Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok…

Avcı, 2020’nin ilk 5

Avcı, 2020’nin ilk 5 ayında en az 91 kadının erkekler tarafından katledildiğini söyledi

Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu, geçtiğimiz hafta sonunda alanlara çıktı ve kadına yönelik şiddeti bir kez daha protesto etti.
Ulus Meydanı’nda, geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleşen protesto eyleminde, Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu adına bir konuşma yapan Meryem Avcı; öfkeli, isyanda ve sokaklarda olduklarını, çünkü 2020’nin ilk 5 ayında en az 91 kadının erkekler tarafından katledildiğini söyledi, kadınlar erkekler tarafından her gün katledilmeye devam ederken hala acil bir önlem planının uygulanmadığını, artık bir kişi daha eksilmeye tahammüllerinin olmadığını vurguladı.
-Pandemi döneminde şiddet arttı-
Bu tablodan; önlem almayanların, katilleri koruyan ve aklayanların sorumlu olduğunu belirten Avcı; Nasiba Mamatklova, Aleyna Çakır, Ayşegül Aktürk, Carmen Florentina Aydoğan, Miray Yılmaz, Nargül Yıldız, Güler A., Eda Nur Şahin, Hatice Çelik, Nermin Yumuşak, Özlem Çakar, Aslıhan Alkılınç, Aynur Arslan ve Çilem Kaşık’ın son günlerde katledilen kadınlar olduğunu hatırlattı, boşanmak istedikleri için, reddettikleri için, koruma talep ettikleri, şikayetçi oldukları için hayatta kalamadıklarını, erkekler tarafından öldürüldüklerini bildirdi. Avcı, bunların, sadece basına yansıyanlar olduğunu, birçok kadın cinayetinden ise basında yer almadığı için haberlerinin olmadığını ifade etti.
Pandemi döneminde artan kadına yönelik şiddet noktasında, hiçbir önlem almadan ‘Evde Kal’ çağrısı yapan erkek egemen devletin kadınların isyanını duymadığını söyleyen Avcı, açıklamasında şunlara yer verdi: “Sorumlular, kadınları evlerinde şiddet ile baş başa bırakarak hiçbir önlem almadı. Birçok kadının koruma kararı uygulanmadı. Sığınak talebi veya diğer şikayetleri işlem yapılmaksızın reddedildi. Göz göre göre, kadınlar şiddet ve ölüme terkedildi!
Şiddet görmezden gelinip önlem alınmazken, kadın cinayetlerinde yargının erkek adaletiyle karşılaşıyoruz. Faillerin indirim almaları yetmezmiş gibi, birçok fail hiç yargılanmıyor bile. Kadın cinayetleri, intiharmış gibi gösterilerek failler aklanıyor, cinayetlerin üstü örtülmeye çalışılıyor. Aleyna Çakır’ın ölümünde baş şüpheli olan Ümit Uygun, defalarca şiddet uygulamasına, uyguladığı şiddetin videosunu yayınlamasına rağmen sorgulanmadı bile! Aleyna’nın ölümünün, şüpheli bir ölüm olduğunu biz kadınlar Şule Çet’ten, Nadira Kadirova’dan, İrem Bahçe’den biliyoruz. İntihar adı altında üstü örtülmeye çalışılan her kadın katliamı, kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin artmasının nedenidir. Aylardır bulunamayan Gülistan Doku’nun, kaybedilmesinde olduğu gibi, şüphelilerin yurtdışına kaçmasına göz yumulmasını, cinayetlerin üstünün örtülmesini kabul etmiyoruz! Hâlâ bulunamayan Şefika Yasa için Ece Sömen için ve kaybedilen tüm kız kardeşlerimiz için sokaklarda, yaşamın her alanında ‘koruma-aklama-yargıla’ demeye devam edeceğiz.
-Kadınlar şiddetle baş başa bırakıldı-
Biliyor ve görüyoruz ki; erkek egemen iktidar kendisi dışında kalan tüm kimlikleri, düşünceleri düşmanlaştırıyor. Öfke diliyle, nefret söylemleriyle kadınlara, çocuklara, göçmenlere, LGBTİ’lere yönelik şiddeti her geçen gün yeniden üretiyor. Bir yandan kadınların haklarına yönelik saldırılar artarken, kadına yönelik şiddet meşrulaştırılırken, şiddet cezasız bırakılırken, öbür yandan kadına yönelik şiddetle mücadele eden kadın örgütlerine yönelik saldırılar gerçekleştiriliyor. Kadınların sesini kısmak isteyen eril zihniyet ve onun temsilcileri birçok koldan kadınlara saldırılar gerçekleştiriyor. Sosyal medyada belirli bir güruhun kadınlara yönelik cinsiyetçi, kadın bedeni üzerin-den yürütülen çirkin saldırılar gerçekleştirdiklerini gördük. Hatta bazı kadınlara silah vb. görseller atılarak tehditler savuruldu. Kadınlar aşağılanıp yok sayılmaya çalışıldı. Kadınların inatla sürdürdükleri dayanışma ve direnci kırmak adına kadın mücadelesi yürüten kadınlar haksız suçlamalarla tutuklandı. Kadın mücadelesi yürüten kadınlar polisler tarafından taciz edildi, dernekler mühürlendi, sabaha karşı evler basılırken kadınlara köpekle saldırıldı, gözaltında işkence uygulandı. Evde, işte, okulda, sokakta erkekler tarafından uygulanan şiddet; sosyal medyada kadın bedeni üzerinden yürütülen çir-kin saldırılarla, gözaltında yapı-lan işkencelerle, erkek devlet şiddeti şeklinde bir gözdağı olarak üretilmeye devam etti.
Kadınlara şiddet uygulayan erkekler infaz yasası ile dışarı salınmışken, kadınlar pandemi sürecinde şiddet uygulayan erkekle aynı evde kalmaya-şiddetle baş başa bırakılmaya zorlanmışken, şiddete maruz bırakılan kadınların kaldığı sığınma evlerinin adresleri bazı polisler tarafından katillere verilirken, kadınlar şiddet mekanizmalarına ulaşamazken, şiddetin azaldığından bahsetmemiz mümkün değil!”
-Acil önlem planı uygulanmalı-
Pandemi süresince şiddeti ön-leyici uygulamaları hayata geçir-mek yerine haklarına ve hayatları-na yönelik saldırıları sistematik bir biçimde devam ettirenlere seslenen Avcı, “Kadın kurumla-rına ve kadınlara saldıracağını-za şiddete karşı acil önlem planı uygulayın. Sığınma evlerinin adreslerini katillerle paylaşan polislere en ağır cezayı uygulayın. Kadınların ortak talebi olan, 6284 sayılı yasayı ve İstanbul Sözleşmesi-ni uygulayın. 183 sadece şiddet hattı olsun yada Alo şiddet hattı açın. Yapılan başvurular savcılık tarafından ‘acil başvuru’ olarak kabul edilsin.
Kadına yönelik şiddete, kadın cinayetlerine, çocuk istismarına dur demek, erkek adaleti ifşa etmek, kazanılmış haklarımıza göz dikenlere karşı mücadele etmek için biz kadınlar buradayız. Aleyna için, Nasiba için, Güler için, Çilem için, Sibel için… buradayız. Katledilen, şiddete uğrayan tüm kadınlar için buradayız. Şiddetle gözdağı verilmeye çalışılan bizler hayatlarımıza, bedenimize, emeğimize, arzularımıza, hayallerimize sahip çıkmak için buradayız. Yaşamak istiyoruz demek için buradayız. Kadına yönelik suçlarla ilgili suskun, yalnız ve çaresiz değiliz. Bir aradayız. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!”
-Mehmet ÖZGÜN-