Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Bulduğumuz’ Zemin mi?

‘Eklediğimiz’ Zemin mi? Eski

‘Eklediğimiz’ Zemin mi?

Eski kentin içinden uzanan dar sokakların tarihi Kurtuluş Caddesi’ne ulaşan koridorunda restorasyon çalışması yapan Büyükşehir Belediyesi ekiplerini izleyenler, birkaç hafta öncesinde bulunan taş zemin üzerinden ilerlenen çalışmalara kendi sorularını ekliyor.

Hatay Büyükşehir Belediyesi ardından Antakya Belediyesi’nin de ‘ben de varım’ diyerek start vermeye hazırlandığı restorasyon çalışmaları, eski kentin kadim coğrafyasının yorgun hikayelerine umut katmaya devam ediyor. Artan umudun izleyenleri ise, “Eskilere gidiyor aklım ve düşünüyorum, hem ‘bir zamanlar’ deneni hem çocukluğumu…” demeye, derken de, eldeki için yapılana sorumluluk eklemeyi sürdürüyor.
-ESKİLER!-
Buna dair adresin Kurtuluş Caddesi ağzında bekleyenleri ve çalışmaların sürdüğü dar sokağın içinden ilerleyenleri mi?
.L. >> Başkası ne düşünüyor bilmiyorum ama, ben keyif alıyorum. Ara ara buraya geliyorum. Hatta geçen gün torunumu da getirdim. O ilk zamanda ama! Hani taş zemin çıktığı zamanlarda! Gösterdim, anlattım o zamanları. Öyle herkes hatırlamıyor. Zaten hatırlayanlar da az kaldı. Ama şu yapılanlar da gösterdi ki, bakarsan, hala bir şeyler var. Yani bu şehir daha bitmemiş!
G.H. >> Bu kenti gezmekle bitmiyor. Fotoğraflamakla da bitmiyor. Anlatmakla da bitmiyor. Bu ilk gelişimiz. Tesadüfen gördük. Pazar pazar baktık kimse yok, çalışmanın yapıldığı yolun içinden ilerledik. Taş kemerli ara sokakları gördük. Yerdeki taş kesme yolu da… Ahşap kapıları da… O kapıların açıldığı avluları da… Bittiği zamanı hayal ettim. ‘Güzel olacaktır’ diye düşünüyorum. Kıymetini bilin!
S.F. >> Burada ilk çalışma yapılırken de görmüştüm bu çıkan zemindeki eski yolu, taşları. Ama sanki zemin daha aşağıdaydı. O zemine ek mi yapıldı, düzenlenip, yoksa üzerine ek bir kat mı çıktılar?
H.U. >> Burada önemli olan, bir şeyleri madem sıfırdan alıp yapmaya başladık, düzgün gitsin her bir detay ve iyi düşünülsün, atılacak her bir adım. Aksi halde ne geri dönüşü var bunun ne de güncellemesi.
J.I. >> Bir yerde Safranbolu için şunu okumuştum… “Safranbolu’yu ülkemizde ve dünyada ön plana çıkaran en önemli özellik, geleneksel Türk mimari tarzındaki evleridir. Bu evlerin kapılarında yer alan kapı halka ve tokmakları, maden işçiliğinin önemli örnekleridir.” Sonra kendimize baktım! Biz, farklı mıyız? Safranbolu bu kadar konuşulurken, biz neden geri plandayız? Belki de bunun cevabını, geciktiğimiz restorasyonlarda ve yaptığımız yanlışlarda aramamız gerekiyor.
O.G. >> Her şey güzel, ama… Yapılan yanlışları ne yapacağız? Sorun ne mi? Plansız ilerliyoruz. Sorun ne mi? Bir yol haritamız yok! Sorun ne mi? Bir sonraki adımı düşünmüyoruz! Sorun ne mi? Herkes bir başka adımı, ama bir başka yöne atıyor. Sorun ne mi? ‘Ne sorunu’ diyen koca bir kent kalabalığımız var ve herkes hayatından memnun!
-DÜZELTECEK MİYİZ?-
Antakya Ulu Cami’nin arka sokaklarına ve Hatay Gazi Evi’nin olduğu alana asfalt yol yapan Antakya kenti yöneticilerinin, öncelikle eldeki yanlışlardan kurtulmanın çaresini bulması gerektiğini söyleyenler, “Hatalı olduklarını kabul etmeyenler, yaptıkları için alkış bekliyorlar ve yapılan diğerlerinin de unutulmasını, o şekilde kalmasını… Ama madem konumuz ‘memleketi kurtarmak’, bu şekilde olmaz! Memleket, parça parça kurtarılmaz. Ya hepsi için planlama yapacaksınız ya da terk edeceksiniz kadere…” eleştirisinde dururken, bizlerin çağrısı da buna dair olsun, ve…
Antakya için ayağa kalkan ve geçmiş dönemin hataları üzerine ‘doğrular’ ekleme telaşında ilerleyen Antakya Belediye Başkanı İzzettin Yılmaz ile son dönem restorasyon hamlesi ile bir kez daha gündeme taşınan Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanı Lütfü Savaş’ı, tam da bu noktada yan yana görmek isteyenler olduğunu söyleyelim. Ayrı ayrı yollardan ilerleyip ‘doğrular’ yaratma hedefinde olan iki ismi, Antakya adına ortak bir açıklama için davet edelim. Bundan sonrası için ‘ayrı halay başları’ değil, ama kentin uyumlu adımları için çalışacakları sözünü almak istediğimizin altını çizelim. -Tamer Yazar-