Antakya mezarlığına 40 yıl önce kazandırılan, kent dokusuna ve mimarisine uygun tarihi niteliği olan demir kapı, mezarlıktaki yeni düzenleme ile beraber yerinden söküldü, ardından da işe yaramaz denilerek atıldı. Antakya’nın bu alandaki sanatkar ismi Edip Bağdatlı, 40 yıl önce kendi eliyle yaptırdığı tarihi kapıyı hurdacıdan 2000 TL’ye satın alıp, büyük bir gururla işyerinin önüne monte ettirdi.
Olayı gündeme taşıyan, iyi bir Antakyalı ve memleket sevdalısı olan Fotoğraf Sanatçısı Hakan Boyacı, olayın içyüzünü anlatırken, “İşbilmezler işin başında olursa!” diye başladı sözlerine. Hakan Boyaca’nın konuya dair anlattıkları ise şöyle:
“Hatay Büyükşehir Belediyesi’nde İşten anlayanlar nerede Allah İçin? Belediye’de o kadar değerli insan varken, bence bu işten sorumlu olanlar büyük derecede kusurlu… Kusuruma bakmasınlar ama, Lütfü Başkan’a en büyük zararı bunlar veriyor…
30-40 yıl önce Antakya Mezarlığı’nın kapısına sanatsal, kent mimarisine ve dokusuna uygun bir kapı yapmak isterler. Hatay’ın ve Türkiye’nin alanında en değerli sanatçılarında Edip Bağdatlı ustamızdan özgün bir proje isterler ve ustamız da 1.5 yıllık bir çalışmayla, dünyada eşine az rastlanır büyüklükte ve perspektif tasarımıyla özgün bir kapı yapar. Çok büyük ilgi gören kapı, beraberinde yüzlerce tebrik ve gururu da beraberinde getirir.
Yıl 2017, mezarlıkta yapılan yeni modern düzenlemelerle kapı yerinden sökülerek hurdacıya verilir… (Yapılan iş, kent dokusuna ve mimarisine ne kadar uygun, ne kadar eser niteliğinde siz değerlendirin…)
Evet, artık antika özelliğine sahip olan ve değeri 150.000 TL olan kapı hak ettiği değeri görmez. Yani anlayamıyorum, oradan sökülen bir kapı, bir parkta ya da başka bir yerde değerlendirilemez miydi? Bu hem sanatçımıza, hem kent dokusuna yapılan bir saygısızlık, hem de iş bilmezlik değil midir?
Edip Bağdatlı ustamız, yetkili arkadaşlarla görüşüp ‘Sökecekseniz bana verin’ der… Lakin duyarlılık sıfır! Ustamız en az 150.000 TL değerinde olan kapıyı hurdacıdan 2000 TL’ye satın alır ve atölyesinin girişinde hak ettiği yeri bulur. Mutlu son!
Sayın Lütfü Savaş, göreve geldikten sonra Edip Bağdatlı’ya ve sanatçılarımıza değer vermiş, onlardan, köprülerimize ve diğer alanlarımıza dokumuza uygun eserler yapmasını istemiştir. Başkan’ın bu kadar değer verdiği ve önemsediği bir sanatı nasıl olur da yerlerde süründürürler?
Ama İşte ‘bu iş bilmez ekiplerin’ hataları yüzünden, Büyükşehir Belediye Başkanımız bilgilendirilmediği için her zaman yalnız kalmaktadır… Bu kentte yaşayan sanatçılar ve Sayın Lütfü Savaş adına gerçekten üzgünüm.” -Cemil Yıldız-