Güzelmansur, Hatay ekonomisinin çıkış yolu için, muhalefet maksadıyla değil, vatan sevdasıyla konuştuğunu söyledi.
CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, dün TBMM’de yaptığı konuşmada, Suriye olayları ve son pandemi süreci ile birlikte Hatay ekonomisinin çok zor duruma düştüğünü kaydederek, önerdiği 5 isteğin yerine getirilmesi durumunda Hatay ekonomisinin düzeleceğini, aksi halde Türkiye ekonomisinin önemli bir lokomotifini kaybedeceğini savundu. Milletvekili Güzelmansur, “Ben bunları, muhalefet maksadıyla değil, vatan sevdasıyla söylüyorum” dedi.
Milletvekili Mehmet Güzelmansur, TBMM’de görüşülmekte olan Hukuk 2016 sıra sayılı kanun teklifinin 37. Maddesi üzerine verdiği önerge üzerine söz aldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Türkiye ekonomisine çok ciddi katkı sağlayan Hatay ekonomisini, iktidarın, hem içte hem de dışta yaptığı yanlışlarla nasıl çökerttiğini anlatmak istiyorum.
Değerli Milletvekilleri. OrtaDoğu, Hatay’ın olmazsa olmazı pazarlarından biridir. Hataylı çiftçinin, üreticinin ürettiğini, Hataylı ihracatçı, yine Hataylı uluslararası nakliyecileri ile bu pazara ulaştırırdı. Bu pazardan sadece üretici, ihracatçı, nakliyeci değil, sandıkçısı, ambalajcısı, işçisi de kazanır, ülke ekonomisine katkı sağlardı. Ancak sadece Hatay değil, Türkiye için de çok önemli olan bu Pazar, iktidar tarafından her yıl git gide baltalandı. Önce yanlış Suriye politikası geldi ve 14 Ortadoğu ülkesine açılan kapılarımız kapandı. Ardından Mısır’la kavga başladı ve Mısır, taşımacılık anlaşmasını iptal etti. Böylece Suudi Arabistan’a, körfez ülkelerine ve Orta Afrika’ya açılan bir güzergâhımız daha son buldu. Ortadoğu’da yaşanan diğer sorunlar ve son olarak Kaşıkçı Cinayeti sonrasında Suudi Arabistan’ın uyguladığı gizli ambargo da bunun üstüne eklenince, Hatay ekonomisi çöküşe geçti. Ben, şimdi bu çöküşü sizlere rakamlarla anlatmak istiyorum.
2019’da 63 firmanın faaliyet gösterdiği Antakya Organize Sanayi Bölgesi’nde son 1 yılda 3 firma kapandı, 4 firma kapasite düşürdü, 2 firma konkordato ilan etti, 3 firma icralık oldu. Organizedeki firma sayısı 51’e indi. Bu 12 firmanın üretimden kopmasıyla da 315 kişi işsiz kaldı. Organize bölgede enerji tüketimi de %13,7 düştü. Burada dikkat edilmesi gereken bir husus var. O da, Antakya Organize Sanayi Bölgesi’nin enerji tüketiminin %73’ünü 14 firma gerçekleştiriyor. Diğer bir deyişle, kalan firmalarda üretim çok kısıtlı. Bunlar adeta tabela firmasına dönüştüler.
Gelelim Hatay ihracat verilerine… Bu senenin ilk 5 ayında, geçen senenin aynı dönemine göre Hatay ihracatı 272 milyon 396 bin dolar düştü. Suudi Arabistan, 1,5 yıldır Türk mallarına örtülü boykot uyguluyor. Bu da ihracatımızı negatif etkiliyor. 2019’un ilk 5 ayında 79,5 milyon dolar olan Hatay Suudi Arabistan ihracatı, bu yılın aynı döneminde % 21 azalarak 63 milyona geriledi. Tüm bu olumsuzluklar nedeniyle, Hataylı ihracatçıların % 10’u aktif olarak çalışıyor. % 90 oranındaki ihracatçı ise bekleme sürecinde.
İktidarın yanlış politikalarından Hataylı nakliyeci de nasibini alıyor. Suriye savaşı öncesi, Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan Suriye, her gün 250 araç, yılda 110 bin araç taşıma yaparken, şimdi bu sayı yılda 1400 civarına indi. Tüm bu nedenlerle, nakliye sektöründe % 80 kapasiteyle çalışan firmalar şu anda % 30 kapasiteyle çalışıyor.
Soğana haber vermeden, süre tanımadan ihracat yasağı getirildi. Lokanta ve restoranların da kapalı olması nedeniyle, iç piyasada tüketilemedi. Soğan, çiftçinin, ihracatçının elinde kaldı. İhracatçı zarar etti, soğan çürüdü. Kilosu 80 kuruşa kadar düştü, maliyetini dahi karşılayamayan çiftçi battı.
Hatay’da, Mart 2019’da 2.327.338 Bin TL olan takipteki alacaklar, Mart 2020’de 2.729.706 Bin TL’ye yükseldi. 1 senede 402 milyon 368 Bin TL arttı. Hatay, takipteki alacaklar açısından 81 il içinde 10. sırada. Tüm bu sorunlar, yanlışlar yetmiyormuş gibi, üstüne bir de pandemi eklendi. Hataylı çiftçi, üretici, ihracatçı, nakliyeci, sanayici için bıçak kemiğe dayandı.”
-YAPILACAKLAR-
Milletvekili Güzelmansur, TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, Hatay ekonomisindeki, dolayısıyla da Türkiye ekonomisindeki çöküşe acilen ‘dur’ demek için yapılacakları da 5 ana başlık halinde şöyle sıraladı:
“Bir: Yanlış, maceraperest dış politika derhal terk edilmeli, realist, barışçıl politikalar benimsenmeli.
İki: 14 Ortadoğu ülkesine ulaşımı sağlayan, Suriye rejiminin kontrolünde olan, dolayısıyla güvenlik açısından sorunu bulunmayan Yayladağı sınır kapısı derhal açılmalı.
Üç: Suudi Arabistan ile yaşanan siyasi kriz nedeniyle zarar gören ihracatçıya nakliye desteği, gemi navlunları gibi destekler verilmeli.
Dört: Hatay’ın yaş sebze-meyve ihracatında aslan payına sahip olan Rusya’da, verilen geçiş kontenjanları arttırılmalı.
Beş: Hatay, 5. Teşvik Bölgesi’ne alınmalı. Bu olmuyorsa da, Çanakkale-Biga örneğinde olduğu gibi, ilçe bazlı teşvikten yararlandırılmalı.
Aksi halde, Hatay, ekonomik girdilerini, Türkiye de ekonomisindeki bir lokomotifini kaybeder. Muhalefet maksadıyla değil, vatan sevdasıyla yaptığım bu uyarılarımın dikkate alınmasını temenni ederim.”