Bir hafta sonra, 14 Şubat Dünya Öykü Günü’nü kutluyoruz.
14 Şubat Sevgililer Günü’ne hiçbir zaman sıcak bakmadım.
14 Şubat’ı, her zaman tüketim toplumunun bir dayatması olarak görmüşümdür.
14 Şubat, tüketim piyasasını canlandırıyor, hediyeler alınıp veriliyor, vitrinler süsleniyor. Sevgi, adeta metalaştırılıyor.
14 Şubat, 2002 yılından bu yana Dünya Öykü Günü olarak da kutlanıyor.
Ünlü bir öykücü, her yıl “Dünya Öykü Günü Bildirisi”ni hazırlıyor ve bu bildiri etkinliklerde okunuyor.
Dünya Öykü Günü, Sait Faik’in “Bir insanı sevmekle başlar her şey” sözünden hareketle 2002 yılında düzenlenen Öykü Forum’la ilk olarak ülkemizde yaşam buldu.
2003 yılında Türkiye PEN Merkezi, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Edebiyatçılar Derneği tarafından geliştirilerek “14 Şubat Dünya Öykü Günü Projesi” haline getirildi. 27 Kasım 2003’te Mexico City’de yapılan 69. Uluslar arası PEN Dünya Kongresi’nde Çeviri ve Dilbilimsel Haklar Komitesi’nin projeyi kabul etmesi sonucunda Türkiye ile birlikte dünyada geniş bir coğrafyada 14 Şubat, Dünya Öykü Günü olarak kutlanmaya başlandı.
“Öykü anlatma geleneği’nin sanatsal/yazınsal düzeyde bir kültürel birikim taşıması, bu anlamda belki yazınsal bir tarih bilincini de barındırıyor olması, ayrıca ‘gelenek’ diye dışlanmamasını gerektiren bir sonuç yaratır. Dengbéjlik de farklı bir sözel kültür etkinliğidir. Belki Alevi kültürü içindeki “dede”nin de böyle bir aktarıcı işlevi vardır. Ancak dengbéjlerin de çeşitli ekonomik, tarihsel ve toplumsal nedenlerle, özellikle yazılı kültür koşullarını oluşturamamış ya da bu koşulları siyasal erklerce engellenmiş toplumlarda çok ciddi “kültür taşıyıcıları” olduğu yadsınamaz.”
2003 yılından bugüne, farklı etkinliklerle Dünya Öykü Günü’nü hep kutladık.
16 sene içinde çok sayıda ulusal öykücüyü kentimizde ağırladık.
Antakya, ulusal alanda çok ünlü öykücüler yetiştirmiştir.
Modern Türk öykücülüğünün öncüsü Bekir Sıtkı Kunt Antakyalıdır. Onun öykülerini ( Memleket Hikâyeleri (1933), 2. Herkes Kendi Hayatını Yaşar (1941), 3. Yataklı Vagon Yolcusu (1948), 4. Ayrı Dünya (1952), 5. Arzu ile Kanber (1940) tekrar tekrar okumanın zamanıdır.
Ayla Kutlu Antakyalıdır. Böyle anlamlı bir günde, Zehir Zıkkım Hikayeler’ini, Sen de Gitme Triandafilis’ini hediye edelim sevdiklerimize..
Burhan Günel Antakyalıdır. Kar Düşleri’ni, Çiçekler Korunağı’nı, Başka Bir Yaz’ını.. Gül niyetine hediye edelim sevdiğimize.
Sezer Ateş Ayvaz’ın öykülerine aşina mıyız? Küllenmiş Bir Kuşu Yakalamak, Tamiris’in Gece Suçaları’nı, Aynalarda Yaz’ı kaçımız okumuştur? Şimdi tam zamanı, bu yapıtlarla tanışmanın
Dursaliye Şahan, Cemile Cerep, Necla Karataş, Recep Yıldırım, Sinan Seyfittinoğlu, Musa Artar, Muhsin Boz, Murathan Çarboğa, Güler Kalem… Ulusal alanda güzel öyküler yazdılar.
Aalen Antakya Kültür Derneği Öykü Atölyesinin öyküleriyle tanışın bu anlamlı günde.
Dernek olarak öyküyü hep önemsedik. Onlarca öykü seçkisi hazırladık.
2007 yılında Azebaycan’ın başkenti Bakü’de Türkçe ve Azerice basılan “Antakya Öykü Antolojisi”ni öykü dostları biliyor mu acaba?
15 Şubat Cumartesi günü, Dünya Öykü Günü’nü kutluyoruz. Öykücü Cemile Cerep’in hazırlayacağı etkinlikte, Musa Artar, Muhsin Boz, Azime Kayman ve Seval Karataş Öyküleriyle yer alacaklardır.
Tüm sanatseverlere öykünün güzelliği ile iç içe, güzel bir hafta sonu dileği ile.
YORUMLAR