Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın da katıldığı ‘deprem’ konulu toplantıdaki mesaj net oldu: “Uygulama noktasında herkesin birbirine ihtiyacı var. Hepimiz aynı anda ortak eylem oluşturamazsak, kazanamayız.” Antakya özelindeki vatandaşsa, kendi sorularında duruyor. Cevaplar mı?
Ankara Kent Konseyi, Büyükşehir Kent Konseyleri Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. “Deprem Farkındalığı ve Kriz Yönetimi” video konferans toplantısında; Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, “Depreme hazır mıyız?” sorusunu cevapladı. Türkiye’nin deprem gerçeğinin masaya yatırıldığı toplantıda, Başkan Mansur Yavaş, Kent Konseylerinin, kriz yönetimi ve dayanışma konusunda önemli görev üstlendiğini söyledi.
-ANTAKYA!-
Ankara’da, deprem başlığında düzenlenen online bir toplantıda büyükşehir belediye başkanları bir araya gelirken, İzmir’de yaşanan son depremle beraber yaşanan gelişmeler, Antakya özelinde de ciddi değişimler yarattı.
Bu konudaki ilk örnek, yıkım süreci yılan hikayesine dönen Vakıf İşhanı. 2017 senesinden bugüne, kurumsal tartışmaların ortasında adeta kaderine terk edilen İşhanı, son dönemde ekiplerin başlattığı hummalı bir çalışmaya sahne oluyor.
Bu konudaki ikinci örnek ise ‘deprem toplanma’ alanları! Üzerine çok yazılan ve çok tartışılan, ama bir türlü paylaşılmayan deprem toplanma alanlarına ilişkin olarak, yerel idareler, beklenen açıklamalarda bulunurken, bu konuda ihtiyaç duyulan bilgiyi en sonunda kamuoyu ile paylaştılar.
-İŞ BİRLİĞİ-
İzmir’de yaşanan deprem sonrası Antakya’da artan hareketliliğin Ankara buluşmasında ise, Kent Konseyleri ile Yerel Yönetimlerin doğal afetlerde işbirliği yanı sıra kriz yönetimiyle ilgili yapılması gereken çalışmalar masaya yatırıldı.
Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ve 7 ilin Kent Konseyi Başkanlarının da katıldığı online toplantıda, yerel yönetimlerin kent konseyleriyle kriz yönetiminde dayanışma içinde ortak kararlar almasının önemine dikkat çekildi.
-SORU NET!-
Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, ev sahibi sıfatıyla yaptığı konuşmada, tüm belediye başkanlarına seslenerek, “Depreme hazır mıyız?” sorusunu yöneltti. Yılmaz, Türkiye’nin, radikal bir deprem politikasına ihtiyacı olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kapsamlı olarak, doğal afetten korunma sistemini hayata geçirmeli, süreç yönetimini sadece kamu otoritesine bırakmamalıyız. Bilinçli yurttaşlar olarak, genetiğimizde olup davranışımıza yansımayan katılımcılığı harekete geçirip, sorumluluk almalıyız. Doğal afetten korunma farkındalığı yaratmamız, engelli vatandaşlarımız için ayrıca özel çalışmalar yapmamız, deprem hafızası oluşturmamız gerekiyor. Anaokulundan itibaren bu bilinci oluşturmalıyız.”
-ÖNLEM İÇİN-
Türkiye’nin, yaşanan depremlerden sonra toplumsal dayanışma ve tutunma stratejileri konusunda deneyimleri olan bir ülke olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Deneyimlerimizi, birbirimizle ve kamu otoritesinin hafızasıyla paylaşmalıyız. Bu muazzam dayanışma kültürünü, bu topraklarda binlerce yıldır yaşattığımız adanmışlığı, kardeşliği, ülkenin bütün analarının bir anda ‘Ayda’ bebeğin anası olma duygusunu, depremden sonra ‘yardıma’ değil, ama depremden önce ‘önlem için’ hayata geçirmeliyiz” diye konuştu.
-VATANDAŞ!-
Yaşanan gelişmeleri izleyen ve düşüncelerini paylaşan vatandaşların tespitleri ise oldukça dikkat çekici.
H.Ç. >> Deprem, hayatlarımızı her daim değiştiriyor. İzmir öncesi ve İzmir sonrası diye bir dönemimiz var mesela! Vakıf İşhanı için senelerdir harekete geçmeyenler, İzmir sonrası karınca yuvasının hali gibi, harıl harıl çalışmaya başladı bile. Yıkılacakmış, öyle mi? En sonunda!
K.N. >> Deprem toplanma alanlarını merak eder dururduk. İzmir Depremi ile onu da öğrendik. Bizdeki belediyelerin korkusu bize yaradı! Ama keşke bu kadar geç uyanma geleneğinden sıyrılabilsek!
L.Ö. >> Vakıf İşhanı için yıkım başlamış. Yanından geçip giderken, burada yükselecek binayı hayal ediyorum. İstediği kadar estetik bir bina olsun, eski kentin önünü açma şansımızı bir kez daha toprağa gömeceğiz. Göz göre göre bir fırsatı tepeceğiz. Yazık!
U.C. >> Deprem toplanma alanı için, bizim evin yakınındaki, Valilik bitişiğindeki Yunus Emre Parkı’nı işaretlemişler. Ki bu zaten hep belliydi, oradaki tabela yüzünden ama… Merak ettiğim bir şey var! Etrafındaki yüksek katlı binalar risk değil mi? Peki, park içinde, böylesi bir anda ihtiyaç olabilecek ekipmana dair hazırlık var mı? -Tamer Yazar-