‘Ne’ Yarattık?
Restorasyonu, yorucu ve detaylı bir çalışmanın ardından sonlandırılan eski Osmanlı yapısı Han’ın her iki girişinde de isminin yer aldığı tabelaları olsa da, gelenler, tam olarak nereye geldiklerinden habersizler! Sahi, burası neresi? Ne planladık? Peki, tam olarak ne yarattık?
Hatay Valiliği’nin web sitesi içinde yer verdiği, eski Osmanlı yapısı Kurşunlu Han için, “Antakya’nın tarihi Uzun Çarşısı içindeki Kurşunlu Han, uzun zamandır süren restorasyonunu tamamladı” ön cümlesinden sonra şu bilgiye yer veriliyor:
*
1660 yıllarında Köprülü Mehmet Paşa tarafından, her yıl Recep ayının on ikisinde Hicaz a gitmek üzere törenle yola çıkarılan ve padişahların armağanlarını taşıyan Surre Alayının ağırlanması için inşa ettirildi. Kente gelen yabancılar, o zamanın ulaşım araçlarından at, deve ve eşekleriyle geldikleri Kurşunlu Han´da, o çağ için oldukça lüks sayılacak bir hizmet anlayışı ile ağırlandı. Hayvanların dinlendiği, yem verildiği, insanların tüm ihtiyaçlarını giderdiği handa, konukların, havuz başında nargile sefası, yemen kahvesi ve hamamda terleyerek yorgunluklarını attıkları, ertesi gün de sabah kahvaltısıyla dinç bir şekilde yolculuklarına devam etmesinin sağlandığı belirtiliyor.
-SÖYLENEN!-
Böylesi bir hikâyenin ağırlığında ilerleyen yer, oldukça uzun süren bir restorasyonun ardından hizmete girdi. Ancak ne resmi bir açılış yapıldı ne de kurdele kesildi. Yine Valilik eliyle paylaşılan bilgide, buraya gelenleri neyin karşılayacağı yazılıydı ve ifadeler oldukça netti!
*
Restorasyon ile Kurşunlu Hanın zemin katında; 23 adet genel amaçlı dükkân, esnaf lokantası, toplantı ve sergi salonu, avlu, bilgilendirme noktası, 1. katında ise yöresel ürün satışı yapan dükkânlar, yöresel el sanatlarının üretiminin yapılabileceği eğitim atölyesi ve kafe yer almaktadır.
-ELDEKİ!-
Turizm pastasından, Antakya özelindeki Hatay’a ne düşüyor, net değil! Ancak oldukça bakımsız bir ‘hoş geldin’ ile misafirlerini karşılayan, kentin yöresel üretim gücünün temsiliyetindeki Uzun Çarşı içindeki eski Osmanlı mirası Kurşunlu Han, bugün, söylenenlerden oldukça uzak görseli ve içeriğiyle, hizmette. Hatay Valiliği koordinesindeki Han için son dönem Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün de devreye girdiği ve söz konusu yerin kullanım ve yönetim hakkını almak istediği söylense de, konu, bugüne dair beklentilerin ne kadar karşılandığı ve Han’ın, hak ettiği gibi yönetilip yönetilmediği noktasında!
Valilik eliyle verilen bilgiye rağmen, gelen misafirleri karşılayan bir ‘bilgilendirme’ bölümü bulunmuyor. Zeminde olduğuna dair bilgi verilen taş avlu ise, bu alanı kullanan dükkanların masa ve sandalyelerinin kalabalığı içinde! Yine zemin katta olması gereken ‘sergi ve toplantı’ salonu da, ‘var’ olacağı söylenen, ancak ‘yok’ listesinde yer alanlardan! Taş avlu içinde kurulan ek künefe standı ise, geçmişi 400 yıla giden eski yapının kullanım şartlarının zorlandığı kısımlardan biri olarak dikkat çekiyor.
-ASLINA UYGUN!-
Mevcut restorasyonun aslına uygun restore edilip edilmediği başlığındaki sorumuz ise 2017’den bugüne değişmedi. O zaman, o günkü cümlelerimizi bugüne etiketleyelim mi?
“Vakıflar Genel Müdürlüğü, Vakıf Kültür Varlıklarının Restorasyon veya Onarım Karşılığı Kiraya Verilmesi İşlemlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’i içerisinde ‘restorasyon’ tanımlaması yapılırken,
“Vakıf kültür varlığının, ilgili ‘Kurul’ kararları doğrultusunda belirlenen ilke ve kararlara göre ‘aslına uygun’ olarak onarılması” ifadesi kullanılıyor. Peki, eldeki son ‘ekleme’, bu tanımlamanın neresinde?”
Sorumuz, yaklaşık 400 yıllık tarihi bir geçmişe sahip Kurşunlu Han’a yapılan ‘demirden merdiven’ eklemesinin, mevcut restorasyon çalışması içine hangi adla eklendiği ve ‘aslına uygun’ beklentisinin neresinde durduğuna dairdi! Bu konuda hala bir cevabımız yok. Var mı?
-BİLGİ YOK!-
Gelen misafirler için en büyük eksiklik olarak dile getirilen başlık ise, yapılan restorasyona dair, yapının hiçbir tarafında her hangi bir bilgi tabelasının olmaması. Tam da bu noktada… Yapının tarihi ne? Kimler tarafından kullanıldı? Yapılma nedeni ne oldu? Antakya’nın kent kimliği içindeki önemi nedir? Osmanlı kimliğinin derinliğinde neler var? Restorasyon süreci nasıl oldu? Dün nasıldı ve bugüne nasıl gelindi?
Biriken soruların cevapları için ihtiyaç duyulan o bahse konu “bilgilendirme noktası” için ne zaman adım atarız, soralım mı? Ama en çok da… Osmanlı mirasının Antakya adresindeki bu görkemli emaneti için neden hak ettiği açılışı ve tanıtımı ondan esirgediğimizi! -Tamer Yazar-