Hayırseverlere teşekkür
Engelsiz Yaşamı Sevenler Derneği, hayırseverlerin katkılarıyla, engelli bireylere hareket kabiliyeti kazandırmaya ve onları, evlerinin dört duvarı arasından çıkartacak umuda yol açmaya devam ediyor. Teslimatı gerçekleştiren Dernek Başkanı Mehmet Mustafa Canbulat, bir konuda çok net… “Onlar mutluysa, ben de mutluyum.”
Dördüncü dönemdir başkanlığını yürüttüğü Engelsiz Yaşamı Sevenler Derneği’nin, hayırsever katkılarıyla sürdürdüğü “ihtiyaç sahiplerine tekerlekli sandalye temin” çalışmalarına aralıksız olarak devam ettiklerini söyleyen Mehmet Mustafa Canbulat, “Onların yüzlerindeki gülümseme, bizlerin yaşama sevincimiz oluyor. Onlara umut olmak, o kadar önemli ki… Hayatlarını bir nebze de olsa kolaylaştırmak, o kadar güzel ki… Bizler, buna neden olmaktan dolayı mutluyuz. Tabi bizlere bu anı yaşatan tüm hayırseverlerimize de yürekten teşekkür ediyoruz” dedi.
Hafta sonunda gerçekleşen teslimat sırasında konuşan Canbulat, “Bugün, toplamda 4 tekerlekli sandalyeyi, ihtiyaç sahibi engelli bireylerimizle buluşturduk. Bu sandalyelerden bir tanesi, çok fonksiyonlu. Yani yatar pozisyona da getirilebiliyor. Ayrıca bir de oturak kısmı var. Bunu da diğerlerinden farklı olarak, özel olarak getirttik” şeklinde konuştu.
-MUTLUYUM-
Tekerlekli sandalyelerden birini teslim alanlardan biri, bir çocuk annesi Canan Kul (36) oldu. Doğuştan, fiziksel ve zihinsel engelli olan çocuğu için özel olarak getirtilen tekerlekli sandalyeyi teslim alan Kul, anneliğin bir ömür boyu süren fedakârlık olduğunun altını çizerken, şunları söyledi:
“O benim hayatım. Başka türlüsü mümkün olabilir mi? Tüm zamanımız beraber geçiyor. Her yere beraber gidiyoruz. O nedenle bu tekerlekli sandalye çok önemli bir ihtiyacımızı da karşılamış olacak. Ben, buradan diğer engelli çocuk sahibi ebeveynlere de seslenmek istiyorum. Asla çocuklarını dört duvar arasına hapsetmesinler. Dışarıdaki hayattan uzakta tutmasınlar. Evlat dediğiniz şey çok başka bir şey. Dedim ya, o benim hayatım diye. Gerçekten de öyle.”
Teslim aldıkları araç için de konuşan Kul, şöyle konuştu:
“Bu, diğerlerinden daha farklı bir tekerlekli sandalye. Diğerleri sadece oturmak için, ama bu, yatar vaziyete de gelebiliyor. Çocuğum, bunda daha rahat edecek. O nedenle de çok teşekkür ediyorum. Ben, bunu çok kere almak istedim, ama alamadım. İmkân olmadı. Bu imkânı bizlere yaratanlardan Allah razı olsun. Destekler hiç azalmasın. Çünkü desteğe ihtiyacı olan hala çok fazla insan var.”
-ASLA VAZGEÇMEDİ-
Engelsiz Yaşamı Sevenler Derneği Başkanı Mehmet Mustafa Canbulat’ın annesi Resmiye Canbulat ise, yaşananlardan dolayı hem mutlu hem gururlu. Çok küçük yaşlardan itibaren engelli olan oğlunun, diğer engelli yaşamlar için ortaya koyduğu çabanın kendisi için ayrı bir onur kaynağı olduğunu söyleyen Anne Canbulat, yaşadığı sıkıntıları paylaşırken, şunları dile getirdi:
“Mustafa, bebekken ateşli bir hastalık geçirdi. Ondan sonra da engeli oluştu. Yanlış iğne ve yanlış doktor tedavisi, bizleri bu duruma getirdi demek daha doğru olacak aslında. Ama biz, birbirimize omuz veriyoruz, hep birlikteyiz. O, benim hayattaki en büyük desteğim. Eşimi, henüz 28 yaşımdayken kaybettik. O günden bugüne bir aradayız, birbirimizin en büyük destekçisiyiz. Bugün olduğu gibi, her çalışmasında yanındayım. Diğer engelli olan çocukları, gençleri, bireyleri mutlu ediyor ya, emin olun bu beni mutlu ediyor, bana inanılmaz bir gurur veriyor. Şu da var tabi… O da kendini asla bırakmadı, hayattan asla vazgeçmedi ve hep mücadele etti. Zaten o da, verdiği o mücadele nedeniyle mutlu olduğunu söyler her zaman. Diğer insanlara yardım ettiğinde, kendisini ne kadar iyi hissettiğini anlatır mesela. Onu mutlu görünce, ben de mutlu oluyorum. Allah acısına uğratmasın.”
-ZOR ZAMANLAR-
Hayırseverlerin katkılarıyla alınan tekerlekli sandalyelerin, ihtiyaç sahibi olanlar için ne kadar değerli olduğunu ifade ederken düne dönen, Anne Resmiye Canbulat, şu kalbi paylaşımı yaptı:
“1978-79 yıllarıydı. O zamanlar durumumuz da yoktu. Eşim de vefat etmişti. Çocuğumu okula, sırtımda götürürdüm, biliyor musunuz! Tüm o yıllar boyunca yaşadığım sıkıntıları ben bilirim. Hiç kimse destek olmadı, sormadı, el uzatmadı. 5 çocuk annesiyim. Dikiş dikerek onları büyüttüm. O zor şartlara rağmen, ortaokulu da okudu, liseyi de. Şimdi de Açıköğretim’de, üniversite okuyor. O yüzden, mutluyum. Onunla da gurur duyuyorum.” -Tamer Yazar-