Peki Ya Hazırlık!
“Hemen her fırsatta gelişmekten bahsediyoruz. Ancak felaketlerle ilgili bulunduğumuz durum hiç de iç açıcı değil” diyen Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Elbette kaza Allah’tandır. Kaderdir, yaşanır/yaşanacak. Ancak biz insanların görevi; tedbir almak, gerekli hazırlıklar yapmak ve sorumlulukları gereğini yerine getirmektir” tespitinde bulundu.
2020 yılına bakıldığında, çok sayıda kötü olayın yaşandığı bir sene ile karşı karşıya olduğumuzu dile getiren Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi, Hatay siyasetinin etkili isimlerinden Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, yaşanan felaketler noktasında dururken, “tevekkül” kısmını sorguladı. “Dünyanın her yerinde felaketler yaşanıyor, yaşanabilir” diyen Çalışkan, gerçeklerle yüzleşebilmenin önemine işaret etti, aksi halde bu acıların yaşanmaya devam edeceği uyarısında bulundu.
Çalışkan’ın, son dönem yaşanan deprem, uçak ve çığ felaketleri ile ilgili tespitleri ve değerlendirmeleri, ara başlıklar halinde şöyle:
-BİZ VE ONLAR!-
Hemen her fırsatta ‘gelişmekten’ bahsediyoruz. Ancak felaketlerle ilgili bulunduğumuz durum, hiç de iç açıcı değil. Gelişmiş ülkelerde bir trafik kazası ölümle sonuçlanmışsa, bununla ilgili tedbirleri hemen devreye sokup önlem alıyor ve genelde de başarıyorlar. Maden, tersane, iş yeri ve benzeri kazalar çok az yaşanıyor. Yaşansa da, ölüm oranı yok denecek kadar, minimum seviyede tutulabiliyor.
İmtihanın bir parçası olarak musibetlere uğramak, kaçınılmazdır. Ancak en az zararla atlatmak da, akıl ve irade sahibi olarak yaratılan insanın sorumluluğudur. Daha önce de benzer şeyler farklı yerlerde yaşanmasına rağmen, ısrarla ders alınmaması, kulluk görevlerinde yaşanan ihmallerin bir parçasıdır.
-SON 1 AYDA-
Son 1 ayda neler oldu?
– Elazığ merkezli deprem yaşadık. 40’ı aşkın vatandaşımız vefat etti. Hâlâ enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. Bunun dışında, evsiz kalanlar ve binalar hasarlı olduğu için evlerine giremeyenler, kışın dondurucu soğuğuyla mücadele ediyor. Bu da kısa sürede çözülebilecek bir mevzu değil.
– Yürekleri yakan Van’da yaşanan çığ felaketi… Hangi birisinin neresinden tutsak bilmiyoruz! Her biri başlı başına bir felaket-facia. Zincirleme felaket yaşanıyor. Göz göre göre, ‘kaza geliyorum’ dedi. Bundan önce kar tüneli yapılması gerektiğine dair uyarılara kulak verilmedi ve gerekli önlemler alınmadı. Sonuçta, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan ve AFAD Van İl Müdürü Osman Uçar yaralanırken, Saadet Partisi Van İpekyolu İlçe Başkanı Mehmet Emin Kurt’un da aralarında bulunduğu 40 kadar vatandaşımız, hayatını kaybetti. Oraya yardım için giden Mehmetçik’ten de kayıp vermemiz, acımıza tuz biber ekledi.
-LİYAKAT!-
Böyle bir felaket karşısında işten anlayan profesyonellerin kurtarma için görev alması gerekirken, gönüllülerden destek alınması, ölü sayısının artmasında etkili olmuş gibi görünüyor. Bu gidişle, ehliyet ve liyakat konusundaki vurdumduymazlığımız, başımıza daha çok dert açacak gibi görünüyor.
– Son olarak, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda uçak faciası yaşandı. Kazada 3 kişi hayatını kaybederken, 3’ü yoğun bakımda olmak üzere, 179 kişi yaralandı. Kamuoyuna yansıyan, “pist sonu güvenlik alanının olmaması” ne kadar, doğru bilmiyoruz. Yaralıların otobüslerle taşınması da eleştiri konusu oldu. Okyanustan kurtulup derede boğulmak sözünü hatırlattı.
-NEDEN?-
İnsan, şunu sormadan edemiyor… Madem eksiklerimiz var! Neden, 3. havalimanı macerasına atılmak yerine, güvenliği “uluslararası ödüllü” Atatürk Havalimanı’ndan vazgeçtik? Arada yaşanan trafik kazaları, terör ve Suriye operasyonları gibi musibetleri de ayrı bir tarafa koyuyoruz. Hayatta kalmanın pamuk ipliğine bağlı olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu da, kendi ellerimizle oluşturduğumuz “adaletsiz/ahlaksız” düzenin bir sonucu.
-SONUÇ MU?-
Velhasıl; Çığ bölgesine kar tüneli yapmıyoruz, çığ düşmemesini bekliyoruz! Fay hattının üstüne çürük binalar inşa ediyoruz, deprem olunca da yıkılmamasını bekliyoruz. Çığ bölgesine profesyonel olmayan gönüllüleri gönderip, ölmemelerini bekliyoruz. Uçağın inemeyeceği, rüzgârın çok yüksek olduğu yerlere havalimanı yapıyoruz. Kaza olmamasını bekliyoruz. Ama takdiri ilahi de/sünnetullah da bir değişiklik yoktur gerçeğini hep göz ardı ediyoruz.
Elbette kaza Allah’tandır. Kaderdir, yaşanır/yaşanacak. Ancak biz insanların görevi, tedbir almak ve gerekli hazırlıklar yapmak ve sorumlulukları gereğini yerine getirmektir.
-MEŞGULÜZ!-
Bütün bunlar yaşanırken, biz, ne yapmakla meşgulüz derseniz? İşi gücü bırakmışız, “gayretullaha dokunmayalım” diyen bilim insanını linç etmeyle uğraşıyoruz. Silopi’deki öğretmeni sürgüne gönderme derdindeyiz. Silopi’den de sürgüne gönderilecek yer neresiyse…
. Evet, 2020 yılı bir felaketler yılı olarak başladı. İnşallah böyle devam etmez. Rabbim, milletimizi felaketlerden ve belalardan korusun. -Tamer Yazar-