‘Evet’ mi ‘Hayır’ mı?
Devlet’in yönetim şeklini, Meclis’in rakamsal içeriğini, Hükümet modelini ve daha birçok şeyi değiştirme hedefli Anayasa Değişikliği Paketi’nin oylama anı için sadece 16 gün kaldı. Peki, neyi oylayacağımızı biliyor muyuz?
Aslen Hatay’lı olan, Hukukçu/Akademisyen Yrd. Doç. Dr. Neval Oğan Balkız, yaklaşan 16 Nisan Referandumu noktasında kaleme aldığı son yazısında, ‘Neden Hayır’ denilmesi gerektiğine işaret ederken, bunun gerekçesine ise çarpıcı detaylar ekledi. “Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde özgürlük olmaz. Hakların güvenceye alınmadığı, kuvvetler ayrılığı olmayan bir toplumda Anayasa yoktur” diyen Balkız, şöyle devam etti:
“Biliyoruz. ‘Evet’ çıkması halinde;1982 Anayasası yürürlükte kalmaya devam edecektir. Ancak bu anayasa, gerçek anlamda bir anayasa değil, iktidarı sınırlamayan, tam tersine iktidarı tek adam şahsında mutlaklaştıran, kişi haklarını korumayan “görünüşte” bir Anayasa olacaktır! Devlet; anayasal değil, görünüşte bir anayasası olan devlet haline gelecektir.
Biz, anayasa değişikliğine, tek adam rejime hayır derken, bugüne kadar on dokuz kez değişen ancak otoriter ve anti demokratik özelliklerini koruyan 1982 Anayasasına da hayır demiş olacağız. Biliyoruz ki, referandumda hayır çıkması halinde ancak; insan merkezli, demokratik, çoğulcu ve özgürlükçü bir Anayasayı birlikte yapma olanağını yaratabiliriz.”
-TEK ADAM MI?-
Mevcut ‘değişiklik’ noktasında iktidarı da eleştiren Balkız, şunları söyledi:
“AKP, iktidarın, kendilerine ‘doğuştan bahşedildiğine ya da yetenekleri nedeniyle sınırsız ve sonsuz şekilde kendine verildiğine” ilişkin bir anlayışla hareket ediyor. Referanduma sunacağı anayasa değişikliği ile; yasama organı ( TBMM ) ile yürütme organlarını tek bir kişinin şahsında bütünleştirmeyi, tüm bu yetkileri sınırsız ve kontrolsüz şekilde ‘tek adam’a devretmeyi; yargı yetkisini de bütünüyle bu tek adama bağlamayı; Cumhurbaşkanı sıfatı ile bu yetkileri kullanacak kişi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çoğunluğunun aynı siyasi partide olmasını sağlamayı ve böylece, tek adamlı kuvvetler birliği rejimi kurmayı amaçlıyor. Muhafazakâr, milliyetçi İslamcı, otoriter yönetim anlayışını, çok daha katı bir tek adam/totaliter rejimine dönüştürmeyi istiyor.”
Peki, EVET ve HAYIR tercihi yapacak vatandaşlar, 16 Nisan’da nasıl bir süreçle karşılaşacaklar? Ne yapacaklar? Sandık adreslerinde bulunurken neye dikkat edecekler? Biraz da bu kısma bakalım mı?
-OY ZAMANI-
Sandık başına gelen seçmen; Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını taşıyan; Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı(TCKK), Geçici Kimlik Belgesi, nüfus cüzdanı, resmî dairelerce verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, evlenme cüzdanı, askerlik belgesi, sürücü belgesi, hâkim ve savcılar ile yüksek yargı organı mensuplarına verilen mesleki kimlik kartı, avukat, noter ve askerî kimlik kartı gibi kimliğini tereddütsüz ortaya koyan resimli, resmî nitelikteki belgelerden birini başkana verir ve seçmen sıra numarasını söyleyecek. Bu belgelerden birini vermeyen seçmen, oy kullanamayacak.
Belediyeler ile köy veya mahalle muhtarlarınca düzenlenip onaylanan kimlik belgeleri seçmenin kimliğinin tespitinde geçerli olmayacak.
Üzerinde Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası olmayan, resimli ve resmî bir kimlik belgesi ibraz eden seçmenin oy kullanabilmesi için, bu belgelerin yanında ayrıca seçmen bilgi kâğıdını veya nüfus müdürlüklerince verilmiş nüfus kayıt örneğini ibraz etmesi ise şart…
Ceza infaz kurumlarında tutuklu ya da taksirli suçlardan hükümlü bulunan seçmenlerden, yukarıda sayılan kimlik belgeleri bulunmayanlar için, cezaevi idaresince verilmiş belge, kimlik belgesi yerine geçecek.
-SEÇİM PROGRAMI-
31 Mart: Başvuran siyasi partilerin radyo ve televizyonda yapacakları propaganda konuşmalarının yayın ve zaman sıralarının belirlenmesi için YSK tarafından ad çekilecek.
9 Nisan: Yurt dışı temsilciliklerde oy verme işlemi sona erecek. Propaganda serbestliği ve bir kısım seçim yasakları başlayacak. Radyo ve televizyon propaganda konuşmalarına başlanacak.
12 Nisan: İlçe seçim kurulu başkanlıklarınca malzeme torbaları sandık kurulu başkanlarına teslim edilecek.
15 Nisan: Seçim propagandası saat 18:00’de sona erecek.
16 Nisan: Oy kullanma günü.
-NELER DEĞİŞECEK?-
16 Nisan’daki referandumda yüzde 50 + 1 oy çıkması durumunda, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin (Başkanlık) 2 yıl içerisinde uygulamaya geçirilmesi öngörülüyor. Peki, ‘EVET’ çıkarsa, Türkiye’nin yönetim tablosunda neler mi değişecek?
Mahkemelere yeni tanım geliyor: Mahkemelerin tanımındaki “bağımsız” ibaresinin yanına “tarafsız” tanımı da getiriliyor.
Milletvekili sayısı artıyor: 550 olan milletvekili sayısı 600’e çıkarılıyor.
Seçilme yaşı düşüyor: Daha önce 25 olan seçilme yaşı, yeni sistemde 18’e düşecek. 18 yaşında Meclis’e girenler askerlikten muaf tutulacak.
Seçimlerin yapılması: Teklife göre, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri aynı anda, 5 yılda bir yapılacak.
Yasalar nasıl çıkarılacak: Yasama görevi Meclis’te olacak. Milletvekillerinin sunacakları teklifin kabul edilmesi durumunda Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulacak. Bunun yanında OHAL, af, para basmak, savaş yetkisi ve milletlerarası anlaşmalar da Cumhurbaşkanı tarafından onaylanacak.
Denetim yetkisi: Meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru önergeleriyle denetim yolu açık olacak.
Cumhurbaşkanı’nın seçimi: Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilirken, görev süresi milletvekilleri gibi 5 yılla sınırlı olacak. Seçilen Cumhurbaşkanı iki defa görev yapabilecek. Bunun yanında 100 bin seçmen ve en az yüzde 5 oya sahip siyasi partiler aday gösterebilecek. İlk turda seçim yapılamazsa, ikinci pazar günü seçim yenilenecek.
Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkileri: Anayasa değişikliğiyle hükümet etme sistemi değişiyor. Cumhurbaşkanı devletin başı görevini üstleniyor. Halkoylamasında sunulan metinle “başbakanlık” kalkıyor, görev ve yetkileri cumhurbaşkanına geçiyor. Cumhurbaşkanı kanunları onaylama, Meclis’e geri gönderme ya da Anayasa Mahkemesi’ne gönderme hakkına devam ediyor. Cumhurbaşkanı, yardımcılarını ve bakanları atama yetkisine sahip olurken, “başbakan”lık makamı lağvediliyor. Bunun dışında Cumhurbaşkanı üst kademe kamu yöneticilerini atama ve görevden alma ile diplomat görevlendirme yetkisine sahip oluyor. Cumhurbaşkanı’nın “Başkomutanlık” sıfatı devam edecek. Yürütme yetkisine ilişkin kararname çıkarabilecek. Ancak Anayasa’da yer alan konularda kararname çıkaramayacak.
Cumhurbaşkanı’nın yargılanması: Madde, Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılmasını öngörüyor. Meclis, önergeyi en geç 1 ay içinde görüşüp, üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verecek. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclis’teki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak 15 kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılacak. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığı’na sunacak. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilecek.
Cumhurbaşkanı’nın yardımcıları ve vekaleti: Cumhurbaşkanı için yardımcı sınırlaması bulunmuyor. Bunun dışında Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması durumunda 45 gün içerisinde seçim yapılacak. Cumhurbaşkanı’na, Cumhurbaşkanı’nın atayacağı yardımcısı vekalet edecek ve yetkilerini kullanabilecek.
Seçimler: Meclis üye tamsayısının 5’te 3 çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek. Cumhurbaşkanlığı ile milletvekili seçimleri birlikte yapılacak. Bunun yanında Cumhurbaşkanı da seçimlerin yenilenmesi kararını alabilecek.
OHAL durumu: Cumhurbaşkanı, ayaklanma, savaş hali, afet, salgın gibi olaylarda 6 ayı geçmemek üzere OHAL ilan edebilecek. Meclis gerekli gördüğü takdirde OHAL süresini kısaltabilecek, uzatabilecek veya kaldırabilecek. Cumhurbaşkanı, savaş halleri dışında 4 ayı geçmemek koşuluyla OHAL’i uzatabilecek. OHAL döneminde çıkarılan kararnameler 3 ay içerisinde Meclis’te görüşülecek, aksi takdirde yürürlükten kalkacak.
Askeri yargı kalkıyor: Yargıda birlik için askeri mahkemeler kaldırılarak, görev ve yetkileri sivil mahkemelere devrediliyor. Ancak savaş durumunda askeri mahkemeler sadece askeri suçları yargılamak için kurulabilecek.
HSYK’da isim değişikliği ve mahkemeler: Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun ismindeki “yüksek” ibaresi kaldırılıyor. 13 üyeli HSK’nın Adalet Bakanı ve Müsteşarı doğal üye olacak. Bunun dışında 4 üyesi birinci sınıf hakim ve savcılar arasından Cumhurbaşkanı’nca, 3 üyesi Yargıtay, bir üyesi Danıştay, 3 üyesi yükseköğretim kurumları ile avukatlar arasından Meclis tarafından seçilecek.
Bütçe yapma hakkı: Cumhurbaşkanı’nın tek kanun yapma hakkı bütçe üzerine olacak. Cumhurbaşkanı, mali yılbaşından 75 gün önce Meclis’e bütçeyi sunmak zorunda. Meclis’in onaylaması durumunda yürürlüğe girecek kanunun onaylanmaması durumunda ise geçici bütçe yapılacak.
Sıkıyönetim kalkıyor: “Sıkıyönetim” ibaresi kalkarken, Bakanlar Kurulu yetkileri Cumhurbaşkanı’na devrediliyor. “Başbakan” ifadeleri “Cumhurbaşkanı Yardımcıları” ifadesi şeklinde değiştirilecek.
Son madde: Halkoylamasında evet çıkması durumunda, yasalardaki ilgili maddelerin de düzenlenmesi hükmü getiriliyor.
-Tamer Yazar-