Kamuoyu yoklamaları, cumhur ittifakının oylarının aşağıya doğru gitmekte olduğunu gösterdikçe yeni yeni yapay gündemler ortaya atılıyor ve bu yapay gündemlerden medet umulmaya çalışılıyor.
Yaratılan yapay gündemler oy oranını değiştiremediği için de yanlış kararlar alınmaya, yanlış adımlar atılmaya devam ediliyor.
Yurttaşların hangi beklenti içinde olduğunu ne gibi sıkıntılar çektiğini görüp anlamak ve bu doğrultuda gereken tedbirleri almak suretiyle doğru yöne gereken adımlar atılsa, gereken olumlu kararlar alınsa, yaşanan sıkıntıların atlatılmaya başlanacağı ve olumsuzlukların olumluya yönelmesi yoluna gidileceği bir türlü hatıra getirilmiyor ve böyle olunca da çekilen sıkıntılar, daha çok artıyor, girilen dar boğaz ise daha da darlaşıyor.
Şöyle bir etrafımıza bakalım?
Coronavirüs pandemisi insanlarımızı nasıl etkilemiş durumda?
Covid-19 salgın hastalığı gerçek anlamda kontrol altına alındımı?
Yoksa yeni normalleşme uygulaması ile ileri günlerde yeni yeni tedbirlerin alınmasına gerek duyulacak mı?
Restaurantlar ve ne için açıldığı belli olmayan AVM’lerde alışveriş yapılıyormu, masalar tıklım tıklım doluyor mu?
Enflasyon ne durumda?
İşsizlik giderek artıyor mu?
Ekonomi ne durumda?
Fiyatlar başını alıp yukarı doğru gidiyor mu?
Döviz kurlarındaki yükseliş devam ediyor mu?
Düğünlerde altın takma âdeti devam ettirilebiliyor mu?
İşte bu ve buna benzer sorular soruldukça vatandaşın içinde bulunduğu zor durum kendini daha çok gösteriyor, yürekler eziliyor, feryat ve figan sesleri daha çok duyulmaya başlıyor.
Ülkenin içinde bulunduğu durum böyle olduğu halde bunun ayırdına varmayanlar veyahut varılmasını istemeyenler, gündem değiştirmek suretiyle dikkatleri başka yönlere çevirmeye çalışıyorlar.
Oysaki tıpkı güneşin balçıkla sıvanamadığı gibi gerçekte saklanamaz, görmezden gelinemez.
Hani meşhur bir söz vardır: Koyun can derdinde kasap et derdinde diye.
Tıpkı koyunun can derdinde olması gibi yurttaşların ezici bir çoğunluğu büyük bir sıkıntı içerisinde günlerini gün etmeye çalışıyorlar.
Akşam evine bir şeyler götürebilenler büyük bir mutluluk içinde oluyorlar. Elleri boş gidenler ise altından kalkamayacakları bir ezikliği yaşıyorlar.
Tüm dünya, böylesi bir ekonomik kriz ile mücadele ediyor, krizden kurtulabilmenin yollarını ilmin ve bilimin gösterdiği yolda bulmaya ve çözmeye çalışıyor.
Gündem değiştirme yoluna gitmeden, eski defterleri karıştırmadan, aylar önce söylenen ve anında yanıtlanması gereken söylemleri yeniymiş gibi ortaya atmak suretiyle gözleri başka yöne çevirmeye kalkışmadan, ekonominin gereklerini uygulamak suretiyle soruna çözüm aramanın en doğru ve çıkar bir yol olduğu anlayışı ile hareket edildiği takdirde sorunların üstesinden daha rahat gelinebileceği bilinmelidir.
Döviz kurlarındaki artıştan yakınanlara; sen maaşını dolarla mı alıyorsun yada dolar borcun mu var tarzında sorular sormak suretiyle işi hafife almanın savunulur bir yanı olmadığı kanısındayız.
Bu nedenle içinde bulunulan dar boğazın ayırdına varmak suretiyle, sorunlara ilmin ve bilimin gösterdiği yolda çözüm aramak ve ekonominin bilimsel gereklerini yerine getirmek suretiyle olayların üstesinden gelme yoluna gidildiğinde, ülke üzerindeki karanlık bulutların kısa sürede dağılacağını, umutsuzluk bulutlarının umut aydınlığına dönüşeceğini unutmamak gerekir.
Herkesin bu durumu görerek ve bilerek adım atması gerekliliğini hatırlatmakta yarar görüyoruz…
YORUMLAR