İktidarı ve politikalarını eleştiren Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Allah, ne istediyseniz fazlasıyla verdi. Bahçeli bile gelip, ‘Reis ne derse o olur’ dedi. ‘Yetmez’ dediniz, Mustafa Destici geldi. ‘Yetmez’ dediniz, Numan Kurtulmuş geldi. ‘Yetmez’ dediniz, Süleyman Soylu geldi. En son, Allah size Doğu Perinçek ve Metin Feyzioğlu’nu da yolladı” tespitinde durdu, ama yeni nesil için uyardı da…
Sosyal medya merkezli tartışmaların “düzenleme’ ve ‘kapatma’ başlıklarında ilerlediği bu son sürecinde, iktidarın uygulamaya koyduğu politikaları sert bir dille eleştiren isim, Saadet Partisi GİK üyesi, Parti’nin Hatay siyasetindeki önemli ismi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan oldu. “Her şeyden önce, bu konunun tartışılması başlı başına trajikomik bir durum” diyen ve “Zaten asıl sorun sosyal medya da değil” diye de ekleyen Çalışkan, tespitlerini ara başlıklar halinde şöyle sıraladı:
-İLGİNÇ OLAN!-
Burada ilginç olan şu; yıllardır dine ve ahlaka zarar veren, sosyal medya dahil hiçbir şeye ses çıkarmadılar. Hatta imkan buldukça, tepe tepe kullandılar. Şimdi de ilginç bir şekilde kapatmaktan bahsediyorlar. Her ne kadar kötü niyetli ve ahlaksız birçok mesaj paylaşılsa da, toptan bir cezalandırma makul çözüm değildir.
İnsan zihni, bu tehditler karşısında doğal olarak şunu söylüyor. “Yahu, bir şeyi de menfaatiniz için değil; din için, Allah için yapın!” Milletin, size umut bağlayanların beklentisi budur.
-BENCİLLİK!-
Kendilerine dokunuyor diye mi bu yasaklama furyası çıkarıldı? İkircikli yaklaşım her zaman sorundur. Hakaret, kendi taraftarlarından başka bir kesime yapıldığında serbest. Ama iş kendilerine gelince bir anda tavırları değişiyor.
Yıllardır değerlerimizi yok eden, dine zarar veren, İslam’a hakaret eden ve ses çıkarmadığınız sosyal medyayı, değerlerimize saldırıyor diye mi, yoksa size zarar veriyor diye mi kısıtlıyorsunuz? Yine yıllarca dine zarar veren FETÖ denen adamlara ses çıkarmadınız da, ne zaman ki size zarar vermeye başladı, işlerini bitirdiniz ve yanlışlarını görmeye başladınız. Nasıl bencil bir duruş şaşırmamak elde değil.
-AKIL HOCALARI!-
Esasen, bunların akıl hocalarını tebrik etmek gerek. Çözüm buldular! Kendilerine ayak bağı ve engel olan her şeyi yasaklıyorlar. Madem ahlakı düşünüyorlar; zinayı suç yapsınlar, gençliği aptallaştıran ve suç toplumuna dönüştüren programları bitirsinler. Hiçbir ahlaki kaygı taşımayan dizileri durdursunlar. aile yapısını bozan, faydadan çok zarar getiren her türlü kanuni düzenlemeyi, değerlerimize ve toplum yapısına uygun hale getirmek suretiyle düzeltsinler. Aile yapımızın dinamiklerini dinamitleyen, yok eden sözleşmeleri iptal etsinler.
-DEMEZLER Mİ?-
Yahu, Demezler mi adama, 20 yıla yakın iktidarsınız… Kanun gücünüz var. Para gücünüz var. Meclis gücünüz var. Medya gücünüz var. Bürokratik gücünüz var. Sayısal gücünüz var. Ama siz, “yetmez” dediniz. Allah, ne istediyseniz, fazlasıyla verdi. Bahçeli bile gelip, “Reis ne derse o olur” dedi. “Yetmez” dediniz, Mustafa Destici geldi. “Yetmez” dediniz, Numan Kurtulmuş geldi. “Yetmez” dediniz, Süleyman Soylu geldi. En son, Allah size Doğu Perinçek ve Metin Feyzioğlu’nu da yolladı. Tüm bunlara rağmen, “bunlar yetmez!” dediniz. Allah, “ne istiyorsunuz kullarım” dercesine, “Allah’ım, hocaların fetva gücünü ver” dediniz.
-FETVALAR!-
Hocalar, sizin yanlışlarınızı destekleyen fetvalar verdi. Faize bile fetva üretildi. Hatta “yolsuzluk, hırsızlık değildir” diye fetva verenler, bu dönemi “Medine Dönemi” ilan edenler bile oldu. Rüyanızda görseniz inanamayacağınız, aklınıza-hayalinize gelmeyecek fırsatlar verildi, ama heba ettiniz.
Şimdi tüm bunlara rağmen öyle bir nesil yetiştirdiniz ki, ne nasihatten anlıyor ne de laftan! Bunca imkâna rağmen, ne dindar ne de ahlaklı bir nesil çıktı. İşte tüm bunlar görüldü ve karar verildi! Sosyal medya, yasayla kontrol altına alınacak. Kimine hapis, kimine para cezası tehdidiyle insanlar susturulacak.
Sahi, sorun ne? Getirilmesi düşünülen yasaklar Allah için mi? Yoksa “bize” zararı var (!) diye mi?
-Tamer Yazar-