50 bindi, 80 bin oldu…

Son rakamsa 250 bin… Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı, ardından da Hatay’a gelen ve sınır noktasında önemli üst düzey görüşmeler gerçekleştiren, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu… “200-250 bin mülteci, sınırımıza doğru hareket halinde. Şu an itibarıyla karşılıklı bazı tedbirlerle engellemeye çalışıyoruz, ama iş kolay değil, zor.” 4 milyonu aşan Suriyeli sığınmacı, 2011 senesinde Suriye’de başlayan çatışmalar ve […]

Son rakamsa 250 bin…

Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı, ardından da Hatay’a gelen ve sınır noktasında önemli üst düzey görüşmeler gerçekleştiren, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu… “200-250 bin mülteci, sınırımıza doğru hareket halinde. Şu an itibarıyla karşılıklı bazı tedbirlerle engellemeye çalışıyoruz, ama iş kolay değil, zor.”

4 milyonu aşan Suriyeli sığınmacı, 2011 senesinde Suriye’de başlayan çatışmalar ve iç savaş nedeniyle yaşanan zorunlu göçün Türkiye’deki karşılığı. Bugün; Hatay, Kilis, İstanbul, Şanlıurfa gibi kentler, bu kalabalığın önemli bir kısmını kent merkezlerinde misafir ediyor. Ancak milyonlarca sığınmacının ülke genelinde kontrolsüz dağılımı ile meydana gelen sosyal ve ekonomik sorunlar ise devam ediyor. Adaptasyon ise bu sorunların tepesinde ana başlık olarak sallanıyor.
Son dönemde ‘sığınmacılara harcanan’ para ve bu konuda alınamayan destekler konusunda sık sık Avrupa başkentleri ile karşı karşıya gelen Ankara’nın Suriye sınırı noktasında karşı karşıya kaldığı son gerçek ise yine bir göç hikayesi. Hatay’a komşu Suriye kenti İdlib’de yaşanan saldırılar nedeniyle Türkiye sınırına doğru ilerleyen sivillerin artan sayısı, bu defa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da gündeminde.
-SON RAKAM!-
Ankara’da, Şehir ve Güvenlik Sempozyumu’na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib’deki saldırılar nedeniyle bölgeyi terk edenlerin sayısının arttığına dikkat çekti ve şöyle konuştu:
“200-250 bin mülteci şu anda sınırımıza doğru hareket hâlinde. Bazı tedbirlerle engellemeye çalışıyoruz, ama iş kolay değil, zor. Karşınızda insan var. Biz, insana karşı, bu noktada Batı’nın yaptığı gibi bariyerler, dikenli teller oluşturamayız. Aynı şey bizim de başımıza gelebilir. Kendi insanınıza ve size sığınanlara verdiğiniz değer ölçüsünde güvendesiniz demektir.”
-GÖZLER SINIRDA-
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ankara’dan dile getirdiği rakamların bir benzerini, Hatay’da üst düzey yöneticilerle bir araya gelen ve sınır güvenliğinin de ele alındığı bir toplantıya başkanlık eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da paylaştı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Orada (İdlib’de) yaşanan çatışmalar dolayısıyla, özellikle güneyden sınırlarımıza doğru sivil insanların bir hareketliliği söz konusu. Yaklaşık 250 bin kişilik bir hareketle karşı karşıyayız. Bunu daha önce öngörmüştük ve bunu bir süredir de takip ediyoruz. Buna ilişkin bazı tedbirlere; bu hareketi nerede karşılayacağımıza ve ne gibi insani tedbirler alacağımıza ilişkin birtakım planlamalar yapmıştık” dedi.
Hatay İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü binasında gerçekleştirilen Suriye Görev Gücü Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısı sırasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından paylaşılan bilgi, son dönemde sınıra doğru ilerleyen sivil göç rakamlarının geldiği son nokta açısından dikkat çekici.
-SINIR KAPALI!-
“Yaklaşık 250 bin kişilik bir hareketle karşı karşıyayız” ifadesinde duranlar ve “Bunu daha önce öngörmüştük ve bunu bir süredir de takip ediyoruz” deyişinde mola alanlar, bu kadar büyük bir kalabalığın nerede karşılanacağını sorgularken, buna dair en net tespitlerden biri, sınırdaki yardım çalışmalarına katılan ve bölgeyi yakından izleyen Avrupalı bir gönüllüden geldi.
İsmini vermek istemeyen yardım çalışanı, Ankara’nın açıklamalarını yakından izlediğini ifade ederken, şunları söyledi:
“Ankara açıkladı. Hatay’a gelen Bakan da söyledi. Toplantıda tedbirler konuşulmuş, ama sınırdaki kalabalığa karşı alınması gereken tedbirin insani boyutu zaten işler durumda. Ama yine de şartlar çok ağır. Suriye içerisindeki hareketlenmelerin boyutu şu an sınırı zorlayacak bir kaçış halinde değil. Sadece, insanlar, güvenli bölgelere doğru ilerliyor. Bu bir kaçış, ama panik yok! Eğer o panik olursa, Ankara’nın Hatay sınırındaki tedbirleri ne olur, ben de merak ediyorum. Çünkü korku, kontrol edilemeyen bir hareketlilik doğurabilir. Özellikle de çatışmaların boyutunun alabileceği son hali hiç birimiz bilmiyoruz. İdlib’de on binlerce radikal silahlı insan var ve bunların bu bölgede yarattığı, dayattığı bir yaşam formu var. Siviller kaçarsa ve İdlib’e Suriye güçleri ve Rusya en sonunda girerse, bu silahlı grupların da bu panik kalabalığına katılmayacağını düşünmek fazla iyimserlik olur. Peki, onları tek tek belirlemek, seçmek ve o kalabalıktan ayırmak mümkün mü? Zor! Hem de çok zor! Zira onların da eşleri, çocukları ve kalabalık aileleri var. Diğerleri ile aynı görselliğe sahipler. O yüzden, Hatay’daki son toplantıda alınan ya da konuşan tedbirleri sizler kadar bizler de merak ediyoruz.”
-HAZIRIZ!-
Yapılan eleştiriler ya da oluşan sorulara en net cevap, yine İçişleri Bakanı Soyludan geldi…
“İdlib’de ve güney sınırımızda hazırlıksız olduğumuz bir durum yok!” -Tamer Yazar-

Exit mobile version