Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

BŞB Başkanı Savaş…

Hatay’da son 3 ayda

Hatay’da son 3 ayda Suriyelilerin yoğun şekilde vatandaşlık almalarının kendilerini üzdüğünü söyledi:

Bu doğurganlıkla, 12 yıl sonra Hataylı nüfusunu geçecekler!

Hatay Büyükşehir Belediye (BŞB) Başkanı Lütfü Savaş, ilimizde son 3 ayda Suriyelilerin yoğun şekilde vatandaşlık hakkı için başvurup ‘vatandaşlık’ aldığını hatırlatarak, bu durumun gelecek açısından kendilerini üzdüğünü söyledi.
Bir radyo programına konuşan, Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Suriyelilerin bugünkü doğurganlık hızıyla, 12 yıl sonra Hatay’da, ‘Hataylı nüfusun Suriyeli nüfusun’ gerisinde kalacağının altını çizerek şöyle devam etti:
“Dün söylediklerimin arkasındayım. Biz, Hatay halkını temsil ediyoruz. Hatay halkının beklentileri neyse, sıkıntıları neyse, Lütfü Savaş’ın da sıkıntıları odur. 7 yıldır savaşın gölgesinde, 500 bin civarında Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz ve zorlansak da bunu sorun etmiyoruz. Gerek devletimiz, gerek belediyelerimiz, gerek sivil toplum örgütlerimiz, kurum ve kuruluşlar, gerek zengin vatandaşlarımız, bu misafirlerimizi destekliyor. Son 3 ayda hızlı bir şekilde vatandaşlık almaları bizleri üzdü. İçişleri Bakanımızın açıkladığı rakam 12.596 kişiydi.
Biz, Hatay halkı olarak şuna karşıyız; Suriyeli insanlarımıza bakalım, onlar bizim komşumuz, komşuluk görevlerimizi yerine getirelim ama… Savaş bittiği zaman da kendi ülkelerine dönsünler istiyoruz. Bu insanlar, üreme konusunda çok fazla doğum hızını sahipler. Bundan 3 yıl önce Hatay’da doğan her 100 çocuğun 50’si Hataylı, 50’si Suriyeliydi. Şimdi bu oran %60’a %40’larda, ki bu oran Suriyelilerin lehine gelişmiş durumda. 3 sene sonra bu oran %75’e %25 olarak artmış hale gelecek.
Şu anda Yayladağı, Altınözü ve Reyhanlı’da, Suriyeli insanlar bizim insanımızdan fazla. Nereye gitsek ‘Suriyeliler ne olacak’ diye bize sordular. Biz de bu işin etüdünü yaptık ve bu durumu ‘Ankara sesimizi duysun’ diye radyolardan, sosyal medya hesabımızdan, televizyonlardan ve meydanlardan ifade ettik. Suriyeliler, bu doğurganlık hızı ile giderlerse, 12 yıl sonra Hataylıların nüfusunu geçecek gibi görünüyor. 5 yıl sonra Kırıkhan’da, 12 yıl sonra Hatay’da belediye başkanı seçecek duruma gelebilirler. Bizim atalarımız, bu coğrafyada, Gazi M. Kemal Atatürk’ün yardımları ile Fransızlardan özgürlüğümüzü almak için 20 yıl mücadele vermiş. ‘Çorbada tuzu olanın sofrada gözü olur’. Bu bir atasözüdür.”
-ÇÖZÜM NE?-
BŞB Başkanı Lütfü Savaş, konuşmasında, Suriyeli misafirlerin sosyal kültürel ve diğer sorunlarının çözümü noktasında da şunları kaydetti:
“Suriyeli kardeşlerimiz çoğaldıkça; iş, aş, eğitim ve barınak gibi birçok sorun ile karşı karşıya kalıyoruz. Biz, Hatay olarak, 1 Milyon 585 bin civarında insanız. Suriyelileri de kattığınız zaman, 2 milyon 100 bin gibi bir rakama çıkıyoruz. Suriye’de yaşanan olayların ardından ticaretimiz durduğu için, özellikle esnafımız ve ticaret erbabımız çok sıkıntı çekiyor. Sanayi ürünlerimizin, narenciye ile sebzelerin ithalatında ve ihracatında sıkıntı yaşıyoruz. Hal böyle olunca, ekonomik daralma ve sığlaşma bizi daha da zor duruma düşürüyor. Biz, kan ve gözyaşı ile sahip olduğumuz bu topraklarda, nüfus planlamasının yanlış yapılmasından dolayı çocuklarımızın öz yurdunda başkalarının eline bakmasını istemiyoruz. Bundan sonraki dönemlerde de, bizi Hataylı insanlar yönetsin istiyoruz. Bu toprakları kazanmak için mücadele vermiş bir ecdadın torunları yönetsin istiyoruz. Bugün kalem tutamayan çocuklar, yarın Ortadoğu’da olduğu gibi silah tutacaktır. Biz, bu çocuklarımızın silah tutmadan kalem tutması için, iki kardeş şehrimiz Kiel ve Aalen ile işbirliği yaparak, biri Reyhanlı’da ve biri de Altınözü’nde olmak üzere iki tane okul yaptırdık. Bunun dışında da, belediye olarak elimizden geleni yapıyoruz.
Buradaki konuşmaların hiçbir siyasi boyuta ulaşmasını istemiyorum. Bu, Hatay halkının gelecekte sıkıntı yaşamaması ve bugünden önlemin alınması için ‘Ankara’ya sesimizi duyurma’ serzenişidir. Bunları konuşsanız da gerçekler değişmez, konuşmasanız da. Bu nedenle konuşuyoruz, ki devlet büyüklerimizin tedbirini almasını istiyoruz. Bu olaylardan 1 hafta sonra bir müfettiş geldi ve bizden yazılı savunma istedi. Biz de yazıp gönderdik, ama sonucunu bilmiyorum. Bu şehrin en fazla oy alarak ile seçilmiş adamı benim. Biz, gerçekleri ve Hatay’ın lehine olan konuların çözümünde sesimizi Ankara’ya duyurmak için bu ifadelerde bulunuyoruz.” -Cemil Yıldız