. Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı, yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalı. Her gün en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmeli, soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir.
Diğer önemli hususta yükselen hava sıcaklarına bağlı olarak su ihtiyacı da artmaktadır. Su kaynaklarının kontrolü ve temiz su tüketimi çok önemlidir. Evlerdeki su depolarında günlerce bekleyerek gelen suları içmesek bile, ellerin temizliği, sebze ve meyvelerin yıkanması, banyo ve tuvalette kullanımı, dişlerimizin fırçalanması, bulaşık ve çamaşır yıkanması ile de, sudaki mikroplar vücudumuza girmektedir. (Tifo, Tifüs, Dizanteri, Kolera ve Hepatit, Lejyoner gibi hastalıklar yayılmaktadır.) Periyodik temizlikleri yapılmayan birçok su deposunda; solucan, böcek, çamur, pas ve mantar tabakaları oluşur. Bunu önlemenin tek yolu; sadece bu tür oluşumları temizlemek için özel üretilmiş olan temizlik maddesi kullanarak su deposunu yılda en az bir defa periyodik olarak hijyenik temizlik yaptırmak ve dezenfekte ettirmektir.
Sıcak havalarda konforlu olabilmek ve verimli çalışabilmek için kullanılan klimalar aynı zamanda sağlığımız açısından ciddi sorunlara da neden olabiliyor. Klima yoluyla bulaşan en önemli hastalık “klima hastalığı” olarak da adlandırılan “Lejyoner hastalığı, lejyonella bakterisi tarafından oluşan ve ölüme kadar yol açabilen ciddi bir zatürre hastalığıdır. Lejyonella bakterisi, nemli ve sulu ortamda yaşayıp çoğalmaktadır. En yaygın bulaşma yolu binadaki sıhhi tesisat ve klima tesisatıdır. Özellikle otel, hastane, iş merkezi ve fabrika gibi büyük kompleks yerlerde bu bakteriye daha sıklıkla rastlanmaktadır.
Bu hastalık dışında, özellikle iyi temizlenmeyen klimalarda üreyebilecek küf mantarlarının alerjik rinit ve alerjik astıma sebep olabileceği de unutulmamalıdır. Araçlardaki klimaların doğru kullanılmaması da sinüzit, kulak iltihapları ve yüz felci gibi sorunlara neden olabilmektedir. Bu yüzden araçlarda klima kullanırken havanın direkt yüze ve göğse değil, ön cama doğru yönlendirilmesi bu sorunların oluşmasını engelleyecektir. Halkımızı sağlıkları riske atmadan tüm bu önlemleri alma konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyor, sağlıklı günler diliyoruz.” -Mehmet ÖZGÜN-