DİSK, işsizlik ve istihdama ilişkin değerlendirmelerini kamuoyuna duyurdu
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR), işsizlik ve istihdama ilişkin değerlendirmelerini kamuoyuna duyurdu. Yapılan değerlendirmelerde gerçek işsiz oranının 6 milyon olduğu, 2,6 milyon gencin boşta gezdiği vurgulandı.
TÜİK verilerine göre eğitim ve öğrenim sistemi dışında kalan ve çalışmayanları ifade eden 15-24 yaş arası ne eğitimde ne istihdamda gençlerin sayısının 2 milyon 584 bin olduğunun belirtildiği değerlendirmede şunlara yer verildi: “15-24 yaş grubunda ne eğitimde ne istihdam olanların (boşta gezenlerin) oranı yüzde 21,8’dir. Genç boşta gezenlerin (NEET) sayısı erkeklerde 777 bin iken kadınlarda 1 milyon 807 bine ulaşmaktadır. NEET oranları özellikle kadınlarda daha yüksek oranda seyretmektedir. Genç kadınlar arasında boşta gezenlerin oranı yüzde 31,1’e yükselmektedir.
TÜİK tarafından açıklanan dar tanımlı (standart) işsizlik oranı yüzde 10,1, tarım dışı standart işsizlik ise yüzde 11,9 olarak hesaplandı. Haziran 2018 döneminde toplam işsiz sayısı ise 3 milyon 210 bin olarak açıklandı. Ancak bu veriler işsizliğin gerçek durumunu yansıtmaktan oldukça uzak. Gerçek işsizlik oranı yüzde 18’e yaklaşırken geniş tanımlı işsiz sayısı 6 milyonu aştı. Çalışmayan nüfusun 1 milyon 580 binini iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar oluşturdu. Bunun ise 1 milyon 59 bini kadınlardan oluşmaktadır. İş aramayıp çalışmaya hazır olan grubun büyük çoğunluğu kadınlardan oluşurken, 635 bin kişi ise iş bulma ümidini kaybetmiş durumdadır.
Standart işsizlik hesaplaması dışında alternatif ve gerçek bir işsizlik hesaplama yöntemi olarak tarif edilen geniş tanımlı işsiz sayısı 6 milyon civarında seyretmektedir. Geniş tanımlı işsiz sayısı DİSK-AR tarafından Haziran 2018 itibariyle 6 milyon 18 bin olarak hesaplanmıştır.”
Herkesin çalışması için herkes daha az çalışmalı …
DİSK değerlendirmesinde, işsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için öneriler şöyle sıralandı: “İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir. Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir. Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır. Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir.
Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.”-Mehmet ÖZGÜN-