CNN Travel Dergisi tarafından sıralanan Türkiye’nin en iyi 23 yemeği arasında ‘yok’ yok! Piyaz, Ezogelin Çorba, Şakşuka, Kısır, Mercimek Köfte, Zeytinyağlı Yaprak Sarması, İnegöl Köfte, İskender Kebap, Hamsili Pilav, Perde Pilav, Mantı, Testi Kebabı, Gözleme, Pide, Simit, Lahmacun, Çiğ Köfte, Baklava, Dondurma ve Ekmek Kadayıfı… Bu kalabalık listede, Hatay yok, ama Antakya var! Antakya adına ise ‘kısır’ var!
Hatay Gastronomisi adına ‘resmi’ kurumsal kimlik içinde işlerlik (!) kazandırılan http://hataygastronomi.com/ adlı web sitesine son eklenen haber, Şubat 2020 tarihli. Gastronomi gibi uluslararası bir kimliği yönetme ve pazarlama konusunda önemli olan bu alanın unutulmuşluğuna eklenen bir diğer adres ise, Hatay Gastronomisi adına ‘resmi’ kurumsal kimlik içinde işlerlik kazandırılan https://twitter.com/hataygastronomi adlı twitter adresi. Bu alanın son paylaşımı ise 25 Haziran tarihli.
“2017’de kazanılan Gastronomi Şehri ünvanının PR (halkla ilişkiler) kısmında nasılız?” sorusuna, bu iki alanın unutulmuşluğu cevap olur mu bilinmez, ama CNN Travel Dergisi tarafından sıralanan Türkiye’nin en iyi 23 yemeği ve o yemeklerin şehirleri arasında sayılanlar arasında Gastronomi Kenti Hatay’ın olmaması dikkat çekici.
-HATAY YOK!-
Dünya’nın her bir köşesinden, farkı ülkelerin ve şehirlerin mutfaklarından lezzetleri, tarifleri ve yöresel farklılıkları sayfalarına taşıyan CNN Travel Dergisi’nin bu defaki gündeminde Türkiye yer aldı ve Anadolu coğrafyasının en iyi 23 yemeği listelendi, meraklıları için. Bu keyifli yolculuğu ise CNN Travel Yazarı Lisa Morrow kaleme aldı.
CNN Travel Yazarı Lisa Morrow, Türkiye’nin en iyi 23 yemeğini kaleme alırken de, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye, zengin ve çeşitli mutfağını coğrafi yapısına borçlu. Sönmüş volkanlardan oluşan verimli platolar ve düzlükler, karla kaplı dağlar ve hızla akan nehirler, zengin ve çeşitli bir tabak yaratıyor. Akdeniz kıyılarının zeytinyağlı yemeklerinden Orta Anadolu’nun doyurucu hamur işlerine, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun hafif baharatlı tatlarına kadar her şey var ve şu ana kadar sadece başlangıçları saydık.”
Listenin zenginliğinde yer alan şehirler ve yemekler arasında aradığımız şehir ise, 2017 itibariyle Dünya Gastronomi Şehirleri arasına giren Hatay oldu.
-600 NEREDE?-
Hatay’ın, kendisini, ulusalda olduğu kadar uluslararası arenada da iyi anlatamadığının bir karşılığı olarak gösterilen “liste azizliği” konusunda konuşan bir turizmci şunları söyledi:
“Isparta’dan Antalya’ya, Diyarbakır’dan Erzurum’a, listede çok sayıda şehir ve yemek var. Yemekler ise o şehirlerin özeli, ayrıcalıklı lezzetleri ya da dışarıya kendilerini en iyi anlattıkları tarifleri. Mesela, Morrow, Erzurum’un ünlü ‘cağ kebabı’ için demiş ki… ‘Erzurumlular için et, çok ciddi bir mesele. O kadar ki, bir parça sıcak ve lezzetli cağ kebabı için 12 saat beklemeyi göze alıyorlar. Et öncelikle soğan, tuz ve karabiberle kaplanıp yarım gün boyunca marine ediliyor. Ardından, uzun bir şişe takılıp, ateşin üzerinde yatay pişiriliyor. Soğan, domates ve sivri biberle birlikte dürüm olarak da yenebiliyor.”
Salvador Dali’nin muhteşem tabloları gibi resmetmiş. Zaten, cağ kebabının ‘Türkiye’nin en iyi 23 yemeği arasında gösterilmesi’ de Erzurum’daki işletmecileri epeyce memnun etmiş, haklı olarak.
Bunun gibi birçok örneğimiz var ama… Biz, Hatay’da duralım! Çünkü listede Hatay yok! Dünya’da ‘Gastronomi Kenti’ ünvanlı, 600’ü aşkın yemeğin kenti Hatay yok! Bu, biraz, kendimizi dışarıda ne kadar iyi anlattığımızın da bir karşılığı aslında. Ya da sosyal medya hesaplarımızı, resmi kurumsal web alanlarımızı ne kadar kötü kullandığımızın bir yansıması.
İlginç olan, Hatay yerine Antakya geçiyor, CNN Travel Yazarı Lisa Morrow’un yazısında. Ama yine onca yemek arasında, ‘kısır’ deniyor. Kısır! Ama kısırı anlatırken de, ‘salata’ denmiş. Tam ifadesiyle şöyle… ‘Kısır; ince bulgur, domates, sarımsak, maydanoz ve naneden yapılan bir salatadır. Türkiye’nin her yerinde çok sayıda çeşidi var, ama Antakya’dakinde nar ekşisi ve pul biber bulunuyor.’
-ELEŞTİRİ!-
Hatay Gastronomisinin iyi yönetilemediği noktasında konuştuğumuz isimlerden biri, Hatay Turizm Derneği Başkanı Hakan Boyacı olmuş, sosyal medya ve web siteleri üzerinden bu konuda oluşturulan resmi kurumsal kimliğin yönetilememesi üzerine, Hakan Boyacı şunları söylemişti:
“Hangi kurumun yönettiği site ve hesap bilmiyorum, ama ne yazık ki, kurumlar arasında eşgüdüm olmayınca ve hedefler de net olarak ortaya konamayınca, bu sonuçlar kaçınılmaz.
Hatay, UNESCO Gastronomi Şehri seçildikten sonra çalışmalar hız kazanmış, ancak yeterli yol alınamamıştır. Hatay Büyükşehir Belediyesi Gastronomi Evi açılmış, ancak “Gastro” değerlerimizin ortaya konması açısından, amacına uygun faaliyet gösterememektedir. ‘Gaziantep gibi başarılı yapılmış örnekleri incelemek gerekli’ diye düşünmekteyiz.
Gastronomi Evi’nde, Hatay Mutfağı’nın lezzetlerini bilen ziyaretçilerden gelen en büyük eleştiri, Gastro değerlerin aktarılamaması yönünde olmaktadır. Hatay Valiliği Mutfak Sanatları Merkezi çalışması başlamış, ancak orada da, görüş sahibi kurumlardan oluşan bir komisyon marifetiyle çalışmalar yapılamamaktadır. Umarız, güzel ve amacına hizmet eden başarılı bir proje ortaya çıkar.” -Tamer Yazar-