Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Adaleti Öldürdünüz

Milletvekili Serkan Topal, İstanbul

Milletvekili Serkan Topal, İstanbul kararından dolayı YSK’ya ve Ak Parti’ye Meclis Kürsüsünden sert tepki gösterdi

CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, Meclis Kürsüsünden yaptığı konuşmada, İstanbul kararından dolayı hem YSK’ya hem de Ak Parti’ye sert tepki gösterdi, alınan bu kararla adaletin öldürüldüğüne vurgu yaptı.
Milletvekili Serkan Topal, konuşmasında şunlara değindi: “Bu yüce Mecliste kalın puntolarla bir ilke var ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ ilkesi. Şimdi, ben burada özellikle, bu ilkeyi sürekli dillendiren, millî iradeden bahseden Milliyetçi Hareket Partisi ve AK PARTİ milletvekili arkadaşlarımın vicdanlarına sesleniyorum. 31 Mart seçimleri… Neydi sorun? Arkadaşlar, sorun neydi? 300 bin geçersiz oy. Birlikte saydık arkadaşlar, orada biz birlikteydik, milletvekili arkadaşlarınız vardı orada ve baktık, sonuç değişmedi.
Bir insanın seçme hakkı elinden alınamaz …
Sonra ’22 ilçede 57 sandık sondaj yöntemiyle açılsın’ dediniz, o da oldu, sonuç yine değişmedi. Sonra dediniz ki ‘ölü seçmenler’ yine değişmedi’ kısıtlı seçmenler’ yine değişmedi, Büyükçekmece… Yahu, zaten o senaryoyu yazan maalesef, maalesef YSK! Başka yok arkadaşlar. Ben vicdanlarınıza sesleniyorum. Maltepe olayı… KHK’lilerden bahsediyorum. Ne oldu? Ya, arkadaşlar, siz bir insanın seçme hakkını nasıl elinden alabilirsiniz? En son sandık görevlileri… Arkadaşınız zaten kanunu çok iyi biliyor. Değerli grup başkan vekili az önce bahsetti. 5237 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinin (1)’inci fıkrasının (c) bendinde zaten kamu görevlisinin nasıl tanımlandığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Kaldı ki en son YSK buna karar veriyor. Sizler de adınız gibi biliyorsunuz. Sayın grup başkan vekili, çıkıp az sonra burada -elinizi vicdanınıza koyun- bütün bildiğiniz kanun maddelerine göre -gerçekten elinizi vicdanınıza koyun- “Evet, bu böyledir.” diyebilir misiniz?
Haksızlığın karşısında sizde sesinizi çıkarın …
Gerçekten millî iradeyi hâkim kılmak mı istiyorsunuz, hakkı, hukuku, adaleti gerçekten teslim etmek mi istiyorsunuz; o zaman haksızlığın karşısında siz de sesinizi çıkaracaksınız.
Biz sandıktan korkmuyoruz zaten. Biz sandıkta da -iddia ediyorum- yine de en az 100 bin, 200 bin oy farkla alacağız. Bunu da bilmenizi istiyoruz. Göreceğiz, Sayın Ekrem İmamoğlu yine kazanacak. Sorun, o değil. Sorun, adaleti öldürmenizde; sorun, devleti öldürmenizde. Az önce birileri bahsetti zaten Fatih Sultan Mehmet’in o cümlesinden.
Üç hukuksuzluktan bahsetmek istiyorum. Birincisi: Sayın Genel Başkanımıza biri çıkıyor, yumruk atıyor. Ya, bu nasıl bir vicdan, bu nasıl bir vicdan? Yumruk atan dışarıda, ‘Çocuklar ölmesin’ diyen içeride. ‘Bu evi yakın’ diyen dışarıda ama maalesef, devlet eliyle, bakan eliyle, Başbakan eliyle kurulan bankaya para yatıran vatandaş içeride. Bu nasıl bir hukuk sistemi arkadaşlar, bu nasıl bir vicdan? Gece eve gittiğimizde biz bunu düşünmüyor muyuz?”
Eren Erdem’e yapılanlar vicdansızlık …
İkinci hukuksuzluğun Eren Erdem’e yapılan olduğunu söyleyen Milletvekili Serkan Topal, “Eren Erdem, 25’inci, 26’ncı Dönem milletvekili arkadaşımız, Parti Meclisi üyemiz Eren Erdem. Gizli tanık çıkıyor ‘İftira attım’ diyor. Ondan sonra, bakıyoruz, mahkeme serbest bırakıyor, üst mahkeme tutuklanmasına karar veriyor. Bu nasıl trajikomik bir hukuk sistemi arkadaşlar, bu nasıl bir vicdansızlık? Gün gelecek o hukuk, o adalet size de lazım olacak.
Üçüncü hukuksuzluk, gerçekten çok üzülüyorum. Bir eğitimci olarak utanç duyuyorum. Ayşe öğretmen, Ayşe Çevik, bir canlı programa katıldı ve programda ‘Çocuklar ölmesin’ dedi, o ses tonunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Orada olan bütün insanlar alkışladı. Ne dedi: ‘Çocuklar ölmesin’ dedi ertesi gün onun hakkında soruşturma açılıyor ve terörizmle bağdaştırılıyor. O zaman, orada alkış tutan bütün seyircileri içeri alacak mısınız? Böyle bir hukuk sistemi var mı? Bakın, orada çocuklar ölmesin demeye devam edeceğim, geçen ziyaret ettiğimde şunu söylüyor.
Nazım Hikmet’in dediği gibi ‘Hak haksızlıktan yüce, sevgi nefretten üstün, aydınlık karanlıktan güçlüyse… / Çaresi yok usta… / Biz kazanacağız…’ Biz kazanacağız, ‘Çocuklar ölmesin’ diyenler kazanacak. Biz de buradan sesleniyoruz, söylüyoruz: ‘Çocuklar ölmesin’ diyoruz.
Adalet güneşe benzer, güneşe sırtını dayayanlar sadece gölgelerini görür, gölgelerin uzadığını görenler de yanılır. Ben size şunu söylüyorum, Yüzünüzü güneşe dönün, kandırıldığınızı göreceksiniz, gerçekliği göreceksiniz. Hukuk sistemi diye bir şey yok, adalet yok. Gelin birlikte adaleti tesis edelim. Gelin birlikte bütün dünyada güçlü Türkiye’yi birlikte kuralım” dedi. -Mehmet ÖZGÜN-