Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Uyarı Ankara’dan!

Peki, Önlemimiz Ne? HDP

Peki, Önlemimiz Ne?

HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul: “Özellikle sınır kentler; Hatay, Antep, Urfa gibi kentlerde ciddi bir şekilde hakikaten ırkçı bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Bir Suriyeli Kürt çatışmasının, bir Suriyeli Türk çatışmasının her an oluşabileceği bir koşul söz konusu.”

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nü, il genelinde ‘kaç sığınmacı var?’ tartışmasıyla geçiren Hatay, 500 bine yaklaşan Suriyeli Sığınmacı başlığında yaşadığı sıkıntıları ‘konuşmak’ yerine ötelemeyi tercih eden bir kent görüntüsü vermeyi sürdürüyor.İki toplum arasındaki adaptasyon sürecine ilişkin yapılması gerekenleri ya da atılması gereken adımları rafa kaldırma konusunda oldukça başarılı bir süreç geçiren Hatay noktasında konuşan isim, bu defa Ankara’dan. HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul tarafından gündeme taşınan başlık, ‘mülteciler’ olurken, uyarı ise sınır kentleri için!
-NEFRET SÖYLEMİ!-
Göç İdaresi raporuna göre, geçici barınma merkezlerinde kalan Suriyelilerin sayısının 16 Mayıs 2019 tarihi itibariyle 125.936 kişi olduğunu söyleyen HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, Meclis’teki konuşmasında, “3,9 milyon sığınmacının karşılaştığı sorunlar, sığınmacılara aktarılması gereken yardımların akıbeti, artmakta olan nefret söylemi, ucuz iş gücü nedeniyle oluşan sömürü sistemi sığınmacı çocukların ve gençlerin suça itilmesine, bu alanı ilgilendiren toplumsal, siyasi ve ekonomik meselelerin araştırılmasını ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi için Mecliste bir araştırma komisyonunun kurulması zorunludur” derken, şöyle devam etti:
“İktidar, mültecilere yönelik harcamaları büyüterek (aslında birçok kaynağı Avrupa fonları olan, Birleşmiş Milletler fonları olan), “Biz, mülteciler için çok büyük harcamalar yapıyoruz, şu kadar para harcıyoruz” diyerek, aslında Türkiye’de yaşanan ekonomik sıkıntıların bir şekilde faturasını sığınmacılara kesiyor. Bu da işte, ‘EYT sorununu çözemiyoruz, çünkü kaynak yok.”
Dolayısıyla, zorluk yaşayan toplumsal kesimler de diyor ki, ‘Madem buna kaynak yok, neden sığınmacılara bu kadar para harcanıyor?’ Yine, ‘3600 ek göstergelere kaynak yok’ diyorlar, ama işte Suriyelilere bu kadar…” Hâlbuki Suriyelilere harcanan paranın büyük bir kısmının kaynağı Türkiye’nin kendi gelirleri değil. Dolayısıyla, bu da gittikçe mülteciler ile yurttaşlar arasında gerginliğin, ırkçılığın artmasına neden oluyor.
Özellikle sınır kentler; Hatay, Antep, Urfa gibi kentlerde ciddi bir şekilde hakikaten ırkçı bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Bir Suriyeli Kürt çatışmasının, bir Suriyeli Türk çatışmasının her an oluşabileceği bir koşul söz konusu. Dolayısıyla, bu sorunların araştırması için bir komisyon kurulmasını öneriyoruz ve bu komisyonun kurulması için herkesten destek bekliyoruz diyorum.” -Tamer Yazar-