58’inde Yaşlanmayan Bir Şehir Rehberi

58 yıllık emek, özveri, mücadele ve varoluş savaşlarıyla günümüze gelmiş bir gurur: ANTAKYA GAZETESİ Hepimizin, hepinizin sesi olma çabasında bir emekçi hikayesi, bir şehir rehberi. Babamızın kaybından sonra, büyük özverilerle bayrağı devralan kardeşim Sinan’a teşekkürle başlamak istiyorum, izninizle, çünkü bunu koşulsuz şartsız hak ediyor. Kendi yasını tamamlamadan, babamızın emeği olan gazetemizi hayatta tuttu. Hepimizin Antakya […]

58 yıllık emek, özveri, mücadele ve varoluş savaşlarıyla günümüze gelmiş bir gurur: ANTAKYA GAZETESİ

Hepimizin, hepinizin sesi olma çabasında bir emekçi hikayesi, bir şehir rehberi. Babamızın kaybından sonra, büyük özverilerle bayrağı devralan kardeşim Sinan’a teşekkürle başlamak istiyorum, izninizle, çünkü bunu koşulsuz şartsız hak ediyor. Kendi yasını tamamlamadan, babamızın emeği olan gazetemizi hayatta tuttu. Hepimizin Antakya Gazetesi’ni yıllarca yaşatmak ve çizgisini korumak adına çok efor sarf etti ve sarf etmeye devam ediyor.

Tabii ki tek başına değildi; Antakya Gazetesi’nin tüm emekçileri ve yazarlarıyla birlikte oldu her şey. Onlar da bu bütünün ayrılmaz parçaları; her birine sonsuz teşekkürler. Birçok zorluğu, bu değerli ekip sayesinde atlattık. Pandemi döneminde home office sistemiyle tanıştık. Tipo baskıyla başlayan hikayemiz, Antakya kurulduğundan depreme kadar hiç ara vermedi. Sadece depremde, mecburiyetten dolayı 4 ay uzak kaldık takipçilerimizden.

Şehrimizle birlikte, gazetemizin binası da ağır hasar aldı. Artık o da yıkık binalar arasında, anıları ise zihnimizde. Yeniden ayağa kalkacağı günü bekliyor, tıpkı şehrimiz gibi. Çok kayıplar yaşayıp çok bedeller ödemiş bir coğrafyada, 58 yıl boyunca gelişerek ve güncellenerek ayakta kalmak, yerel basın için kolay değildir. Çabalarımız hep bu yüzden.

Bir şehir rehberi dedim ya; Antakya için öyle. Bizim şehrimiz, insanlarıyla birlikte yok oldu. Köklerimize olan inançla, kalanlarımızla yeniden yaşatmaya, hikayeleriyle yaşanabilir bir kenti canlandırmaya çalışıyoruz. Bu süreçte de Antakya Gazetesi, şehrin ve insanların sesi, rehberi olmak için çabalamaya devam edecek. Gelecek nesillere, eğrisi ve doğrusuyla tüm yaşananları aktaracak.

Babamız, “Antakya var oldukça Antakya Gazetesi var olacak” diye bir söz vermişti. Biz de Antakya Gazetesi olarak bir söz veriyoruz: Antakya, yine medeniyetlere ev sahipliği yapan, sokaklarında insan seslerinin ve müziğin yükseldiği, sofraların kurulduğu, tüm kültürleriyle iyi ve kötü günde herkesin omuz omuza olduğu bir noktaya gelene kadar bu sürecin bir parçası olmaya devam edeceğiz.

Gazetemizin kurucusu babam Nezih Gasan Seyfittinoğlu’na saygı, sevgi ve teşekkürler…

Sinem Seyfittinoğlu

Exit mobile version