Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından, Antakya’nın Coğrafi İşaretleme sürecinde gelinen noktada bugüne kadar 5 tescile dair işlemler noktalanırken, 3 yöresel için başvuru aşaması tamamlandı. Hatay Biber Salçasından Hatay Nar Ekşisine, Antakya Kabak Tatlısından Antakya Ceviz Reçeli ve Hatay Halhalı Zeytinine, Antakya Carra Peynirinden Samandağ Biberine, hazırlık aşamasında bekleyen yöresel ürün sayısı ise 7.
Antakya Künefesi (5.09.2008 tarihinde tescillendi), Antakya Sürkü / Antakya Çökeleği (26.02.2018 tarihinde tescillendi), Antakya Küflü Sürkü / Çökeleği (12.06.2018 tarihinde tescillendi), Antakya Kâğıt Kebabı (24.08.2020 tarihinde tescillendi), Antakya Tuzlu Yoğurdu (10.09.2020 tarihinde tescillendi), Antakya Carra Peyniri (19.07.2019 tarihinde tescil başvurusu yapıldı), Antakya Künefelik Peyniri (28.08.2018 tarihinde tescil başvurusu yapıldı) ve Samandağ Ney-i (29.03.2019 tarihinde tescil başvurusu yapıldı), bugüne kadar, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından işlemleri tamamlanan ve tamamlanma aşamasına getirilen yöresel ürünler. Coğrafi işaretlerinin alınması adına hazırlık aşaması süren ürünler ise kadim kentin damak zevkinin öne çıkan diğer isimleri… Hatay Biber Salçası, Hatay Nar Ekşisi, Antakya Kabak Tatlısı, Antakya Ceviz Reçeli, Hatay Halhalı Zeytini, Antakya Carra Peyniri ve Samandağ Biberi.
Coğrafi İşaret sürecinde devrede sadece ATSO yok. Hatay Defne Sabunu, 16.10.2017 tarihinde Samandağ Kaymakamlığı
-NE YAPTIK?-
Zorlu sürecin Antakya ayağında bugüne kadar birçok tescili başarıyla noktalayan Antakya Ticaret ve Sanayi Odası adına bilgi aldığımız kişi ise Oda Genel Sekreter Yardımcısı Erhan Yağız oldu. ‘Bugüne kadar ne yaptık?’ sorusuna cevap veren Erhan Yağız, şu bilgilendirmeyi yaptı:
2014 yılında, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası daveti üzerine; Mustafa Kemal Üniversitesi, Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Belediyeler ve ilimiz de bulunan Odaların temsilcilerinin
-ÖNCELİĞİMİZ-
Yöresel değerin ticari kimliğini öne çıkartan Coğrafi İşaret konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli şeyin, ‘tescili alınacak ürünlerin doğru sıralanması’ olduğunu ifade eden ATSO Genel Sekreter Yardımcısı Erhan Yağız, şu tespiti paylaştı:
“Ülkemizde tescil edilmiş ürün sayısı 523’tür. Başvurusu yapılmış ve tescil bekleyen ürün sayısı 618’dir. Avrupa Birliği Komisyonu’nda tescil edilmiş ürün sayısı 3 ve başvurusu yapılmış ürün sayısı da 16’dır. Buradan gözükmektedir ki, coğrafi işaretler konusunda uluslararası anlamda başarılı olabilmemiz için, öncelikle tescilini alacağımız ürünleri doğru sıralamayız. Yani ekonomik olarak ticareti yapılabilir ve katma değeri olan ürünlerimizi öncelemeliyiz.
Her ürünün, uzun süren bir dosyalama çalışması ve hazırlık giderleri düşünüldüğünde, ihracata konu olabilecek ürünleri öncelememiz gerekecektir.
Dosyalarımızı, Avrupa Birliği (AB) başvurusu yapılacak şekilde, detaylı bir analiz ve araştırma sonucunda hazırlamayız. Aksi takdirde, ülke olarak tescil sayımız artarken, AB Komisyonu’nda tescil ürünlerimizin sayısı düşük kalmaya devam eder.”
-SÜREÇ Mİ?-
5 yöresel ürünü tescillenen, 3 yöresel ürününün tescil başvurusu yapılan, 7 yöresel ürünü ise hazırlık aşamasında sıra bekleyen Hatay için sürecin nasıl ilerlediği konusundaki detayları da paylaşan Yağız, şu bilgiyi verdi:
Ardından, dosya, incelenmek üzere bir uzmana gönderilir ve inceleme süreci başlar. Uzmanın ön incelemesi olumlu olursa, ilgili Bakanlığa gönderilip görüş alınır. Bu süreç, sizde takdir edersiniz ki, oldukça uzundur. Büyük bir ihtimalle, anlaşılamayan konular üzerinde yazışma trafiği başlar. Yazışmalar sonucunda, konu, uzmanlarca her yönü ile anlaşılabilir hale geldikten sonra yayım kararı alınır. 3 ay süren yayımlanma sürecinde
Birazda mevzuattan bahsedelim… Ülkemizde, ilk olarak 555 sayılı Coğrafi işaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yayınlanarak, dünyada ve özellikle Avrupa’da oldukça büyük bir katma değer elde edilen yöresel ürünlerin farkına varılıyor. Tam da anlaşılamayan sürece, her ilden alelacele dosyalar hazırlanıyor. Daha sonra, 4 Temmuz 2015 tarihinde 29406 sayılı Resmi Gazete’de, 2015-2018 dönemini kapsayan ‘Ulusal Coğrafi İşaret Strateji Belgesi ve Eylem Planı’ yürürlüğe giriyor. Ve nihayet, 10 Ocak 2017 yılında 6769 sayılı Sınai ve Mülkiyet Kanunu yürürlüğe girerek, Coğrafi İşaretler Daire Başkanlığı oluşturuluyor.
Bu süreci anlatmaktaki amacım, ülke olarak Coğrafi İşaretler konusunda daha yeni olduğumuzu ve yapılacak çok işimizin olduğunu göstermekti.” -Tamer Yazar-