Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

KIRIK, kırık kaldı…

PASLI olan da paslı!

PASLI olan da paslı!

Anne ve babaların, çocukların güven içinde zaman geçirebilmesi adına parklardaki oyun alanlarının kauçukla kaplanmasını istemesi bir tarafa, yapılanlar, eldekinin de sorgulanmasına neden oluyor! Buna dair çalışmaların son adresi, Antakya Şehit Polis Metin Sürer Parkı çocuk oyun alanı!

Tüm ebeveynlerin en büyük korkusu, çocuklarımızın, çocuk oyun parklarında yere düşmesi sonucu yaralanmalarıdır. Tam da bu noktada, Antakya içindeki mevcut parklarda bulunan çocuk oyun alanlarında, “güvenlik ve ekipmanlar” başlığında neden hala bir standart tutturamadığımızın sorusunda duranlar, bu kenti yönetenlerden cevap bekliyor.
Buna dair çalışmaların son adresi, Antakya TOKİ Cami yanındaki Şehit Polis Metin Sürer Parkı çocuk oyun alanı! Geçtiğimiz günlerde burada yapılan çalışmayı değerlendiren ebeveynler, eksikliklere dikkat çekerken, şunları dile getirdiler:
H.Ç. >> Şu dönem, bizlerin de çocukların da evlerinden çıkmadığı, çıkamadığı bir dönem. Haklılar, ki onlar da bu sürede eksikleri tamamlamaya çalışmışlar. Emeklerine sağlık. Biten işe baktığınız zaman, “olmuş mu?” diye soruyorsunuz kendi kendinize. Paslı demir kısımlar temizlenmiş mi mesela! Hayır! Demirlerin pası yerinde duruyor. Ama zemini yapmışız! O da, kaldırım taşıyla! Bu olmuş mu? Yine hayır! Ben çocuğumu gönderir miyim böylesi bir oyun alanına? Hayır!
J.O. >> Kızım, en çok kaydırakları kullanıyor. Ama şu zamanlar, tabi evde olduğumuz zamanlar. Sizin bu konuda sürekli haber yaptığınızı bildiğim için paylaşmak istedim. Zemini yapan belediyeye sorar mısınız? Kaydırağın o iniş kısmındaki parçası kırık ve Allah korusun, çok ciddi kazalara davetiye çıkarır cinsten. En azından şu dönemde ne yapacaklarla yapsınlar. Ama güzel ve doğru yapsınlar.
Y.Ç. >> Bu konuda TSE’nin bir uygulaması yok mu? İlla ki vardır! O zaman biz neyi konuşuyoruz? Aslında, TSE’nin böyle bir standart uygulaması varsa, yerel idareler neden buna uymuyor, bunu konuşmamız lazım belki de! Bir diğeri de… Binaları denetleyen firmalar var, inşaat zamanları! Doğru mu? Peki, belediyelerin bu standardını denetleyen bir üst merci yok mu? Sanırım yok! Yoksa bu halde olmazdık.
G.V. >> Zor değil! Pası temizleyip, o kısımları yeniden boyayacaklar. Kırık kısımlar yerine, yenilerini takacaklar. Evet, biraz daha çok zaman ayırıp, daha çok yorulacaklar. Konu bu mu? Az maliyetle ve emekle, ortaya karışık olanla idare mi?
T.Z. >> Çocuklarımızı bu oyun alanına getirip, ardından da güven içinde oyun oynamalarını beklememiz isteniyor. Peki, kazara düştü bir çocuk! Nereye çarpacak düştüğünde? Zemine! Zeminde ne var? Taş! O çarpmanın şiddeti ile o çocuğun ne derece bir travma yaşayabileceğini hesap ediyorlar mı? Hadi bunu yaptılar diyelim! Peki, bunca insanı buraya getirip çalıştıran bir belediye, niye buradaki ekipmanları da yenilemez? Demiyor mu acaba… Zemin tamam da, bu pas ve bu kırık ne olacak, diye?
-KAUÇUK!-
Peki, neden kauçuk mu? Kauçuk zemin kaplamaları, oyun parklarında meydana gelebilecek tehlikeleri hafifleten veya ortadan kaldıran kullanışlı ürünler olarak biliniyor. Çünkü kauçuk zemin kaplamaları, beton ve toprak zemine göre yumuşak ve esnektir. Bu sayede, düşme esnasında meydana gelebilecek sorunları ortadan kaldırır, oyun parklarını daha güvenli bir hale bir hale getirir.
Düşme esnasında meydana gelebilecek hasarları önlemesinin dışında, kauçuk zemin kaplamaların bir diğer avantajı da, oyun ekipmanlarının çocuklara zarar verebilecek keskin çıkıntılarını örterek, bariyer görevi görür.
Oyun parklarında kauçuk karolar kullanılacaksa, 2.5 cm kalınlığında olması yeterlidir. Ayrıca yapılan bazı çalışmalar, sıradan dökme kum parkların sadece 4 fit yüksekliğe kadar olan düşmelerdeki hasarı önleyebildiğini gösterirken, kauçuk zeminlerde bu yükseklik 10 fit yüksekliğe kadar çıkmaktadır.
-Tamer Yazar-