6 Şubat’ta yaşanan depreminin neden olduğu asbest tehlikesi büyümeye devam ediyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) Hatay asbest raporuna göre; yapılan incelemede insanların yaşam alanlarından alınan 45 numuneden 16’sında asbest tespit edildiği açıklandı.
Raporda, konuyla ilişkin yapılan değerlendirme de şu ifadeler yer aldı:
“Depremin üzerinden aylar geçmesine rağmen atık yönetiminde yapılan yanlış uygulamalardan dolayı bölge halkının ilerleyen yıllarda çok ciddi halk sağlığı sorunlarıyla karışılacağı, aynı zamanda bölgede atık kirlenmesiyle ekolojik yıkım etkisi oluşturacağı anlaşılmaktadır.”
Çevre mühendisi Utku Fırat’la asbest söküm uzmanı ve çevre mühendisi Akan Çelik, raporun sonuçlarına ilişkin bilgi verirken, “Sonuçlar hepimiz için kaygı verici” dedi.
Çalışmada, Hatay Serinyol, Antakya, Samandağ, Yeşilköy ve Defne’de depolama alanlarından, bina enkazlarından, yerleşim alanlarından, faunadan, toprak yüzeyinden ve çalışma sırasında kullanılan aracın üzerinden toplam 45 katı ve toz numunesi alındığını ifade eden çevre mühendisi Utku Fırat, söz konusu numunelerin 16’sında asbest lifleri tespit edildiğine dikkat çekti.
Fırat aynı zamanda numunelerin herhangi bir düzenli inceleme yapılmadan, tamamen insanların günlük hayatında sıkça rastladıkları yerlerden alındıklarına dikkat çekti. Fırat, “Bu, aslında bölgede düzenli asbest izlemesi yapılması durumunda çok daha büyük bir tehlikenin karşımıza çıkacağının kanıtıdır. İnsanların yaşadığı çadırların üzerinden aldığımız numunelerde bile asbest tespit ettik” dedi.
Enkaz depolama alanlarının yanlış seçildiği, enkaz kaldırma, taşıma ve depolama sırasında önlem alınmadığını vurgulayan asbest söküm uzmanı ve çevre mühendisi Akan Çelik de şunları dile getirdi:
“Asbest ancak gömülerek depolanabilir. Bu nedenle asbest tespit edilmiş tüm maddeler özenle ayrıştırılıp bir an önce gömülmelidir. Önlem alınmaması bölgede yaşayan insanları kansere sürükleyecektir. O bölgede yaşayan, çalışan ya da bölgede bulunan kişilerin alabileceği bireysel tedbir ise asbest önleyici maskedir. Yetkililerin, bölgede bulunanlara asbest önleyici niteliği olan maske dağıtması ve kullanılmasını teşvik etmesi gerekmektedir.” – Adil Yeşildağ-