Tüm dünya, pandemiden esir alınmış, işgal edilmiş durumda.
Dünyanın bir ucundan öbür ucuna kadar tüm ülkeler pandeminin işgalinden kurtulamadı ve nasibini aldı.
İşgal ile birlikte mücadele de başladı.
İşgalin ilk başladığı yer olan Çin’den itibaren kayıplar meydana geldi. Alınan tedbirlerle bu kayıpların aza indirilmesi yoluna gidildi.
Alınan önlemlerin şiddetine ve büyüklüğüne göre başarı oranı da ortaya çıktı.
Bazı ülkeler sert önlemlerle koronavirüs salgın hastalığından daha kısa sürede kurtulma yolunu seçti.
Bazı ülkeler ise, söz ve karar mevkiinde bulunanların anlayışı doğrultusunda bölüm bölüm tedbirler aldılar. Böyle olunca da bu salgın hastalıkla mücadelede daha büyük kayıp verdiler, daha geç başarıya ulaştılar.
Koronavirüs salgın hastalığı ile mücadele edebilmek için, ilim ve bilimin gösterdiği yolda hareket edilmesi zorunludur.
Bunun için liyakate önem verilmelidir.
Virüs ile mücadele edebilmek, salgının önünü kesebilmek, kayıpları aza indirebilmek için, bu konuda yetkili ve söz sahibi olması gereken ilim ve bilim adamlarına ihtiyaç vardır.
İlim ve bilim adamlarının gösterdiği yolda hareket edilir ve onların alınmasını istedikleri önlemler alınır, konulmasını istedikleri kurallar yaşama geçirilirse başarı oranı daha yüksek, kayıp oranı ise daha az olur.
İşte böylesi bir salgın durumunda sadece bunlar düşünülmeli ve ona görede hareket edilmeli, gelecek hesapları yapılmamalı, gelecek beklentisi içinde olunmamalıdır.
Salgınla mücadele bir savaştır.
Tüm dünyayı işgal eden hastalığa karşı el birliği ile bir savaş verilmektedir. Tıpkı şu veya bu nedenle çıkan savaşlarda olduğu gibi, salgınla mücadele savaşında da, hiçbir ayrım yapılmaksızın birlik ve beraberlik içinde olunarak hareket edilmeli, politik hesaplar ve düşünceler ötelenmelidir.
Bu salgın ile mücadele savaşında söylenen sözler, yapılan eleştiriler izlenmesi gereken yol ve yöntemlerle ilgili görüşler göz ardı edilmemeli, bunlar içerisinde doğru, haklı ve yararlı olabilecekler uygulamaya konulmak suretiyle savaştan başarılı çıkabilmek için gereken yapılmalıdır.
Bu ilkelerin uygulandığı ülkelerde, pandemi ile mücadelede kayıplar daha az olmakta, başarı oranı ise hızla yükselmektedir.
Ülkemizde de pandemi ile verilen mücadelede oldukça zor günler yaşanmaktadır.
Tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde bu savaşa fazla bir hazırlık yapamadan yakalanmış görünüyor. Böyle olunca da hazırlık ve uygulama aşamaları için zamana gereksinim duyuluyor.
İşte bu zaman içerisinde de neler yapılacağı, hangi tedbirlerin alınacağı hangi kararların uygulamaya konulacağı bilimsel bir şekilde araştırılmalı, kamuoyunun bilgisine sunulmalıdır.
Bu doğrultuda başarılı olabilmek için, hiçbir ayrım yapmaksızın önerileri masaya yatırmak, doğru ve yararlı olanlarını, öneri nereden ve kimden gelmiş olursa olsun, uygulamaya koymak suretiyle bu salgın hastalıkla mücadelede başarıya ulaşmanın yolları aranmalıdır.
Dünya genelinde verilen bu savaştan er veya geç başarı ile çıkılacaktır. Önemli olan savaştan en az kayıpla çıkılmasıdır. Tüm dünya ülkeleri bunun için gerekeni yapmalı, hiçbir ayrın gözetmeksizin, hiçbir beklentiye girilmeksizin, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmek suretiyle salgın hastalığın önüne set çekilmelidir. Özetle topluma örnek olunmalıdır.
Bunun içinde ilime, bilime ve liyakate önem verilmeli, açıklanan görüşler doğrultusunda hareket edilmelidir.
Dünya bu görüşler doğrultusunda bu savaştan elbette ki başarılı çıkacaktır. Önemli olan az kayıpla savaşın kazanılması ve bu mücadeleyi yönetenlerin hayırla anılmasıdır. Unutulmamalıdır ki; bu salgın hastalık savaşında herkes aynı gemidedir.
YORUMLAR