Uzmanların ifadesine göre, şehir içinde yapılan yollarda enine eğim her iki kaldırım yönüne doğru verileceğinden, ızgaraların kaldırım kenarında inşa edilmesi önemli. Peki, eldeki yeni projelendirmede, düzensiz dökülen asfalt noktasında derinde kaldığı gözlenen bu yağmur suyu ızgarası, araç trafiği için güvenlik mi yaratıyor, risk mi?
Şu ana kadar oldukça fazla proje üretilen ender alanlardan bir tanesi, Antakya Atatürk Caddesi. Kaldırımları yenilendi… Ağaçlar söküldü ve yeniden dikildi… Park alanları yaratıldı… Bir dönem bisiklet yolu bile tasarlandı… Araç trafiğinin tartışmalı yönü ise gündemin ilk sırasındaki yerini kimselere bırakmadı! Kamuoyuna sunulan son birkaç projeden ‘onay’ göreni ise en sonunda uygulama alanına geçirildi. Ancak yapılacaklar konusunda sorular bitmedi!
-GÜZEL, AMA!-
Atatürk Caddesi’nde oturanlar da, bu caddeyi yoğun bir şekilde kullanan esnaf ve vatandaş da tek bir şeyde buluşuyor… ‘Artık sorunlar noktalansın ve kullanılabilir bir cadde projesi hayata geçsin!’ Ancak bunu talep ederken de, sökülen ağaçların yerine yenisini isteyenler de var, yerlerinden kaldırılan süs havuzları gibi ‘katma değeri’ olmayan yapıları bir daha görmek istemeyen de!
Çalışmaları devam eden projede yola asfalt dökümü tamamlanırken, cadde, araç trafiğine de açıldı. Ancak bu ‘erkenci’ durumu onaylayanlar olduğu kadar, eksikleri dile getirenler de yok değil! Konuşanlar ve söylenenler mi?
T.L. > Şanslı mıyım, bilmiyorum ama! Yol güzel olmuş. Araçla geçen akşam geçtik. Henüz bitmemiş ama, şimdilik iyi görünüyor. Sadece, ufak bir kaza geçirecektik! Yol, artık gidiş-geliş şeklinde, ama ortasında henüz bir düzenleme yok. Aksine, bu kısım, boylu boyunca boş bırakılmış. Bir ayak girişi kadar bir derinlik olsa gerek. Eğer teker oraya girseydi, o hızla… Bence, trafiğe madem açtılar, önlem alsınlar. Tamam, onlar da vatandaş mağdur olmasın istiyor ama, bunun çaresi de, inşaatı henüz bitmemiş binaya ‘taşının’ demek olmamalı!
Ç.Ş. > Aslında buradaki hatalar ne buraya ait sadece, ne benim geldiğim şehre. Bir kere birçok şehirde yağmur suları niye drene edilemiyor? Çünkü belediyeler bu alanları yaparken hep aynı hataları tekrar ediyor. Bu ızgaraların kaldırım paralelinde ilerlemesi gerekir, ki yolun eğimi de, kış şartlarında birikecek yağmur suyunu bu alana yöneltmek şeklinde tasarlanmalı o yüzden. Buradaki, hatalı. Bir kere, yolun orta yerinde, ki konumu yanlış. Bir de, asfaltın altında kalmış, düzeltmeleri gerekiyor. Ama en önemlisi de, derinde kalmış! Asıl tehlike de bu. Düşünün ki, hızla akan bir araç trafiğinin orta yerine, derinde kalan bir ızgara yerleştiriyorsunuz! Sonucu siz düşünün…
P.O. > Bir zamanlar burada esnaflık yaptım. Ölen caddeyi yeniden diriltmeye çalışıyorlar ama, boş! O kadar çok oynandı ki burada, hala bir şeyler düzelsin diye bekliyoruz. Allah’tan seçim var! Yoksa bu hızlı çalışma da olmazdı bakın… Niye mi? Daha geçen asfalt döktüler, ardından trafik akmaya başladı bile! Bu halde bu yola trafiği almak bile tehlikeli değil mi? Orta yerinde su kanalı gibi, boylu boyunca bir çukur uzanıyor. Peki, buna dair önlem nerede? En basitinden, boylu boyunca, bu çukurlara dubalar konulamaz mıydı? En azından, her şey dandini, bari bu kısım tam olurmuş! Allah’tan kaza olmamış…
G.F. > Eski ağaçları sökmüşler, öyle mi? Bari şu küçük ağaçlardan diksinler buraya da! Şu meyve verenlerden… Güzel olurdu! Ama havuz falan koymasınlar bu defa. Kirinden, bakımsızlığından bıktık. Kaç sene, onlar bize baktı, biz de onlara! Yazık, yapılırken ki yorgunluğa, ama en çok da bunlar için sokağa dökülen paraya!
M.L. > Şu kaldırım, yol bir bitsin, ardından ağaçlar dikilsin, sanırım bir şeye benzeyecek caddemiz yeniden! Ama insan yine de merak ediyor, yapılan bu çalışmada TSE standartları mı yoksa Avrupa Birliği (EN) standartları mı gözetiliyor diye! Sahi, standardımız hangisi? Halimiz, diğer yaptıklarımıza benzemesin istiyoruz istemesine de, olmuyor! Müze bile bitirilmeden açıldı! Havaalanının halini izliyorsunuz! Burası da öyle olmasın! Çünkü artık yeter! Öyle bir yapsınlar ki, ‘ellerine sağlık’ diyelim. Çünkü burada yaşayanlar da, burada dükkanı olanlar da, her gün bu yolu, bu kaldırımları kullanan insanlar da yoruldu, kırılandan, dökülenden!
G.H. > Madem kırıp dökmeye başladılar… Bir zamanlar ‘yıkılma tehlikesi var’ diye uyardıkları PTT duvarlarını da sağlamlaştırsınlar bari! Ya da her şey bitsin, yollar ve kaldırımlar, yeniden kırıp-döksünler! Korkarım, olacağı da bu!
-BALIKSIRTI!-
Vatandaşın ortak beklentisi, hem kalite hem güvenlik! Ama yapılanın standarda uyması da çok önemli! Tam da bu noktada paylaşılan bir başka eleştiri gelsin ve eldekine değil sadece, ama yapılanların geneline bakalım, bakarken de biraz düşünelim!
“Arkadaşlar, bilen bilir. Eksiden yollar balıksırtı tabir edilen yani ortası hafif yüksek, kenarlara doğru alçalan bir yapıda idi. Mamafih olay sadece bu değil. Artık tüm sokakların ilk ve son kez kazılarak, en az 5 metre çapında bir alt sisteme taşınması, su giderleri, PTT, elektrik vb. hatların bu sisteme yerleştirilmesi gerekmektedir. (Çoğu gelişmiş ülkede olduğu gibi!) Arıza hallerinde sokaklar tekrar tekrar kazılmamalı, belli yerlerdeki ana girişlerden girilebilmeli. Aksi halde biz bu konuyu daha yıllar yılı tartışırız.”
Ne dersiniz? Rotaları sıkça Avrupa’ya düşen yerel idarecilerimiz benzer bir yol izler mi, yoksa kurumsal koordinasyonsuzlukta ısrar eder ve birbiri ardına yol kazmalarına devam mı eder? Hangisi? -Tamer Yazar-