Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eleştirilerin hedefinde İnfaz Yasası Var

Barış Atay: “Şu koca

Barış Atay: “Şu koca kampüste tek bir vekili bile maskesiz dolaşmayan iktidar, milyonlarca emekçiyi, binlerce mahkûmu aynı yerde yaşamaya, durmaya, yemek yemeye zorunlu kılıyor.”

11 Nisan Cumartesi günü toplanan Genel Kurul’da bir konuşma yapan TİP Hatay Vekili Barış Atay, sözlerine, “Görevleri başında yitirdiğimiz sağlık emekçilerini saygıyla anıyor, hayatını kaybeden yurttaşlarımızın ailelerine başsağlığı diliyor, tedavisi devam edenlere geçmiş olsun diyorum. Bu konuşma hakkının kazanımı için destek veren siyasi partilere de teşekkür ediyorum” diyerek başladı.
-ÖĞRENDİK!-
AKP iktidarının 18 yıllık bir değerlendirmesini yapan Atay’ın dikkati çeken konuşması ise şöyle:
“Ara ara, ‘iktidara acaba çok mu haksızlık ediyoruz’ diye düşündüğüm zamanlar oluyor benim. Çünkü her ne kadar Türkiye siyasi tarihinin en baskıcı hükümeti ve partisi olduğunu düşünsem de, on sekiz yıl boyunca yaşattıkları sayesinde birçok konuda bilgi sahibi olmaya başladığımızı da düşünüyorum aynı zamanda. Örneğin, toplumun tüm kodlarıyla oynadıklarından, yeni hâlimizi anlamak için sosyoloji öğrendik. Bu on sekiz yılda akıl sağlımızı korumak için psikoloji öğrendik. Sürekli gözaltılarla, tutuklamalarla uğraştığımız için hukuk öğrendik. Şimdi de koronavirüsle sanırım kendimiz mücadele etmek zorunda kalacağımız için, enfeksiyon hastalıkları öğreneceğiz.”
AF!-
‘İnfaz İndirimi’ adı altında ‘af’ getirilmeye çalışıldığını ifade eden Atay, düzenlemenin birçok yönden eksik olduğunu örneklerle anlatırken, koronavirüs nedeniyle yaşanan salgının yaratabileceği riski de Dostoyevski’den bir alıntı ile ifade etti ve şunları söyledi:
“Şu koca kampüste tek bir vekili bile maskesiz dolaşmayan iktidar, milyonlarca emekçiyi, binlerce mahkûmu aynı yerde yaşamaya, durmaya, yemek yemeye zorunlu kılıyor, ama vekillere kutu kutu maske, dezenfektan gönderiyor. Biterse yeniden gönderiyor. Neden? Sizin ya da bizim sağlığımız, milyonlarca emekçininkinden daha mı kıymetli? Dostoyevski der ki: ‘Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık!’ Gogol, ‘Palto’ kitabında, yoksul bir memur olan Akakiyeviç’in bütün hayatı boyunca dişinden tırnağından arttırarak aldığı paltoyu çalanlara, çalınırken susanlara, ona üsten bakanlara, onu görmezden gelenlere öldükten sonra musallat olmasını anlatır. Palto, halkın canı pahasına yaşamak, sevdiklerini yaşatmak için döktüğü alın terinin, emeğin simgesidir. Siz, halktan paltosunu alıyorsunuz. Halk da sizden hakkını ve bunun hesabını soracak, ama emin olun, hak da hesap da öteki dünyaya kalmayacak.” Tamer Yazar