Sıra Burada mı?
Asi Nehri’nin yeşil peyzajı içerisine dijital reklam panosu yerleştirme çalışmaları
kapsamında, Valilik konutundan Palladium alışveriş merkezine uzanan hatta yapılanları izleyenler, nehrin görselini kapatan ve hayli yüksek tutulan panoların indirilmesini istiyor.
Kenti yöneten yerel idarenin, kent genelinde kullanımda tuttuğu billboardların ve reklam panolarının yarattığı kalabalık, bazen kaldırımların kullanım alanlarını daraltacak kadar ileriye gidebiliyor. Bu ise vatandaşın eleştirisini beraberinde getiriyor. Buna dair son örnek, Asi Nehri’nin yeşil peyzajı içerisine dijital reklam panosu yerleştirme çalışmaları kapsamında yaratılan ‘görsellik’!
Geçtiğimiz haftalar içinde, Palladium alışveriş merkezinin olduğu yere yerleştirilen ve nehre dönük ışıklı yüzleri ile dikkat çeken devasa panolar, nehrin görselliğini bozdukları için eleştirilmiş, ardından yapılan bir çalışma ile beraber, panolar, aşağıya çekilmişti.
Benzer bir çalışmanın, Valilik Konutu’nun olduğu yere de uygulanmasını isteyenlerin ifadeleri ise şöyle:
G.Ö. >> Sabahları koşan biri olarak, bu tarafa ara ara geçiyorum. Aslında ilk kez geçen gün bir arkadaşımın uyarısıyla fark ettim. Gerçekten de çok yukarıda bırakılmışlar. Bu hem bu yolu kullananlar için kötü hem de nehrin peyzaj görseli ve estetiği için… Düzeltilmeyecek bir şey değil. Ama keşke bu panolar hiç konulmasaymış!
U.P. >> Yapıldıklarından beri, Hatay’a dair sloganlar var, kent tanıtımı özelinde sanırım. Bana sorsalar, ‘asla’ istemezdim. Bir kere gece olunca, berbat bir görüntü veriyorlar. Kocaman ekranlar, yanıp yanıp sönüyor. Karşı cepheyi göremiyorsunuz bile. Amaçları ne, bilmiyorum. Ben sevmedim.
H.S. >> Yurt dışında yaşıyorum. Belediyelerin, hizmet ettikleri şehrin insanı ile ne kadar iç içe ilerlediklerini iyi biliyorum. Hatta böylesi kamusal alanları ticari değerlendirmeye alma düşüncesi içerisine bile giremezler. Bir kere çekinirler. Tepki alacaklarını bilirler. Burada herkes susuyor, konuşmuyor, ki sanırım yerel de bundan cesaret alıyor. Onlar da biliyor, ‘ne yapsam, herkes OK’…
Y.T. >> Bence, ne oradakilerin ne de buradakilerin yüksekliklerine bir ayar yapılsın! Bırakın, bütün nehri kapatsınlar. Her yeri reklam panoları ile doldursunlar. Yeşile de gerek yok! Söksünler! Boşuna masraf da yapmasınlar! E zaten yapılanın orta yerine pano yerleştiriyoruz! O zaman, tam yapalım! Eksik bırakmayalım!
R.B. >> Her şeyin bir sınırı olmalı. Buradaki sorun bu. Ben zannetmiyorum ki, bir tek kişi çıksın da şunu söylesin… ‘Ben, bu yapılandan memnunum!’ Merakımdan soruyorum… Bunlar yapılırken, niye bir tanesi de çıkıp şunu demiyor? ‘Kardeşim, şehrin ve nehrin peyzajını bozuyorsun!’ Sahi, niye kimselerden buna dair bir ses çıkmıyor? Bu aynı, trafiğin ve Atatürk Caddesi’nin yap-boz haline benziyor. -Tamer Yazar-