Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Emekli Tuğgeneral Dr. Naim BABÜROĞLU

Fırat Kalkanı Harekâtı, Hatay ve Türkiye’nin güvenliği

Fırat Kalkanı Harekatı, 24 Ağustos 2016’da başladı. Yedi ay (216 gün) süren operasyonda, 67 kahraman şehit verildi; 400’ün üzerinde kahraman gazimiz oldu.
Siyasi iktidar tarafından, açıklanan harekatın Siyasi Hedefleri şöyleydi:

1. Türkiye-Suriye sınırının güvenliğini sağlamak; terörist unsurların (IŞİD/DAEŞ ve PKK) sınırdan giriş, çıkışını önlemek,
2. Suriye’nin kuzeyinde bir PYD/PKK koridorunun oluşumuna engel olmak.

TSK, El Bab’ı ele geçirdiği sırada, Rusya Suriye ordusunu El Bab’ın güneyine konuşlandırdı ve TSK’nın daha güneye gitmesini önledi.

Türk yetkililer tarafından, El Bab’tan sonraki hedefin Menbiç ve Rakka olduğu yüksek sesle dillendirildi. Bunun üzerine Suriye’de bulunan TSK, doğuda Menbiç’te Suriye, ABD, Rusya’yla; güneyde (El Bab’ın güneyinde) Rusya’nın yönlendirmesi sonucu Suriye ordusuyla; batıda Afrin’de Rusya ile kuşatıldı. Yani askeri anlamda, üç tarafı kuşatılmış tehlikeli bir cebin içine girmiş oldu.
TSK, doğuda ve batıda hem YPG/PKK hem de bu terör örgütünü destekleyen ABD-Rusya’yla; güneyde devrilmesini istediği Esad ordusu ile komşu durumuna geldi. Yani üç tarafı tehdit altında. Bu, bir ordunun arzu edilmeyen bir coğrafyada konuşlanması anlamındadır.

Sonuç olarak;
1. IŞİD/DAEŞ’in sınır şehirlerini bombalama, kentlere füze atma tehdidi önlenmiş, böylece siyasi hedeflerden biri elde edilmiş oldu.
2. TSK, üç tarafı kuşatılmış bir cebin içine yerleşti. Hedeflenen 5.000 yerine, 2.250 kilometrekarelik alan kontrol altına alındı.
3. PYD/PKK, Fırat’ın doğusunda fiilen koridor oluşturdu; Menbiç ve Afrin vasıtasıyla bu koridoru, El Bab’ın güneyinden Fırat’ın batısına taşıdı. Yani, siyasi hedeflerden biri olan PYD/PKK koridoru önlenemedi. Yakın gelecekte, Rakka operasyonu sonunda, PYD/PKK’nın ABD ve Rusya’nın desteğiyle Fırat’ın doğusunda olduğu gibi, batısında da koridoru birleştireceği öngörülmelidir. Koridor, Türkiye için bir BEKA sorunudur.
4. Şubat 2015’te, Süleyman Şah Türbesi tahliye edilerek Türk toprağı geçici olarak terk edilmişti. Birleşmiş Milletler (BM) 51. maddesi gereği meşru müdafaa hakkı kapsamında, Süleyman Şah Türbesi yerine taşınabilir ve Türkiye hem Fırat’ın doğusu hem de batısında 20-30 kilometre genişlikte bir alanda, güneye doğru Güvenlik Koridoru oluşturabilirdi. Böylece, PYD/PKK koridoru daha az maliyetle önlenebilirdi.
5. Hatay ili, PYD/PKK’nın sözde sınırları içinde gösterilmektedir. Türkiye, Suriye sınırında PYD/PKK varlığını ya da koridorunu engellemediği sürece, Hatay başta olmak üzere, bölünmeye yol açacak BEKA sorunu yok edilemeyecektir. Suriye’nin kuzeyindeki PKK oluşumunun; Kuzey Irak’ta Kerkük’ün Kürdistan’a katılma sürecinden ve PKK’nın Sincar’a yerleşmesinden ayrı düşünülmesi aldatıcı olur.

Bu nedenle, Süleyman Şah Türbesi gecikmeden yerine taşınmalı ve 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda olduğu gibi kararlı adımlar göze alınmalıdır. Stratejide yapılan hatanın düzeltilmesinin pek mümkün olamayacağı ya da stratejideki gecikmenin giderilmesinin uzun yıllar alacağı gerçeği harp tarihinin en önemli dersidir.

“Tarih, ulusların tarlasıdır. Her toplum, geçmişte ne ekmişse, gelecekte onu biçer.” [email protected]

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER