Yurtdışındaki işçilerin yurda getirilmesi için kaybedilecek zaman yok
Aslen Samandağ doğumlu olup Adana Milletvekili olarak parlamentoya giren Tülay Hatimoğulları Oruç, TBMM’deki açıklamasında, Suudi Arabistan başta olmak üzere, yurt dışındaki Türk işçilerin zor durumda olduklarını bildirdi ve acilen yurda getirilmelerini istedi. 10 Haziran Çarşamba günü (dün) bir grup işçinin Suudi Arabistan’dan getirilmesi beklenirken, ani kararla bundan vazgeçildiğini de hatırlatan Tülay Hatimoğulları Oruç, ”Bu iptal neden oldu?” diye sordu.
TBMM’deki basın açıklamasında; Hatay, Adana, Mersin’de yaşayan Arapların, ağırlıklı olarak Arap ülkelerinde çalışarak geçimlerini sağladığı bilinen bir gerçek olduğunu, bu gittikleri ülkelerin başında da Suudi Arabistan’ın geldiğini söyleyen Hatimoğulları, şöyle devam etti:
“Salgın boyunca, illerdeki duruma ilişkin bilgiler, tüm taleplerimize rağmen Vekillerle dahi paylaşılmadı. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı bir tek veriye göre, 3 Nisan tarihli Adana vaka sayısı 241 ve 27 Mayıs tarihli vefat sayısı 45. Hatay’da ise vaka sayısı, yine 3 Nisan tarihli 32 iken, 27 Mayıs’ta açıklanan vefat sayısı ise 11’dir. Şu an, illerin gerçek verilerini ise bilmiyoruz.
‘Normalleşme’ adı altında çok az sayıda insanın yurda gelebildiğini biliyoruz. Ve bu vatandaşlar, karantinaya alınmadı. Bu nedenle, özellikle Hatay’da salgının yaygınlaştığına dair duyumlar alıyoruz. Sağlık Bakanlığı’na defalarca sormamıza rağmen, vaka ve ölüm sayılarına ulaşamıyoruz. Bu kabul edilemez. Ne yazık ki Türkiye geneli manzara aynı.
Koronavirüs salgınından dolayı bugüne kadar 746 ölümün, 105.283 vakanın yaşandığı Suudi Arabistan’da çalışmak için bulunan yurttaşlarımız, pandemi boyunca zor şartlarda yaşamak zorunda kaldılar. Bu süreçte işyerleri kapanan ve birçoğu işsiz kalan yurttaşlar Türkiye’ye dönmeyi arzu etmişlerse de, maalesef gelişleri sağlanmadı.”
Suudi Arabistan’da yüzlerce Türk işçinin mahsur kaldığını, ülkesine dönemediğini söyleyen Hatimoğulları, şöyle devam etti:
“Suudi Arabistan’da mahsur kalan gurbetçi yurttaşlar, yaşamak için dahi zorlanıyor. Covid-19 tanısı konulan 128 yurttaşımız ölüm kalım savaşı veriyor. Oradan tarafımıza ulaşan bilgilere göre, bu 128 yurttaşımızın çoğu hastanelere alınmamış ve evlerde tedavi edilmektedir. Maalesef, geçtiğimiz günlerde 2 yurttaşımız koronavirüs nedeni ile hayatını kaybetti.
Koronavirüs tanısı ile tedavi gördüğü Arabistan’da hayatını kaybeden Umut Arpacı’nın ölümü ailesinden gizlendi. Gurbetçi yurttaşlarımızın kendi girişimiyle, ölümünden ancak dört gün sonra Umut Arpacı’nın vefatı anlaşılabilmiştir. Ölümünün saklanması yetmiyormuş gibi, cenazesinin nerede olduğu, ne zaman yurda döneceği de belirsizliğini bir süre korudu. Acılı ailenin acısı maalesef katlandı. Arabistan’da iki gün önce hayatını kaybeden Kerim İntizamoğlu içinse, ailesinin araması ile ambulansın geldiği, ancak kendisini almadığı, akabinde ise yaşamını yitirdiği bilgisi verilmiştir.
Arabistan’da, böbrekleri ve kalbi yüzde 25 çalışan ağır hasta Zeynel Nehir, devlet hastanelerinin kabul etmediği, özel hastanelerin ise günlük 6000 Riyal masraf çıkarması nedeniyle tedavi olamamaktadır. Mithat Sürmeli de, Arabistan’ın Xamis kentinde geçirdiği beyin travmasının ardından felç geçirmiştir. Karaciğer yetmezliği de olan Mithat Sürmeli’nin tedavisi sağlanmamaktadır. Bu iki ağır hastamız için, talepleri doğrultusunda acilen ambülans uçak tahsis edilmelidir.
Dışişleri Bakanı’na verdiğimiz soru önergelerinde de dile getirdik. Çalışmak üzere Suudi Arabistan ve diğer ülkelerde bulunan, pandemi koşullarında orada kalmak zorunda olan Türkiye vatandaşı işçilerin, sağlık başta olmak üzere temel ihtiyaçları karşılanmamış, yurda dönüşleri sağlanmamıştır.
Bir an önce ailelerine kavuşmayı isteyen yurttaşların, 10 Haziran tarihli ülkeye dönüş biletleri iptal edilmiştir. Bakan’a soruyoruz. Bu iptalin gerekçesi nedir? Türkiye’de artan kovid-19 vakaları mıdır? Peki, yurtdışında pandemi koşullarında, işsiz ve sağlık hizmetlerinden yoksun bir şekilde bırakılan yurttaşlarımızın hayatları önemsiz midir? Devletin yurttaşlarına karşı temel yükümlülüğü, hayatta kalmalarının sağlanması ve sağlık hizmetinin verilmesi değilse nedir? Ve yine sormaya devam ediyoruz. Yakınını bu şartlarda orada kaybeden ailelerin acısı her gün katlanmaktadır. Arabistan’da hayatını kaybeden yurttaşlarımızın cenazeleri neden halen yurda getirilememiştir?
Hataylı bu yurttaşlarımız; ekonomik, psikolojik ve sağlık açısından epey zor günler geçirmektedirler. Ailelerinin endişeli bekleyişleri de sürmektedir. Tek istekleri, bir an önce sağlıklı koşullar altında yurda dönüşlerinin sağlanması ve geçirecekleri karantina süreçlerinin ardından ailelerine kavuşmak. Kovid-19 tanısı koyulan yurttaşlarımızın ise gerekli tedavilerinin yapılması sağlanmalıdır.”
Milletvekili Tülay Hatimoğul-ları Oruç, açıklamasının sonunda, çözüm önerilerini tekrar vurgulamak istediğini hatırlatarak şöyle devam etti:
“Yurtdışından gelmek isteyen tüm yurttaşlarımız için, başta tedavileri sağlanmayanlar olmak üzere, hasta olanlar acilen Türkiye’ye getirilmelidir. 14 günlük sağlıklı karantina koşulları yaratılmalı, yurtdışından getirilecek olan yurttaşlarımız yurtlar, apartlarda gözetim altında tutulmalı. Pandemi süresince Konsolusluklara başvuran yurttaşların, Milletvekilleri aracılığı ile Bakanlığa iletilen listelerdeki yurttaşların bütün ihtiyaçları giderilmelidir. Yurtdışında Kovid-19 tanısı konulmuş ve Türkiye’ye gelmek isteyen yurttaşların acilen getirilmesi ve tedavilerinin bir an önce başlanması elzemdir. Kaybedecek gün değil, saat bile yok.” -Cemil Yıldız-