Peki Ya Çöpler!
Kış mevsimi, sokaklarda yaşamak zorunda olan küçük dostlarımız için çok da kolay geçmiyor. Onlar için iki büyük sorun var! Soğuk ve açlık! Peki, dükkânlardan taşınan çöplerin etrafa dağılan halinde onlar mı suçlu, yoksa bu çöpler noktasında ‘toplama’ zamanlaması yapamayan kurumsal kimlikler mi?
Burası, Antakya’nın trafiğe kapalı Hürriyet Caddesi, Vakıf İşhanı’nın hemen yanı başı. Dükkânlardan çıkartılan çöpler, toplanması için biriktirilmiş. Çöp arabası bekleniyor! Durumu izleyen bir vatandaşın yorumu oldukça çarpıcı…
“Avrupa’da yaşayan herkes şunu iyi bilir. Orada, ev ya da işyeri, çöplerin dışarıya çıkartılma saati vardır. Öyle kafanıza estiği gibi dışarıya, sokağın bir köşesine biriktiremezsiniz çöplerinizi. Çünkü konu aynı zamanda sağlık ve hijyen. Yani burada olmayan! Normal şartlarda, buradaki dükkanlardan çıkan çöp ile o çöpleri toplaması gereken kamyonun gelişinin birbirini takiplemesi gerekir. Yani, ‘ben çöplerimi çıkardım, sen de geldiğinde toplarsın’ diyemezsiniz. Böyle yaparsanız, bunun bir cezası vardır. Burada sanırım böyle bir şey zaten yok. Ama etrafı temizleyen belediye personeli de köpeklere kızıyor, çöpleri dağıtıyorlar diye. Onlar ne yapsın, bu düzensizlik içinde? Yapabilecekleri tek şeyi yapıyorlar. Açlar ve karınlarını doyuruyorlar. Bunu yaparken de, çöplerin poşetlerini yırtıyor ve içindekileri de etrafa saçıyorlar. O nedenle konu, hem düzensiz çöp uygulaması hem de bu hayvanların, beslenme odaklarının yetersizliği. Onları izlerken, açlıklarına şahit olmak berbat.”
-ELEŞTİRİ!-
Duruma eleştiri getiren bir kısım vatandaş ise, konunun iki başlığında şunları söylediler:
H.Z. >> Bazı arkadaşlarım var, çantasında kuru mama bulunduran… Hatta oturduğu binanın ön kısmına, bir kap su ve bir kap yemek koyan… Şimdilerde daha çok ihtiyaçları var. Geçen gün bir kedi, apartmanın kapısında durmuş, adeta ‘beni de içeri alır mısın’ diye bakıyordu. Kapıyı açtığımda, ciddi ciddi içeri girdi ve sadece bir köşeye gidip, oturdu. Buradaki duruma bakınca da onu hatırlıyorum aslında. Açlar. Bu çok belli. Hatta o çöp poşetlerini yırtarken de birbirlerine hırlıyorlar. Bu da açlık derecelerini gösteriyor. Yerel idarelerin, bu tür zamanlarda kriz yönetimi yapması gerek. Çünkü dışarıda ayaz var resmen. Biz bu kadar üst üste giyinirken bile üşüyoruz, onlar ne yapsın. Bilmeyenler için söyleyelim mi? Uzmanlara göre; kış aylarında kediler için 6 saat, köpekler için ise 17 saat ve daha fazla açlık, hayati risk taşıyor.
G.P. >> Çöpler, her günkü sorun! Aslında sorun, buradaki dükkanların çöp üretmesi değil, ama bu çöplerin dışarıya çıkartılış saati ile toplanma saatinin birbirinden farklı olması.
V.Ç. >> Bir yerde okumuştum… Soğuk havalar ve zorlu kış şartları, sokak hayvanlarının bağışıklık sistemlerinin güçsüz kalmasına ve daha çok hastalanmalarına neden olabiliyormuş. Onları izlerken, bu geldi aklıma. Tek dertleri, doymak! Aslında medeni bir şehir yönetiminin, sokak hayvanlarının bu görüntüsüne kayıtsız kalmaması gerekiyor.
-ÇOK BASİT!-
Yaşananlara dair ortaya konan çözümlerden biri de, çok basit bir yolla, sokak hayvanlarına sıcak bir ortam sağlama noktasında. Bu konudaki izlenmesi gereken yolu ise bir hayvanseverin kelimeleri belirlesin:
“Bakkalınızdan ya da marketlerden ücretsiz alabileceğiniz karton kutunun alt ve üst kısmını koli bandı ile yapıştırın. Böylece kapalı bir kutu oluşturmuş olacaksınız. Ardından kutunun ön kısmında, kedi ve köpeklerin girebilecekleri büyüklükte bir alan işaretleyin ve bu alanı maket bıçağıyla kesin. Isı yalıtımı yapmak için kutunun üzerini strafor ile kapladıktan sonra büyük bir poşeti kutunun üzerinden geçirin ve yapıştırın. İşte, bu kadar!” -Tamer Yazar-