İyi günler sevgili okuyucu.
Pazar akşamı kazara rastladığım bir TV kanalına takılı kaldım. Takılı kalmamın nedeni, programın spor programı olmasıydı. Spor programları, bana genel anlamda keyif verir. Analizler ilgimi çeker. Külhan beylikleriyle reyting toplamayı marifet sayan dört vahşi kurt ile onlara moderatörlük yapan bir de sunucu vardı. Hemen hepsinin ağzından salyalar akarak saatlerce ekrandan küfürler ettiler. Hayretle izledim.
Konu, Galatasaray Genel Kurulu’nun, futbolcu emeklisi Hakan Şükür ve Arif Erdem’in üyeliklerini ilk toplantıda düşürmemeleri, olağanüstü toplantıdan bir gün sonra bu futbolcuları üyelikten atmalarıydı. Programlarının adı da BEYAZ Spor mudur nedir? Yani ak pak temiz bir yayın yaptıkları imajı yaratıyorlar.
Eski bir hakem, tıp doktoru bozuntusu bir şahıs, bu yaşıma kadar TV ekranlarından duymadığım sözler sarf ediyordu. “ Köpekler”, “Şerefsizler”, ”Soysuzlar”, “Vatan Hainleri”, “Omurgasızlar”, “Adiler” ve akla gelebilecek çok daha ağır sözler stüdyoda havada uçuşuyordu. Dehşete kapıldım. Spor, özellikle gençlerin son derece ilgisini çeken bir konudur. Sporu kullanıp bu dili ekranlardan paylaşan zatlar nasıl bir kuşağa öncülük ediyorlar? Savundukları konu spor ile alakalı olmayan politik bir konu. Oturup maç ve pozisyon yorumlayacaklarına, köklü bir spor kulübünün kongresinde yaşananları değerlendiriyor ve sadece ağız dolusu küfrediyorlardı.
Eminim, RÜTÜK bu küfürleri duymazlıktan gelecektir. Ama sade spor izleyicisi bu söylemi kabul edemez. Bu ülkede adeta infaz kurumu var. Maalesef, yargıya gerek duymayan ve kendini üstün bir otorite zanneden bazı şahıslar TV kanallarında medya aracılığı ile toplumu kirletiyorlar. Asıyorlar, kesiyorlar ve gözlerimizin içine baka baka küfrediyorlar.
Bu, tam anlamıyla nefret dilidir. GS Genel Kurulu’nda suç işlenmiş ise, bu eski futbolcular suçlu ise, kararı ve yorumu yargı vermeyecek mi? Ağız dolusu küfür etmek nasıl bir yayıncılık anlayışının ürünü, çok merak ediyorum.
Saatlerce aynı cümleleri tekrarlayıp farklı bir yorum yaptığını zanneden bu yorumcular genel ahlak, kültür ve centilmenliğe nasıl bir örnek teşkil ediyor. Allah aşkına, biraz akıl fikir sahibi olalım. Ekranlardan yayılan bu öfke nasıl sonuçlar doğurur, hiç düşünmüyor musunuz?
Okul öğrencileri, ‘Şerefsiz, Köpek, Namussuz, Adi, Omurgasız, Hain’ vb söylemleri TV kanallarından duyup günlük yaşamlarında kullanmaya başlıyor. Sporu alet edip ülkede nefret dilini egemen kılan bu yorumcular, yarattıkları sonuçtan tatmin oluyorlar mı acaba?
Bize ne GS Genel Kurulu’ndan, Hakan Şükür’den ya da Arif Erdem’den. Biz, sporun evrensel bir barış aracı olduğunu düşünürüz. Sporun yer aldığı bir yerde öfke, küfür ve nefret barınamaz, barınmamalıdır. Spor programı adı altında küfür programı yapan dünyada başka bir ülke örneği var mıdır acaba?
Bu yorumcular eleştirdikleri konuda daha medeni bir dil kullanıp, topluma örnek teşkil edecek uygun bir üslup ile dertlerini anlatsalar daha anlaşılır olacaklar ve belki de haklılıkları ikna edici bulunacak. Ancak küfrettikleri sürece, ekrandan onları izleyen insanların gözünde küçüldükçe küçülüyorlar.
Çok yazık.
Ekranlardan yayılan bu nefret dili, aslında ne denli çaresiz bir yok oluş ve dejenerasyonun yaşandığının çıplak bir göstergesidir.
Küfürsüz bir toplum dileğiyle.
İyi çalışmalar.
YORUMLAR