Çağrı net: “Zarar, acilen karşılanmalı”
Türkiye Ziraatçılar Derneği’nin Ankara’da düzenlediği 18. Ulusal Tarım ve Gıda Kongresi’nde “Tarımda Riskler ve Tarım Sigortası” konulu bir sunum yapan Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı Bekir Engürülü, tarımsal sigortanın üreticiler için önemine işaret etti. Peki, sel felaketinin yaşandığı Amik Ovası’nın bugünkü tablosunda, ‘bizler ne kadar sigortalıyız’?
Hatay’ın Amik Ovası’nda binlerce dekar tarımsal alanın sular altında kaldığı gerçeğinde, zararın boyutu henüz netleşmiş değil. Ancak hesaplamaların ardından ortaya çıkacak rakamsal boyutun, devlet desteğine ihtiyaç duyması kaçınılmaz. Yine de mevcut zararın sahipleri başlığında son dönem tartışılan ‘tarımsal anlamda ne kadar sigortalıyız?’ sorusu da cevaplanması gereken bir diğer ara başlık.
Buna dair en net açıklama, Antalya’da son dönem yaşanan sel ve hortum felaketleri ardından kısa bir değerlendirme yapan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’den geldi.
“İklimler değişiyor. Lütfen meteorolojik uyarılara kulak asalım. Şu ana kadar olan oldu. Bundan sonra kendinizi koruyun. Mümkün mertebe dışarıya çıkmayın. Zamanınızı dışarıda geçirmeyin. Meteorolojiye gerçekten çok dikkat etmemiz gerekiyor. Uyarıları dikkate alalım. Tüm Antalya’ya geçmiş olsun. Bakanlık olarak üzerimize düşeni yapacağız. Hasar tespiti yapıyoruz. Kesin hesaplar 20 gün sürer. Üstümüze ne düşüyorsa yapacağız. Tarım sigortaları çok çok önemli. Tarım sigortası yaptıranlar rahat, yaptırmayan arkadaşlarımız ise üzülüyorlar. TARSİM ile ilgili bizim tarafımızda eksiklikler varsa gidereceğiz, sigortayı yaptırmayı kolaylaştıracağız. Tarım sigortasını mutlaka yaptıralım. Üç gündür devlet yerel yönetimleriyle tüm kurumlarıyla gereğini yapıyor, yapacaktır.”
-ELDEKİ TABLO-
Hatay’a dair ‘oran’ net değil. Ancak, Türkiye’de tarım sigortaları ile ilgili yasal düzenlemenin yapıldığı ve devlet destekli sistemin devreye girdiği 2007’de 219 bin olan tarım sigortası poliçe sayısı, 2018’de 1 milyon 756 bin adete yükseldi. Aynı dönemde, prim üretimi, 64 milyon liradan 2 milyar 51 milyon liraya ulaştı. Sistemin çalışmaya başladığı 2007 yılından 2018′ sonuna kadar, toplam 4 milyar 30 milyon lira üretici prim üretimine karşılık 5 milyar 105 milyon liralık tazminat ödendi.
Eldeki son verilere göre, Amik Ovası’nda yaşanan sel felaketinin sadece Reyhanlı ilçesinde, 7 bin 800 dekarı buğday ekili olmak üzere en az 15 bin dekarlık alana zarar verdiği düşünülecek olursa, tarım sigortasının, tam da bu noktada devreye girmesi adına ne kadar önemli olduğu ortaya çıkar.
-ZARAR!-
Aşırı yağışlar, Tahtaköprü Barajı ile Afrin Barajı’nda su seviyesinin yükselmesi, ardından baraj kapaklarının açılması gibi sebeplerle sular altında kalan Amik Ovası’nın karşı karşıya kaldığı tarımsal ve ekolojik zarar, ilk değil! Tarihler, 2012 yılının Aralık ayını gösterirken, Ziraat Odaları tarafından Amik Ovası’nda o dönem yaşanan sel ile ilgili paylaşılan bir değerlendirme, dünden bugüne biriken sorunların kendini tekrar ettiğinin bir karşılığı aslında!
İşte, Aralık 2012’de söylenenler ve aslında 2019 Ocak ayında yaşananları fısıldayanlar…
“İlimizde geçtiğimiz hafta beş gün boyunca aralıksız olarak yağan yağmur neticesinde, Asi Nehri ve Afrin Çayı taşmış ve yaklaşık 100 bin dekar ekili dikili arazi sular altında kalmıştır. Geçen kış, 2 Şubat 2012 tarihinde, Amik Ovası’nda 150-200 bin dekar tarım alanı haftalarca sular altında kalmış, buğday eken üretici ne yazıktır ki, ya hasat edecek ürünü kalmamış ya da Amik Ovası gibi zengin bir topraktan 250-300 kg / da ürün alabilmiştir.
Ancak üreticinin kaybı yalnız buğdayla da kalmamış, buğday hasadının ardından ektiği pamukta da rekoltenin düşmesine sebep olmuştur. Zira Pamuk, kazık kök sistemine sahip bir bitki olduğundan, kışın aşırı yağış neticesinde toprak, porozotesini kaybederek gözeneksiz betonsu bir yapıya bürünmüş, taban suyu yükselerek toprakta tuzluluk sorunu gündeme gelmiş, hatta pamuk üreticisi birinci suyu erken vermek zorunda kalmıştır. Ayrıca verimli üst tabaka, sel suları ile yok olmuş, geride ise verimsiz alt katman kalmıştır. ‘Bu durum, birkaç sezon üretimimizi düşürür, sonra toparlarız’ derken, yaklaşık 10 ay sonra tekrar sel felaketi Amik Ovası’nı ve yöre çiftçisini vurmuştur.”
-200 BİN DÖNÜM!-
Hatay Valiliği tarafından zarar tespit çalışmaları yapılan Amik Ovası’nda, 170 bin ile 200 bin dönüm arasında tarım arazisinin sular altında kaldığı tahmin edilirken, zarar tespitinin net yapılabilmesi için suların tamamen çekilmesi gerektiği ifade ediliyor. Genel tabloya bakıldığında; buğday, soğan, havuç gibi ürünlerde büyük kayıplar olduğunun altı çizilirken, üreticiler de, üretici birlikleri de, çiftçinin mağduriyetinin bir an önce giderilmesi noktasında hem fikir.
-ANKARA’YA ÇAĞRI-
Tarımsal alanlarda, Hatay’dan Antalya’ya yaşananlar, “Büyük yıkım yaşanan il ve ilçelerimiz afet bölgesi ilan edilmeli” çağrısı yapan Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ni (TZOB) de harekete geçirdi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Çiftçimiz zor durumda. Tabii afetler çiftçimizi vurdu. Acilen hasar tespitleri yapılmalı, üreticimizin zararı karşılanmalı, kredi, sigorta, elektrik, vergi başta olmak üzere tüm borçları ertelenmelidir. Üretimde kalabilmesi için çiftçimize yeni finansman sağlanmalıdır” dedi.
Amik üreticisinin beklentisi de, bahse konu finansmanın bir an önce sağlanması yönünde.
-Tamer Yazar-