3 milyon 763 bin 652 kişiden 430.639’u Hatay’da
26 Mayıs 2022 tarihi itibariyle, İstanbul (544 bin 296 kişi) ve Gaziantep’in (463 bin 387 kişi) ardından 430 bin 639 Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapan Hatay, hükümetin, Suriye’ye bir milyon mülteciyi gönüllü olarak geri göndereceği haberlerini ve ülkenin kuzeyinde yüz bin ev inşa etme sözünü izliyor. Ancak bu konudaki tartışmalar da bitmiyor.
Suriyelilerin, Şam güçlerinin elinde olmayan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Suriyeli silahlı muhalif grupların kontrolündeki bir bölgeye dönmesinin planlandığı çalışmalar aralıksız sürerken, İstanbul merkezli Mülteciler Derneği, İçişleri Bakanlığı Mayıs verilerini paylaştı, Hatay ve diğer kentlerdeki sığınmacı tablosunun detaylarını netleştirdi.
Türkiye’de kayıt altına alınmış geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı, 26 Mayıs tarihi itibariyle paylaşılan son verilere göre, bir önceki aya göre 1.267 kişi artarak toplam 3 milyon 763 bin 652 kişi oldu. Suriyeli sayısı, yılbaşından bu yana 26 bin 283 kişi arttı.
-KAMPLARDA-
26 Mayıs 2022 tarihi itibariyle, geçici barınma merkezlerinde kalan Suriyelilerin sayısı 50 bin 351 kişi olarak açıklandı. Bu sayı, geçen ay (21 Nisan 2022) 50 bin 702 kişi, 2021’in başında 58 bin 752, 2020’nin başında 63 bin 247 kişi, 2019’un başında 143 bin 558 kişi, 2018’in başında ise 228 bin 251 kişiydi. Suriyelilerin yalnızca %1,4’ü kamplarda yaşıyor.
-ŞEHİRLERDE-
26 Mayıs tarihi itibariyle şehirlerde yaşayan Suriyeli sayısı, 3 milyon 713 bin 301 kişi olarak açıklandı. Şehirlerde yaşayan Suriyeli sayısı, geçen aya göre 1.618 kişi arttı. Suriyelilerin %98,7’si şehirlerde yaşıyor. Yabancıların yoğun olarak yaşadığı; Hatay, Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Çanakkale, Düzce, Edirne, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Muğla, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova ile diğer şehirlerdeki toplam 800 mahalle, her türlü statüden tüm yabancıların başvurularına kapalı. Bu yerlere hiçbir uyruktan yabancı kabul edilmiyor.
Göç İdaresi Başkanlığı’nın 26 Mayıs 2022 tarihli verilerine göre, en çok Suriyeli barındıran şehir, 544 bin 296 kişi ile İstanbul. İstanbul’u 463 bin 387 kişi ile Gaziantep, 430 bin 639 kişi ile Hatay takip ediyor. Suriyelilerin yerli nüfusa oranla en yoğun olduğu şehir ise %42,8 ile Kilis. Kilis’te, 145 bin 826 Türk Vatandaşı ile kayıt altına alınmış 109 bin 87 Suriyeli bulunuyor. Suriyeli yoğunluğunda Kilis’i %20,5 oran ile Hatay takip ediyor.
Suriyelilerin en az olduğu şehir ise 71 kişi ile Artvin. Artvin’i 74 kişi ile Tunceli, 82 kişi ile Iğdır takip ediyor. Suriyelilerin, Türk nüfusuna oranla yoğunluğunun en az olduğu şehir ise %0,04 oranla yine Iğdır. Türkiye’de, Suriyelilerin olmadığı bir şehir bulunmuyor.
-TARTIŞMA!-
Ankara, geri dönüş için Suriye’nin kuzeyinde hazırlıklarını sürdürse de, Amerika’nın Sesi haber portalının konuştuğu mülteci hakları grupları, savaşın devam ettiği ülkede güvenliğin, ‘geri dönüş’ için hala yeterli olmadığı konusunda uyarıyor.
Merkezi Türkiye’de bulunan, Suriye Kardeşlik Sosyalleşme ve Yardımlaşma Derneği’nden Haya Atassi, Suriye’deki güvenlik için, “Keyfi gözaltılar, zorla kaybolmalar, hukuksuz cinayetler sürüyor. Ülke genelinde bir güvenlik eksikliği var. Bir daha geri dönemeyeceklerini bilmeden evlerini terk edenler, suikasta kurban gidiyor. Bu durum, kimin kontrolünde olursa olsun, Suriye’nin her yerinde yaşanıyor” tespitinde bulunuyor. Göç Araştırmaları Derneği’nden Didem Danış ise mültecilerin geri gönderilmesi konusunda, “Seçim öncesinde, siyasi kampanyaların ana konularından biri kesinlikle bu olacak. Bu, hükümetin ekonomik krizle birlikte en zayıf noktalarından biri elbette. Muhalefet partileri bunu çok kullanacak” ifadelerini kullanıyor.
-CAZİP DEĞİL!-
Suriye’de başlayan olayların ardından geldiği Türkiye’de, Reyhanlı ilçesine yerleşen ve son yıllarda, Hatay üzerinden Suriye’nin kuzeyine giden yardımların gönüllü çalışmalarına katılan bir Suriyeli ise şunları dile getiriyor:
“Dönenler yok değil, ama… İstedikleri için döndüklerini düşünmeyin! Onlar da artık burada istenmediklerini çok iyi biliyor, hatta korkuyor, yarın ne olacağını ise kestiremiyor. Yaklaşan seçimler yüzünden artan yabancı düşmanlığından ise çekiniyor. Erdoğan da, hükümeti de eskisi gibi bizlerin arkasında durmuyor, duramıyor, bunu da görüyor. Sanırım en büyük etken de bu! O bile artık bizleri savunamıyor ve ‘dönün’ diyorsa, yapacak başka bir şey kalmamış demektir.
Ancak ben, kendi adıma, kendi evim ve toprağım olmadığı sürece, bana ait olmayan bir kente gitmek ve yerleşmek istemiyorum. Ankara, hep orada olmayacak! Bir gün gelecek ve biz, Şam’la karşı karşıya kalacağız. O zaman ne olacak? İşte bunu kimse bilmiyor. Sadece ‘dönün’ diyorlar. Açıkçası, ne Şam’la, ne de bölgede bizim oraya gitmemizden rahatsız Kürtlerle sorun yaşayacağım bir hayata adım atmak istemiyorum!”
Tamer Yazar