Gazeteci Ahmet Hakan: “Kaskatı bir hakikat olarak, ‘ölüm’ var karşımızda. Hiçbir gerekçe, bu feci ölümün ağırlığını hafifletmeye yetmiyor maalesef.”
Ekonomik sebeplerle kendini yakan Adem Yarıcı’nın Antakya’dan Türkiye’ye yansıyan hikayesinde duran isimlerden biri, geride kalan hafta sonunda, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile beraber Hatay’a gelen Gazeteci Ahmet Hakan oldu. Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde konuyu sayfasına taşıyan Hakan, “Hatay Valiliği’nin önünde, ‘işsizim, açım’ falan diyerek kendini yakan ve hastaneye kaldırılırken ölen adamın görüntülerini izlediğim günden beri kendime gelmiş değilim. Bütün siyasi kaygıların ötesinde, derin, depderin bir üzüntü ve sorumluluk hissediyorum” dedi.
Hakan’ın tespitleri ve değerlendirmesi şöyle:
“Dün, bir vesileyle Hatay’a gittim. Aklım fikrim hep o görüntülerdeydi. Hatay’daki yetkililerle konuştum, ahaliyle konuştum, intihar eden adamın eşinin beyanlarına baktım, annesinin söylediklerine kulak kesildim. Ve rast geldiğim Hataylılara, ‘Şehrinizde nasıl böyle bir olabilir? Kendini yakacak denli aç ve işsiz bir insan var aranızda. Nasıl yardım etmezsiniz?’ dedim. Aldığım cevapları yazıyorum… Yorumsuz olarak…
– Valilik önündeki eylem, bu kişinin ilk eylemi değilmiş. Daha önce de belediye önünde benzer bir eylem yapmış.
– Ailesi, devletin sosyal yardımlarından yararlanıyormuş. Çocuklarının ve eşinin yaşadığı evi gördüm. Orta halli bir evdi.
– Adam’a, 2010 yılında Antakya Devlet Hastanesi tarafından ‘özürlü’ raporu verilmiş. Teşhis olarak da ‘Antisosyal kişilik bozukluğu’ teşhisi konmuş. ‘Bağımlılık sendromu’ da varmış. Bu da raporda yer alıyor.
– Bir ay önce, bir milletvekili aracılığıyla bir iş bulunmuş kendisine… Ancak o işi yürütmemiş, beğenmemiş.
– Eşine şiddet uyguluyormuş. Bu nedenle uzaklaştırma verilmiş kendisine… Boşanma davası açılmış. Dava devam ediyormuş.
Hatay’da işittiklerim bunlardı. Bu işittiklerimin, üzüntümü hafiflettiğini söyleyemem. Sonuçta, kaskatı bir hakikat olarak, ‘ölüm’ var karşımızda. Hiçbir gerekçe, bu feci ölümün ağırlığını hafifletmeye yetmiyor maalesef.”
-ANTAKYA’DA YENİR!-
Bakan Ersoy’un Hatay ziyaretine katılan isimlerden biri olan Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Ahmet Hakan’ın tek gündemi Adem Yarıcı olmadı. Antakya’ya özel tescilli tatlı noktasında da duran Hakan, “Künefe Antakya’da yenir” derken, şunları dile getirdi:
“Ne zaman İstanbul’da tantuni yemeye kalksam, ‘hakiki tantuni Mersin’de yenir’ diye iştahımı keserler. Ne zaman İstanbul’da lahmacun yemeye kalksam, hemen beni Gaziantep’e yollamaya kalkarlar. Ne zaman İstanbul’da künefe yemeye kalksam, ‘Künefe, Antakya’da yenir azizim’ derler. Hep sinir olurdum bu sözlere. ‘Ne kadar farklı olabilir ki’ diye aksileşirdim. Geçen gittim Antakya’ya… Bizi, Kurşunlu Han’da, ‘Asi’ adlı künefeciye götürdüler. Önümdeki künefeden bir çatal aldım ve ilk tepkim şu oldu; ‘Künefe buysa, bizim İstanbul’da yediklerimiz ne?’
Bundan sonra ben de, ‘Künefe Antakya’da, tantuni Mersin’de, lahmacun Gaziantep’te yenir’ diyenler kervanına katılmış bulunmaktayım. Hadi hayırlı olsun.” -Tamer Yazar-