Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Amaç; Böl, Parçala, Yönet …

Milletvekili Şahin, pandemi sürecinde

Milletvekili Şahin, pandemi sürecinde işsizlik, yoksulluk dururken önceliğin barolar düzenlemesi olmamasının gerekliliğine vurgu yaptı …

CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, parlamentonun önceki günkü oturumunda yaptığı konuşmada, barolar kanun teklifinde ısrarlı hükümete eleştirilerini sıraladı. İnsanların hekimlere sağlığını, hakîm ve savcılara adaleti, avukatlara ise hak ve özgürlüğünü emanet ettiğini söyleyen Milletvekili Şahin, savunmanın, hangi hükûmet olursa olsun hak ve özgürlüğe saldırıya itiraz eden olduğunu, itiraz edene tahammülü olmadığını belirttiği AKP’nin, itiraz eden herkesi susturmak istediğini bu nedenle de barolara müdahale ettiğini ifade etti.
Şu pandemi döneminde işsizlik, yoksulluk dururken, işçi, çiftçi, esnaf borç batağındayken önceliğin bu düzenleme olmaması gerekliliğini söyleyen Milletvekili Şahin, “Kim istedi? Neymiş efendim: Barolar çok oluyormuş, bölünmeliymiş. Hukuksuzluk ve hak ihlalleri çok olunca hâliyle itirazlar da çok oluyor. Amaç tek adam, tek söz, böl, parçala, yönet. Alt kimlikler, siyasi fraksiyonlar, dinler, mezhepler üzerinden barolar oluşursa demokrasi, hukuk paydası ortadan kalkar. Kimlik temelli halk talepleri ortaya çıkar. Demokrasi mücadelesi verilemez ve parçalanma olur. Bu nedenle, çoklu baro bölücülüktür. Yargının kurucu unsuru olan avukat, bağımsız savunmayı temsil eder. Demokrasi için kuvvetler ayrılığı, kuvvetler ayrılığı için de yargının tarafsız ve bağımsız olması gerekir. Bağımsız ve tarafsız bir yargı sadece bireylerin değil, aynı zamanda hukuk devletinin de güvencesidir. Üye sayısı yüksek baroların delege sayısını düşürerek temsil gücünün zayıflatılması Anayasa’nın temsilde adalet ilkesine aykırıdır. Çoklu baroyla Anayasa, avukatlık mesleğinin özgürlüğü ve baroların bağımsızlığıyla ilgili uluslararası ilkelere aykırılık oluşacaktır.
AKP’nin uygulamalarına en güçlü muhalefeti işin uzmanı olan sivil toplum kuruluşları, meslek odaları yapmaktadır. Bu nedenle, AKP’nin hukuksuzluklarına karşı anayasal hakkı olan itiraz hakkını kullanmak isteyen, Ankara’ya girişlerine izin verilmeyen, Adalet Komisyonuna sokulmayan, görüşlerine hiçbir şekilde başvurulmayan avukatlar ve 80 baroya AKP sırt çevirdi” dedi.
Tarih umudu savunanları yazar …
İnsan onurunun güçlüler karşısında korunmasının tarihinin avukatlarla başladığını, ancak o güçlülerin avukatlardan her devirdeki korkusu öyle büyük olmuştur ki bazen onları hapislerle, idamlarla tehdit ettirdiğini, bazen de bir virüs salgınından çaresizce medet umdurduğunu söyleyen Şahin, konuşmasında şunlara değindi: “Avukatlık cübbesi hem barınak hem çatı hem kalkan hem de kararlılığın bayrağıdır. Avukatları bölmeye, susturmaya, niteliksizleştirmeye çalışma çabaları ve her fırsatta gösterilen sopa, baskıcı AKP hükûmetlerinin kalbine salınan rahatsızlıkla karışık korkunun göstergesidir. Bu düzenlemeyi getiren ve kabul oyu verecek olan üyelere sesleniyorum: Savunmadan hiç hazzetmediniz, biliyoruz. İstiyorsunuz ki yargının bağımsız kalan son ayağı da iktidara bağlansın, herkes sussun, bu karanlık böyle sürsün. Unutmayın; tarih aydınlık için umut için insanlık için mücadele edenleri, umudu savunanları yazar. Bu ülkede avukatlar var. Aydınlığı onlar temsil ediyor, özgürlüğü, hukuk devleti ve demokrasi adına ne varsa onlar temsil ediyor, onlar bütün baskılara, tehditlere, gözdağlarına, yargılamalara rağmen susmayanlar, güce biat etmeyenler, vazgeçmeyenler, özgürlükler için bedel ödeyenlerdir.
Adalet yoksa devlet yok demektir
Ne yurttaşın sesinin kısılmasına izin verecekler ne de karanlığınızın devam etmesine. Bugün avukatların cübbeleri altına kimsesiz çocuklar, öldürülen kadınlar, tecavüzler, istismarlar, yakılmış ormanlar, talan edilen doğa, ortadan kaldırılmak istenen koca bir adalet sistemi ve kamu zararına yapılan her şey sığıyor. Bugün tüm barolardaki avukatlar hep bir ağızdan hiçbir baskıya boyun eğmeyeceklerine, mesleklerine ve cumhuriyete sahip çıkacaklarına dair bu ülkenin her bir çocuğuna söz veriyor. Hukuk sistemine müdahale etmekten vazgeçin, unutmayın ‘Adalet mülkün temelidir’ ve adalet yoksa devlet yok demektir.
Mağduru oynuyorsunuz yarın yine ‘Kandırıldık’ dememeleri için vekil oldukları gün Anayasaya sadakat andı içen namus, şeref sözü veren AKP milletvekillerine bu yeminini hatırlatıyor, adil yargılanma ilkesine, temsilde adalete, uluslararası sözleşmelere aykırı, anayasal düzen açısından son derece kaygı verici olan bu Teklif’in geri çekilmesi konusunda bir kez daha uyarıyoruz. Bu garabet düzenlemeye alet olmayın, ortak olmayın. Savunmaya, adalete yapılan bu darbenin mimarı olmayın. Bizler susmayacağız, bu ülkeye hak, hukuk ve adaleti biz getireceğiz.”  Mehmet ÖZGÜN