Peki, bu kameralar ne işe yarıyor?
2014’ten bu yana terk edilmişliğinin yalnızlığında olsa da, ciddi bir mozaik kalabalığına ev sahipliği yapmaya devam eden eski Hatay Arkeoloji Müzesi binasının bu son halini izleyenler, alandaki kameralara işaret ediyor.
28 Aralık 2017 tarihinde tam 3 sene olacak. Ancak bunca zamana rağmen, yeni binasına taşınan eski Müze’de neden hala bunca mozaik var, merak konusu? Taşımakta neden bu kadar geciktik, tartışma konusu. Ama en çok da… Eski binanın, dışarıdan bakıldığındaki haline ekli sprey boyalar, o boyalarla biçimlenmiş yazılar ve ‘küfürlü’ mesajlar! Hatay Valilik Konutu’nun hemen yanı başındaki Müze binasının, bölgedeki kameralara rağmen geldiği bu durum, güvenliği sorgulatmalı mı? Bir dönem dünyanın sayılı mozaiklerine ev sahipliği yapmış bir alanın bu terk edilmiş ve korumasız hali adına, olması gereken ‘koruma tedbirleri’ gündeme taşınmalı mı?
-Sorumluluk kimin?-
Konuya ilişkin konuşan Harbiyeli Mozaik Sanatçısı Mehmet Daşkapan da benzer tespitlerini paylaşırken, izlediği bu durumun kendisini üzdüğünü söyledi ve şunları söyledi:
“İfade ettiğiniz şeye ben de tanıklık ettim. Açıkçası orada yaşanan durum, olası yaşanabilecekler konusunda da çok şey söylüyor. Düşünün ki, Valilik konutunun olduğu bir yer orası ve kameralar da var. Ama buna rağmen, eline spreyi alanlar gelip de o duvarlara ve binaya kolaylıkla zarar verebiliyor. Bu kadar ileriye gidebilenler, bir gün o demir korkulukları aşıp da içerideki mozaiklere zarar verirse ne olacak, merak ediyorum. Bunun sorumluluğunda kim duracak? Olduktan sonra mı ‘ek’ bir tedbir alacağız?
Aslında merak ettiğim başka şeyler de var. Bu yıl neredeyse 3 sene olacak. Eldeki bu mozaikler tam olarak ne zaman taşınacak? Yeni Müze’de ek kısımlar ne zaman açılacak?
Bu kadar geç kalınmasının bir sebebi var mı? Tüm bu sorulara cevap almadan, ‘niye’ demek en kolayı! Ama bundan önce de sorduklarımıza cevap alamadık. O yüzden bundan sonrakilere de her hangi bir cevap alabileceğimizi açıkçası düşünmüyorum.”
-Çalışıyor mu?-
Eleştirilerin odağındaki kameraların çalışıp çalışmadığı bilinmiyor. Çalışıyorsa da, Müze binasının dış cephesini bu hale getirenlerin ‘rahatlığı’ oldukça tehlikeli bir duruma işaret ediyor. Özellikle de, bahçede, kolayca ulaşılabilecek bir konumdaki mozaikler açısından bu durum ciddi riskleri beraberinde getiriyor. Tamer Yazar