Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eğitim Sen, “Yüz Yüze Eğitim”i Savunuyor

MEB, tüm tedbirleri almak

MEB, tüm tedbirleri almak zorunda!

Hatay Eğitim Sen, 6 Eylül Pazartesi günü başlatılan ülke genelindeki yüz yüze eğitimi savunurken, Bakanlığın, bu süreçte gerekli tüm önlemleri alması gerektiğini duyurdu.
Hatay Eğitim Sen açıklamasında, yeni eğitim öğretim yılının, salgınla ilgili kaygılar, aşı ve test tartışmaları, LGS sonrası istediği okul türüne yerleşemeyenler, kalabalık sınıflar, öğretmen açıkları, özel-devlet arasındaki uygulama farkları gibi bir dolu sorunun gölgesinde 6 Eylül’de başladığı hatırlatıldı ve şöyle denildi:
“Eğitim-Öğretim yılı Kovid-19 salgınının gölgesinde açılırken, okulların salgın koşullarına karşı hazır olduğunu söylemek mümkün değil. Kovid-19’un pandemi olarak ilan edildiği Mart 2020’den bugüne, dünyanın pek çok ülkesinde sağlık ile birlikte eğitim sorunları öncelikli olarak değerlendirilip, öğrencilerin salgın sürecinden en az etkilenmesi için gerekli tedbirler alınmış, çok sayıda ülke de okulları açık tutabilmek için büyük çaba sarf etmiştir. Türkiye ise iş günü itibariyle bakıldığında, salgın süresince okulları en uzun süre kapatan ülkeler arasında yer almıştır. Okullara gerekli ödeneğin gönderilmemesi nedeniyle, eğitimin bütün yükü öğrenci velilerinin üzerine yıkılmaya başlanmış, kayıt parası başta olmak üzere, velilerden, sıvı sabundan deterjana kadar çeşitli adlar altında para toplanmaya başlanmıştır.
Geçmiş yıllarda olduğu gibi, okullarda temizliği sağlayacak personel eksikliği sorunu devam etmektedir. Uzun süredir İŞKUR personeli üzerinden sağlanan personel ihtiyacı sorununun çözülmesi için ayrılması gereken ödenekler ayrılmadığı gibi, okullarımızda sağlıklı bir ortamın düzenli bir şekilde oluşturulması için yardımcı personelin görevlendirmeleri de hala yapılmamıştır.
Yıllardır kadrolu yardımcı personel alımı yapılmamakta ve ihtiyaçlar, İŞKUR üzerinden geçici görevlendirmelerle geçiştirilmektedir. Gerekli personel görevlendirmelerinin okullar açıldıktan çok sonra yapılması ise önemli bir sorun olmayı sürdürmektedir.
Sağlıklı ve güvenli bir şekilde tam zamanlı yüz yüze eğitim için tüm eğitim bileşenlerinin aşı olması, her şeyden önce toplumsal bir sorumluluktur. Bu konuda tepeden inme kararlar yerine, kaygıları giderecek, bilimi rehber edinen ve konunun özneleriyle birlikte politika oluşturulması gerekmektedir. Özellikle aşı olmaktan kaçınan eğitim emekçilerinin, haftada iki gün virüsün yoğun olarak yer aldığı hastanelere gitmek zorunda bırakılmamaları, salgın sürecinden ders çıkarılarak işyeri hekimliği uygulamasına gidilmesi, bu sağlanana kadar bölge bölge oluşturulacak gezici sağlık ekipleriyle de testlerin işyerlerimizde yapılması önemlidir.
Eğitim Sen olarak, okulların yüz yüze eğitime hazır hale getirilmesi için atılması gereken somut adımları her fırsatta MEB ve kamuoyu ile paylaşmayı sürdürüyoruz.”
Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş imzalı açıklamanın son bölümünde de, tespit ve istekler şöyle sıralandı:
“-MEB, bugüne kadar seyreltilmiş sınıf uygulamasına ilişkin olarak,nasıl bir hazırlık içinde olduğunu, kaç yeni derslik yaptığını açıklamamıştır. Eğitim bileşenleri, yaz aylarında okullarda böyle bir çalışma olmadığını gözlemlemiştir. Bu eksikliklerin hızla giderilmesi gerekmektedir.
-Okullarımızın büyük bir çoğunluğunu oluşturan kalabalık okullarda, öğrenci ve öğretmen tuvaletlerinde gerekli genişletmenin ve lavabo sayılarının arttırılıp arttırılmadığının bilgisi mevcut değildir. Öğretmen odalarının en azından ikiye çıkarılması yönünde bir hazırlık da yoktur. MEB, okullara kaynak göndermeli ve ivedilikle bu düzenlemeler yapılmalıdır.
-Maske, sabun ve diğer hijyen malzemeleri konusunda okullarımızda ne düzeyde bir hazırlık yapıldığı, bu malzemelerin temininin birçok konuda olduğu gibi yine velilerimizin sırtına mı yükleneceği konusu muğlak durumdadır
-Okullarımızda sağlıklı bir ortamın düzenli bir şekilde oluşturulması için yardımcı personel olarak çalışan arkadaşlarımızın görevlendirmeleri hala yapılmamıştır. Birçok okulumuzda, velilerimiz ekonomik yük altına girmek zorunda kalmaktadır.
-Seyreltilmiş sınıf uygulaması tam anlamıyla hayata geçirildiğinde, öğretmen ihtiyacı ciddi düzeyde artacaktır. Zaman zaman temaslı veya hasta olabilecek öğretmenlerimizi de düşündüğümüzde öğretmen ihtiyacının giderilmesi için, bir an önce ve en az 100 bin öğretmen atamasının yapılması önemlidir. MEB’i, ek öğretmen atamaları konusunda bir an önce açıklama yapmaya çağırıyoruz.
-Taşımalı eğitim sistemine son verilerek, köy okullarının açılması gerekmektedir.
Salgın sürecinden olumsuz etkilenen öğrenci ve eğitim çalışanlarının psiko-sosyal açıdan desteklenmesine yönelik çalışmalar yapılmalı, MEB, bu süreci, başta TTB olmak üzere eğitim örgütleri, sendikalar ve veliler ile sürekli iletişim halinde yürütmelidir.
-Salgına karşı alınan önlemlerin ve ayrılan kaynağın şeffaf bir şekilde MEB tarafından açıklanması gerekmektedir. Okul terkleri, öğrenme kayıpları, dezavantajlı grupların kayıplarının telafisi için müfredat dâhil olmak üzere salgının eğitime etkileri tüm boyutlarıyla değerlendirilmeli ve bu kayıpların giderilmesi için MEB’in acilen gerekli adımları atması gerekmektedir.
-Pandemi koşullarında 40 dakikalık ders sürelerinin azaltılması için eğitim emekçilerinin de görüşleri alınarak gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
-Okul öncesi öğretmenleri, günde 6 ders ve 300 dakika blok ders yapmakta ve bu öğretmenlerin teneffüs hakkı bulunmamaktadır. 50 dakika olan ders sürelerinin azaltılması ve okul öncesi eğitim emekçilerinin de görüşleri alınarak teneffüs haklarının düzenlenmesi, pandemi koşulları dikkate alındığında, aciliyet kazanmaktadır. MEB’i bu konuda bir an önce somut adımlar atmaya çağırıyoruz.
-İmam hatip okullarının çoğunda kontenjanlar boştur. Öğrenci sayısı az olan imam hatip okulları, kalabalık sınıf mevcutlarının seyreltilmesi için yeniden düzenlenmeli, ihtiyaç fazlası imam hatipler akademik okullara dönüştürülmelidir.
-Okullarımızı ‘ama’sız ve ‘fakat’sız açabilmek, açık tutabilmek, ivedi bir ihtiyaçtır. Okullarımızın kapalı kalmasının yarattığı toplumsal zararlar düşünüldüğünde, bu konuda bütün sorumluluk MEB’in ve iktidarın omuzlarındadır.
-Tüm eğitim bileşenlerini, tam zamanlı yüz yüze eğitimin devam edebilmesi için gerekli duyarlılığı sağlamaya ve tedbirlerin tamamlanması için hak aramaya çağırıyoruz.” -Haber/ Cemil Yıldız-