Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

696 Sayılı KHK

‘Tartışmalı’ OHAL uygulaması kapsamında çıkarılan iki yeni Kanun Hükmünde Kararname’den

‘Tartışmalı’

OHAL uygulaması kapsamında çıkarılan iki yeni Kanun Hükmünde Kararname’den (KHK) biri olan ve tartışma yaratan 696 Sayılı KHK için konuşan Hataylı Hukukçu/Akademisyen Neval Ogan Balkız, net bir mesaj verdi…

Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında Hükümet tarafından çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yeni bir tartışma başladı. Buna göre, resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişilerin, bu nedenle ‘hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu’ olmayacak.
Konuya ilişkin konuşan, Hataylı Hukukçu/Akademisyen Neval Ogan Balkız, bu son gelişmeyi ‘tehlikeli’ olarak yorumladı. “Asıl şimdi farkında mısınız?” başlığında kısa bir açıklama yapan ve gelinen süreci özetleyen Balkız, şunları söyledi:
“Vatandaştan ve onun ekonomik haklarından (beslenme, eğitim, sağlık, çalışma, iş güvencesi, sosyal güvenlik vs.) arındırılmış bütçe kanununun kabul edilmesinden hemen bir gün sonra… Süresiz’leşen OHAL içinde, torba’lanan yeni KHK’lar ile başladık güne! Toplumun gündemi ekonomik sorunların yakıcılığından, yeniden güvenlik ve korku sarmalına alınmak isteniyor. Konu, süre unsurları bakımından anayasal hükümlere ve genel hukuk ilkelerine aykırı bu KHK’ların; Meclis denetimi yok. Anayasal denetim yok, yargısal denetim zaten

kapalı! Böyle bir keyfilik ve denetimsizlik içerisinde, 695ve 696 sayılı KHK’lerde yine meslekten ihraçlar, cezaevlerinde sistematik bir hak ihlâli olan tek tip kıyafet dayatması, varlık fonuna ve hazineye devredilen kurum, banka ve kuruluşlar, kapatılan dernekler, taşeron işçilere kadroya geçmek için sözlü sınav koşulları gibi birbiriyle ilgisi olmayan farklı konular torbalanmış!”
-TARTIŞMALI DÜZENLEME-
Olağanüstü Hâl (OHAL) uygulaması kapsamında çıkarılan iki yeni Kanun Hükmünde Kararname’den (KHK) biri olan 696 sayılı KHK’de en dikkat çeken düzenleme, “terör eylemlerini bastıran kişilerin” cezai sorumluluğu olmamasına ilişkin. Bu konuya dair ilişkin değerlendirmesinde, ‘son derece tehlikeli, çok tartışmalı’ ifadelerini kullanan Balkız, şu tespiti yaptı:
“696 Sayılı KHK’de, toplum düzeni ve güvenliği, yaşam hakkı, kişi güvenliği ve özgürlüğü başta olmak üzere yurttaş hakları ve insan hakları bakımından son derece tehlikeli, çok tartışmalı bir düzenleme yer alıyor… ‘Darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğinde eylemlerin” bastırılmasında yer alan sivillere ‘hukuki, idari, mali ve cezai muafiyet’ getiriliyor. Bu şekilde, ‘cezadan muaf alanlar’ yaratmak, paramiliter güçlere darbe önleme yetkisi ve cezasızlık güvencesi vermek, kanunen suç olan eylemleri, KHK hükmü ile suç olmaktan çıkarmak, belli bir kesimi ‘hedef gösterilen diğer kişi ya da kesimi öldürmeye teşvik etmek’ değil midir?
Anayasa’da yer alan Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğu ilkesinin anlamı nedir? Bir hukuk devletinde her türlü yetkinin kanuna dayanması ilkesi ve kolluk kuvvetlerinin ‘yetkisinin devredilmezliği ilkeleri’ nasıl yok sayılı-yor? Yaşama ve kişi güvenliği hakkının içeriği ve gereği nedir? Bu gereği yerine getirmek devletin görevi değil midir? Kişi hak ve özgürlüğüne ilişkin konular ancak kanunla düzenlenir diyen anayasal kural neyi hatırlatır? Devlet, tüm yurttaşlarının varlığını ve haklarını korumak ve gerektirdiği koşulları sağlamakla yükümlü olan hukuksal bir insan kurumu değil midir? Böyle geniş ve muğlak bir tanımlamayla sivilleri terör eylemi ve darbe girişimlerini önlemeye çağıran ve bir anlamda teşvik eden anlayış, hangi eylemin ‘terör eylemi’ ya da ‘darbe girişimi’ kapsamında sayılacağını belirleme hakkını kime tanımaktadır? Devletin kolluk kuvvetleri, topum güvenliğini, sağlamakta yetersiz midir? Böyle bir düzenleme ile kimlere ve neye alan açılıyor? Toplum olarak tehlikenin farkındayız! Ya TBMM?” -Tamer Yazar-