Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

25 yıllık hukuksuzluk: Çöğürlü halkı isyanda!

Hatay’ın Samandağ ilçesi Çöğürlü Mahallesi’nde 25 yıldır faaliyet gösteren taş

Hatay’ın Samandağ ilçesi Çöğürlü Mahallesi’nde 25 yıldır faaliyet gösteren taş ocağına karşı bölge halkı, çevreciler ve sivil toplum temsilcileri ortak bir basın açıklamasıyla tepkilerini dile getirdi. Açıklamada, taş ocağının hukuka aykırı şekilde faaliyetlerini sürdürdüğü, çevreye, doğaya ve insan sağlığına ciddi zarar verdiği vurgulandı.

Yasalara ve raporlara aykırı

Basın açıklamasında, söz konusu taş ocağının hiçbir çevresel, hukuki ve toplumsal sorumluluk gözetmeden çalıştırıldığı belirtilerek, “Yasal ruhsat sınırları aşılmış, çevresel denetim raporları yok sayılmış, alınan kararlar uygulanmamış ya da masa başında yapılan göstermelik düzenlemelerle geçersiz kılınmıştır” denildi.
Açıklamada ayrıca, bölgenin sit alanı statüsünde olmasına rağmen gerekli koruma hassasiyetinin gösterilmediği ve Asi Nehri’nin ciddi şekilde tahrip edildiği ifade edildi. Bölgedeki ekolojik dengenin geri dönülmez biçimde bozulduğu ve başka santrallerden getirilen beton atıklarının da nehre döküldüğü kaydedildi.

Hukuksuzluk cezasız kalıyor

Taş ocağının birçok kez cezai yaptırımlara maruz kalmasına rağmen faaliyetine devam ettiği hatırlatılan açıklamada, “Kaymakamlık tarafından ‘patlatma yapılamaz’ denilmesine rağmen yasa dışı patlatmalar sürdürülmekte, bu patlatmalar sadece doğaya değil, insanların yaşam alanlarına da zarar vermektedir. Evlerde çatlaklara yol açmakta, halk sağlığı ve güvenliği tehdit edilmektedir” denildi.

Halkın iradesi yok sayılıyor

Açıklamada en dikkat çekici noktalardan biri ise, faaliyetlerin halkın iradesine rağmen sürdürülmesi oldu. “Halktan yeterli tepki gelmediği için faaliyete devam ediyor” şeklindeki yaklaşım eleştirilerek, halk sessizliğinin bozulması gerektiği vurgulandı.
Talepler net: Ocağın kapatılması ve zararların giderilmesi
Açıklamanın sonunda yetkililere seslenilerek şu talepler dile getirildi:
– Hukuksuzluğa derhal son verilmeli.
– Taş ocağı kapatılmalı.
– Asi Nehri’ne ve sit alanlarına verilen zarar telafi edilmeli.

Bu bir siyaset değil, yaşam hakkı meselesi

Halkın çağrısında, mücadelenin siyasi değil, yaşam hakkı mücadelesi olduğuna dikkat çekildi:
“Bu, çocuklarımızın geleceği için, doğamız ve sağlığımız için verilen bir mücadeledir. Unutmayın, tüm kurumlar ancak halkın tepkisiyle harekete geçer. Bizler, halk olarak sesimizi yükselttiğimizde hiçbir hukuksuzluk kalıcı olamaz.”