Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

8. Yargı Paketi TBMM’de

TBMM Genel Kurulunda, kamuoyunda

TBMM Genel Kurulunda, kamuoyunda “8. Yargı Paketi” olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sürüyor.
Teklif üzerinde söz alan Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, yasa teklifinde itiraz ettikleri bazı maddeler olduğunu söyledi.
Kanun teklifiyle kayyımlara yasal güvence getirildiğini savunan Kaya, “Akçeli işlere kayyım olarak tayin olan kişilere dokunulmazlık getiriyorsunuz.” diye konuştu.
İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, yargı paketinin çoğu maddesinin Anayasa Mahkemesinin hukuka aykırılığı nedeniyle iptal ettiği konulara ilişkin olduğunu söyledi.
Anayasa Mahkemesinin örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenlerin örgüt üyesi gibi cezalandırılmasına ilişkin düzenlemeyi iptal ettiğini belirten Poyraz, “Suç amacıyla kurulmuş örgüte üyeliğin cezası 2 yıldan 4 yıla kadar, ‘keşke örgüt üyesi olsaydım’ dedirtecek bu düzenleme ile örgüt üyesi olmadığını tescil ettiğiniz kişiye örgüt üyeliğinden daha fazla ceza öneriyorsunuz.” diye konuştu.
“Yapılmak istenen şey tam olarak yargısal aktivizmdir”
MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, Anayasa Mahkemesinin kendi etki alanını genişletmeye çalıştığını belirtti.
Anayasa Mahkemesinin zaman zaman kendisini TBMM’nin üstünde görmekten geri kalmadığını dile getiren Yıldız, “Anayasa Mahkemesi hatta bazen hızını alamayıp kürsüden yasa yapmaya bile çalışıyor. Gündemi meşgul eden bazı davalar üzerinde uygulanan iletişim stratejisi ile mevcut Anayasal düzen bir kenara bırakılarak, ‘Anayasa Mahkemesi süper temyiz mahkemesi’ olduğu şeklinde toplumsal bir algı oluşturulmak isteniyor.” dedi.
Anayasa Mahkemesinin böyle bir rolünün olmadığını kaydeden Yıldız, yapılmak istenenin yargısal aktivizm olduğunu ve bunun da kuvvetler ayrılığı ile demokrasinin düşmanı olduğunu söyledi.
Bireysel başvurunun mecrasından çıkarıldığını ve yargı sistemini zayıflatan sistemsel sorun haline geldiğini ifade eden Yıldız, Anayasa Mahkemesi Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanunun bireysel başvuru hakkını düzenleyen 45, 46, 47, 48, 49 ve 50. maddelerinin yeninden düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
Anayasa Mahkemesinin görevlerine işaret eden Yıldız, bu görevleri tek tek Genel Kurulda saymayacağını kaydederek, “Yeni bir Anayasa ile bu görevlerini elbette sınırlandıracağız.” dedi.
DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar da kanun telifinin acele olarak Meclis’e getirildiğini ve komisyon aşamasında görüşlerinin dikkate alınmadığını anlattı.
“Aynı hassasiyeti görmek istiyoruz”
CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver ise mevcut Anayasa hükümlerinin yanı sıra Anayasa Mahkemesinin verdiği bazı kararların uygulanmadığını belirterek, önlerine yargı paketinin getirildiği söyledi. Yargı paketindeki en önemli gerekçenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen yasa hükümlerini, iptal kararlarına uyumlu hale getirmek olduğunu belirten Ünver, “Madem iktidar olarak böyle bir hassasiyetiniz var, Anayasa Mahkemesinin bazı siyasi içerikli davalara ilişkin kararları söz konusu olduğunda da aynı hassasiyeti sizden görmek istiyoruz.” dedi.
Yapılan değişikliklerin sonuç verebilmesi için öncelikle hakimin kafasındaki hukukun değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Ünver, “Hakim kafasına sokulan hukuka göre karar vermeye devam ettiği sürece kanunlara ne yazarsak yazalım yapılan değişiklikler iyi bile olsa bu yönde sonuç vermez, Yargıtay’ın Can Atalay kararında olduğu gibi.” diye konuştu.
AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç de 8. yargı paketiyle yargının hızlandırılması, vatandaşların yargı hizmetlerinden daha etkin yararlanabilmesine ilişkin önemli düzenlemelerin getirildiğini söyledi. Teklifle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasında sanığın kabul etmesi şartının kaldırıldığını belirten Gözgeç, bunun mahkemenin taktirine bırakıldığını ifade etti.
Gözgeç, Anayasa Mahkemesinin kararı doğrultusunda, Terörle Mücadele Kanunu’nun ilgili maddelerinde düzenleme yapılarak örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme fiilini müstakil bir suç olarak düzenlediklerini anlattı.
Koruma tedbirlerinin uygulanmasında hak ihlali iddialarında Adalet Bakanlığı Tazminat Komisyonuna başvurma imkanı getirdiklerini bildiren Gözgeç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiaları hakkında Tazminat Komisyonuna başvurma imkanıyla birlikte, erişilebilir, hızlı işleyen, birincil nitelikte bir başvuru yolu oluşturulmakta. Düzenlemeyle temel hak ve özgürlüklerin daha güçlü bir şekilde korunması ve muhtemel hak ihlallerinin önlenmesi amaçlanmaktadır. Bugüne kadar yaptığımız yargı paketlerindeki değişikliklerde olduğu gibi bu yargı paketinde de amacımız, hak ve özgürlüklerin korunması ve vatandaşın adalete erişiminin hızlandırılması, güçlendirilmesi.”
“Tazminat Komisyonuna 7 bin 528 başvuru yapıldı”
Konuşmalarından ardından soru-cevap işlemine geçildi. Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, Anayasa Mahkemesinden Tazminat Komisyonuna gelen dosya sayısına ilişkin bilgi verdi. Yüksel, 2018 yılında kabul edilen 7145 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında Tazminat Komisyonuna 8 bin 407 başvuru yapıldığını, başvuruların tamamının Komisyon tarafından karara bağlandığını söyledi. Yüksel, “Komisyon bu başvurularla ilgili 7 bin 370 kabul, 843 ret, 7 esas kaydının kapatılması ve 187 birleştirme kararı vermiştir. 2023 yılında kabul edilen 7445 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında Tazminat Komisyonuna 19 bin 883 başvuru yapılmış olup Komisyon bu başvuruların 941’i hakkında karar vermiştir. Bu kapsamda peyderpey dosyalar da gelmektedir.” ifadelerini kullandı.
Tazminat Komisyonuna Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden (AİHM) kaç adet bireysel başvuru dosyası geldiğine ilişkin sorusu üzerine Yüksel, Tazminat Komisyonuna 7 bin 528 başvuru yapıldığını, başvuruların tamamının Komisyon tarafından karara bağlandığını belirtti. Yüksel, “Komisyon bu başvurularla ilgili 3 bin 541 kabul, 2 bin 147 ret, 1840 birleştirme kararı vermiştir.” diye konuştu.
Yüksel, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı istinaf kanun yolunun açılması suretiyle bu kararların daha güvenli şekilde denetlenmesinin sağlandığını söyledi. Yüksel, bu kararlara karşı istinaf kanun yolunun açılmasının bölge adliye mahkemelerinin iş yükünde yaklaşık yüzde 14 artış meydana getireceğinin öngörüldüğünü, halihazırda bu kararları itirazen inceleyen ağır ceza mahkemelerinin iş yükünün azalmasına da neden olacağını bildirdi.
Teklifin ilk iki maddesi kabul edildi
Teklifin kabul edilen maddelerine göre, İcra ve İflas Kanunu’nda kanun yoluna başvuru süreleri hafta olarak belirlendiği için buna uyum sağlanması amacıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki benzer hükümler dikkate alınarak düzenleme yapılacak. Süre, hafta olarak belirlenmişse başladığı güne son hafta içindeki karşılık gelen günde bitecek.
Hak arama hürriyetinin daha etkin kullanılması amacıyla İcra ve İflas Kanunu’nun kanun yollarına başvuru bakımından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uyumunun sağlanması için düzenlemeye gidilecek. Tasdik veya ret kararına karşı borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yoluna, istinaf incelemesi üzerine verilen karara karşı da tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yoluna başvurabilecek.
Teklifin ilk iki maddesinin kabul edilmesinden sonra TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşime ara verdi. Aranın ardından komisyonun yerinde olmaması üzerine Bozdağ, birleşimi saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı. (AA)