Değerli okurlarım,
16. Uluslararası Antakya Kültür Sanat ve Edebiyat Günleri’nin yoğun hazırlığı içindeyiz.
Bu yıl da 19-29 Mart tarihlerinde yerelden ulusala onlarca edebiyatçımız etkinliklerimizde yer alacak.
Bu yıl Altın Defne Edebiyat Ödülü’nü yalnız Çukurova’nın değil, tüm dünyanın yakından tanıdığı Hüseyin Ferhad’a vereceğiz.
22 Mart 2019 tarihinde, Hatay Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçrkleştirilecek ödül töreninde, Hüseyin Ferhad’ın yanı sıra, Ahmet Telli, Sabahattin Yalkın, Ferhat İşlek, Faris Kuseyri, Nihat Özdal… ve çok sayıda edebiyatçı aramızda olacak.
Aynı törende Altın Defne Genç Şiir ödülü Hakan Unutmaz’a sunulacak..
Ödül töreninde Hatay Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla yayımlanan Hüseyin Ferhad kitabı edebiyatseverlere hediye edilecek.
“Hüseyin Ferhad Kitabı”, edebiyat dünyamızdan 30’a yakın önemli ismin sundukları bildirilerden ve şair hakkında yazılmış çeşitli yazılardan oluşuyor.
Kitapta ayrıca, şair tarafından seçilmiş kendi şiirleri, tam Hüseyin Ferhad bibliyografyası ve şairle yapılmış bir de söyleşi var.
Yaşayan en önemli şairlerimizden olan, Hatay, Hassalı Hüseyin Ferhad’a kendi kentinden bir saygı duruşu niteliğindeki “Hüseyin Ferhad Kitabı”, şairi kadim şehriyle buluşturuyor, edebiyat dünyasını da şairin kadim şehrine taşıyor.
Yapıtı, hemşerimiz Şair Faris Kuseyri yayına hazırladı. Güney Rüzgârı Yayınları’ndan çıktı.
Yine Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla, Sayın Hakan Unutmaz’ın Altın Defne Genç Şiir Ödülü’nü kazanan Anyanya adlı şiir kitabı okurla buluşacak.
Diyebilirim ki, 21-23 Mart tarihlerinde edebiyat dünyasında Antakya konuşulacak.
Bundan 2300 yıl önce bugünkü adını alan Antakya, dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden biridir.
Antakya, dillerin ve dinlerin kaynaştığı, çeşitli uygarlıklara tanıklık etmiş kadim bir kent.
Antakya, barış içinde bir arada yaşamak adına, kendine özgü bir kültür oluşturmuş durumda. Çok dilli, çok dinli bir kültür mozaiğini içinde barındırıyor.
Ve edebiyat en çok böylesi hoşgörü ve barış zeminlerinde ortaya çıkar.
Antakya, ulusal ve evrensel alanda sanatçı/ edebiyatçı yetiştiren bereketli bir topraktır. Mehmet Aksoylar, Ayla Kutlular, Ali Yüceler, Burhan Güneller, Hüseyin Ferhadlar, Tülay Ferahlar, Sabahattin Yalkınlar, Süleyman Okaylar, Faris Kuseyriler……. Ve daha pek çok edebiyatçımız, sanatçımız, burada doğmuş, burada yetişmiş büyük değerlerimizdir.
18-20 Nisan 2003 tarihlerinde, dönemin Belediye Başkanı Sayın iris Şentürk ile Ankara’da yaşayan işadamı, sanatsever İbrahim Seyfittinoğlu’nun katkılarıyla I. Antakya Edebiyat Günleri’ni başlattık. 3 gün süren etkinliklerimize yerel ve ulusal 50 edebiyatçı katılmıştır. (Bu etkinlik belediye tarafından kitaplaştırıldı).
Antakya, tarihinde ilk kez böyle görkemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Üniversite salonlarından belediye salonlarına, kütüphaneden kitapçılara, farklı mekânlarda farklı kesimlerden insanlarımızın katılımıyla söyleşilere, panellere, yazarlık atölyelerine, sergilere sahne oldu. Bu ve bundan sonraki Antakya Edebiyat Günleri Antakya’nın kültüründe olduğu gibi, barışın, dostluğun, sevginin paylaşımın bir simgesi oldu.
II. Antakya Edebiyat Günleri 22-25 Nisan 2004 tarihlerinde, 60 kadar yerel ve ulusal edebiyatçının katılımıyla gerçekleşti.
Ve II. Antakya Edebiyat Günleri’nin en güzel yanı, etkinlikleri yakın komşumuz Suriye’nin edebiyatçılarıyla birlikte yapmamızdı. Binlerce yıllık ortak bir tarihe ve kültüre sahip olduğumuz kardeş ülkenin edebiyatçılarıyla ilk kez temas kuruyorduk. Ve etkinliklerimiz, uluslararası bir boyut kazanıyordu. Kötü bir dönemden geçiyorduk. Savaş olgusu alabildiğine gündemde. Komşularımız, Suriye’de, Lübnan’da, Filistin’de, İran’da… tehdit altında. Ne yazık ki savaş olgusu tüm vahşiliği ile hâlâ gündemde.
Etkinliklerin 2. Günü 80 kadar edebiyatçıyla birlikte dünyanın en eski kentlerinden Halep’te Arap yazarlar Birliği ile üç yıllık bir kültür protokolü imzaladık. Arap Yazarlar Birliği 21 Arap Ülkesi edebiyat örgütünün çatı örgütüydü. Bu protokolü imzaladıktan sonra çok sayıda edebiyatçımız Arap ülkelerine gitti, onlarca Arap edebiyatçıyı da ülkemizde ağırladık. Ç.S.G hep Arap Yazarlar Birliği ile birlikte gerçekleşti.
Bölgemizde sanat yoluyla, barış içinde, paylaşımcı bir yaşam için çaba oluşturmak ve bölge insanında sevgi, barış dostluk, dayanışma bağlarını güçlendirmek amacını taşıyan etkinliklerimiz büyüyerek bugüne geldi.
YORUMLAR