Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Antakya’da Kültür-Sanat

Hazırlayan: Mehmet Karasu Haftanın

Hazırlayan: Mehmet Karasu

Haftanın Kitabı
İmam Cafer-i Sadık Buyruğu/Prof. Dr. Fuat Bozkurt
KAPI YAYINLARI
“Buyruk, sözlü öğreti ve şiir geleneğine dayanan Alevi inançlarının, düzsöz ile yazılmış sayılı örneklerinden biri; en önemlisi. Özgün yazmalar karmaşık bir yumağı andırır. Söylence, tören ile öğreti ve öğütler iç içe anlatılır. Buyruk aynı zamanda konuyu bilmeye n, gelenekle yoğrulmamış, sevi odunda pişmemiş kişilere de bir kılavuzdur. Özgünlüğü bozulmadan, yeni bir kurgu ve açıklamalarla sunulan bu yayında tüm güçlükler aşılmış durumda. Ayrıca eklenen Ahmet Yesevi Fakr-nâmesi kitaba yeni bir boyut kazandırıyor. Tüm bu sunumu ile Buyruk yeniden uyandırılmış çerağ, dost elinden sunulmuş dolu işlevinde. Gökkuşağını andıran çok renkli ışıklar içinde bir yansıma. Buyruk, bir yol ve yüreğin iç tüzüğü, daha doğrusu anayasasıdır. Çağlarca baskı altında tutulan bir halk tabakasının elkitabıdır. Yüzyıllar boyu karanlıkta kalmıştır. Varlığı bilinmesine karşın yadsınmıştı

Konuk Yazar
Alevilerde Yas/Prof. Dr. Fuat Bozkurt
Yas, acı çekme kişi ruhunun derinlerine sinmiş hesaplaşma duygusudur. Acı çekme doğumla başlar, giderek derinleşip sürer. Acıya direniş, yaşamın bir parçasıdır. Acılar da paylaşıldıkça azalır. Kalabalıklar içinde acıları topluca atma bireyi rahatlatır. Her inançta kendine özgü yas bulunur, her insan için ağıt bir gereksinimdir. Bu nedenle yas, yaşanması gerekli zor bir boşluktur, ama yine de yaşanması gerekir. Bastırılmış duygularda yalnız yansımalar engellenir. Toplu yaslarda bu duvar yıkılır, duygular sınırsız özgürlüklerin tadına varır.
Yası matem denen Muharrem günleri inancımızın yas sürecidir. Yas, en önemli simgelerinden biridir. Bu direnişte teslim olmama ve acı çekme kararlılığına dayanır. Haksızlığa karşı direniş, baskı ve sindirmeler karşısında acıda birleşme inancımızda ortak ruh oluşturur. Deyişlerimize yansıyan acılar bu ortak ruhun ürünüdür. Muharrem orucu zorunlu yaptırım değil, içten gelen bir duygu bütünlüğü, acıya katılımdır.
Oruç
Oruç, özbenlik denetimini sorgulayan tapınım sürecidir. İstencin, isteğe egemen olma gücüdür. Doyumsuzluğu sorgulama, kendinde olanla yetinme bilincidir. Bütünü içinde bir borç, bir yükümlülük değil; sevgi ve acıyı paylaşma olayıdır. Dolayısı ile oruç günleri, inananlar için bir tür hüzün günleridir. Üç yasağın en sıkı uygulandığı zaman dilimidir. Bu zaman dilimi on iki günlük Muharrem orucu dönemidir. Oruç, iki İmamlar aşkına tutulan yas orucudur. On iki İmamları anma, onların yaslarını paylaşmayı amaçlar. Yaşam acılarla doludur. İnsan ruhunun derinlerinde biriken acıları topluca paylaşma, rahatlama ve dinginlik sürecidir. Bu günlerde eğlenceli konulardan uzak durulur,, eğlentili ortamlarda bulunulmaz. şörene dönüşen gösterişli etkinliklerden kaçınılır.. Geleneğin ruhu, bu yası hüznü duymada, o hüznü paylaşmadadır.
Oruç, Muharrem olayının yaşandığı acı günlerin anısına dayanmasına karşın, ay dönüşümüne göre düzenlenmiş zaman dizgesine göre tutulduğu için, aynı günlere gelmez. Yerleşmiş İslam inanç zaman dizgesi böyle bir uygulamayı zorunlu kılar. Yakın geçmişte denenen oruç günlerini güneş takvimine göre düzeltme girişimi doğru bir yaklaşım sayılmaz.
Aşure
Evrim süreci, geçmişle bütünleşerek geleceğe uzanır. İnsanlığın geçmişi, belli belirsiz bilgi kırıntıları içinde
Oruç sonrasında kaynatılan Aşure, kurtuluşu simgeler. Söylenceye göre Nuh’un gemisinin kurtuluşu ile son yiyecek kırıntılarının toplanıp, onlardan bir yemek yapılması anısına dayanır. Geleneğimizde, canlar arasında aşure dağıtma bu geleneğe dayanır. Aşure kurtuluşun muştusudur.

Haftanın Şiiri
Beekle/ Yaşar Kemal
Elbet bir gün, bütün çiçekler beyaz açar
Hür ve mesut bir şarkı halinde
Penceremizden uzanır nur.
İstediğimiz şekilde doğar gün,
Dilediğimiz gibi yağar yağmur.
Gökyüzüne hayranlığımız biter;
Kapımıza çırılçıplak gelen bahar,
Bir tohum halinde toprağa düşer.
Bizim için başka türlü eser rüzgâr
Bahçelerin aşinalığı artar.
Herkes gibi biz de doyasıya yaşarız hayatı
Yıldızlar dilimizle konuşur.
Elbet bir gün, bizim de sevgilim
Köyümüzde beyaz badanalı, bir evimiz olur…

Haftanın Sanat Gündemi
Oğuz Tansel 2021 Halkbilim Araştırma Ödülü
Üç kanatlı masal kuşu Oğuz Tansel Öz Türkçe ’ye olan tutku düzeyindeki sevgisiyle görkemli bir şiir dili yaratmıştır. 1940 kuşağının lirik ve özgün sesi, Salâh Birsel’in tanımıyla: “Doğa vurgunu, dağlarda duman duman ormanlardan, karlı uçurumlarda mavi sabahlardan geçip giden” ozan, halkbilimci OĞUZ TANSEL’i anılarda yaşatmak, Atatürkçü ve devrimci kişiliğini, toplumcu düşüncelerini ve yapıtlarını gelecek kuşaklara aktarmak, genç kuşakların dil duyarlılığını artırmak, yazınsal becerilerini değerlendirmek, halkbilim araştırmalarına heveslendirmek amacıyla, OĞUZ TANSEL HALKBİLİM ARAŞTIRMA ÖDÜLÜ verilmektedir.
Ödüle katılım koşulları:
1- Ödül bu yıl Halkbilim alanında bir araştırma yapıtına verilecektir. Ödüle bir kitap, dosya, yüksek lisans veya doktora tezi ile başvurulabilir. Kitap bütünlüğünde yayımlanmamış yapıtlardaki sözcük sayısı en az 40,000 olmalıdır.
2- Ödüle aday yapıtın 01.01.2020-31.12.2020 tarihleri arasında yayımlanmış kitap; yayımlanmamışsa, kitap oylumunda dosya olması gerekmektedir.
3- Ödüle son başvuru tarihi 31.01.2021’dir. (Postadaki olası gecikmeden düzenleme kurulu sorumlu değildir.)
4- Ödül, düzenleme kurulu ve seçici kurul üyeleri ve bunların birinci derece yakınları dışında tüm katılımcılara açıktır.
5- Ödül tek yapıta verilecektir.
6- Yapıt kitap bütünlüğünde yayımlanmış ise 7 adet gönderilmelidir. Daha önce yayımlanmamış yapıtlar, A4 boyutunda kağıda,12 punto ve 1,5 satır aralığıyla bilgisayarda yazılmış 7 ayrı dosya biçiminde düzenlenmiş olarak kargo ile gönderilecektir. Yayımlanmamış yapıtlar PDF formatında gönderilebilir.
7- Katılımcı, kısa özgeçmiş, iletişim bilgileri ve bir adet fotoğrafının bulunduğu ayrı bir zarfı yapıtıyla birlikte ulaştıracaktır. Bu maddede istenenler e-posta ile gönderilebilir.
8- Ödül tutarı 3,000 TL olarak belirlenmiştir.
9- Ödüle birden fazla yapıtla başvurulabilir. Ancak ödül, tek bir yapıta verilir.
10- Ödüle katılmak için gönderilen eserler iade edilmeyecektir.
11- Ödül töreni daha sonra bildirilecek bir tarihte yapılacaktır.
12- Seçici kurul, Doç. Dr. Mehmet Kalpaklı (Başkan), Prof. Dr. Işıl Altun, Ilhan Gülek, Doç. Dr. Cenk Güray, Prof. Dr. Metin Karadağ veMetinTuran’dan oluşmaktadır.
13- Başvurular [email protected] e-posta adresine veya şu posta adresine yapılacaktır: OĞUZ TANSEL TÜRK EDEBİYATI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ, BİLKENT ÜNİVERSİTESİ, FA BİNASI, BİLKENT 06800 ÇANKAYA, ANKARA.

Kuşadası Kitap Fuarı okurla buluşuyor
Kuşadası Kitap Fuarı bu yıl Aydın Büyükşehir Belediyesi, Kuşadası Belediyesi ve Toplumsal Yayın Grubu ortaklığında düzenleniyor.
Kuşadası Kitap Fuarı okurla buluşuyor
Kuşadası Kitap Fuarı bu yıl Aydın Büyükşehir Belediyesi, Kuşadası Belediyesi ve Toplumsal Yayın Grubu ortaklığında düzenleniyor.
19-29 Ağustos tarihlerinde Atatürk Anıtı önü, Atatürk Bulvarı’nda yapılacak olan kitap fuarında 22 farklı yayınevinin standı yer alacak. Ayrıca, 40 yazar da imza ve söyleşi etkinlikleriyle okurla buluşacak.

Dedektif Dergi-Zehirli Kalem Öykü Ödülü
Dedektif Dergi, bundan böyle her yıl bir öyküye Zehirli Kalem Ödülü verecek.
Polisiyenin sesini daha geniş kitlelere duyurmak, sevdirmek, polisiye edebiyatımıza yeni eserler ve yazarlar kazandırmak amacıyla yola çıkan Dedektif Dergi, bu hedefine yönelik önemli bir adım daha atmış bulunuyor.
Dedektif Dergi, polisiye öykü yazılmasını teşvik etmek ve edebiyatımıza nitelikli polisiye öyküler kazandırmak amacıyla, her yıl tekrarlanacak “Zehirli Kalem Polisiye Öykü Ödülü” adı altında bir polisiye öykü yarışması düzenlemiştir.
Yarışma, daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış ve Türkçe yazılmış polisiye öyküleriyle bütün polisiye yazarlarımıza açıktır.
Zehirli Kalem Polisiye Öykü Ödülü’ne başvuru için son tarih 25/Ekim/2020’dir. Sonuçlar ise, 15/Ocak/2021’de açıklanacaktır.
Yarışmanın Seçici Kurulunda Güzella Bayındır, Necati Göksel, Saniye Cancı Çalışaneller, Bürkem Cevher ve Şebnem Sezgin Canatalay bulunmaktadır.

Kartal Belediyesi, Neyzen Tevfik Şiir Yarışması’nın ilkini düzenliyor
Kartal Belediyesi’nin; ünlü ney ustası ve şair Neyzen Tevfik’i (Tevfik Kolaylı), gelecek kuşaklara tanıtmak, eski şiir türlerinden olan “hiciv”i ve şiiri özendirmek amacıyla bu yıl ilk kez düzenlediği ‘Neyzen Tevfik Şiir (Hiciv) Yarışması’ için başvurular alınmaya başlandı.
Yaşamı boyunca gericiliğe, baskı ve şiddete düşünceleri, yaşam biçimi ve şiirleriyle karşı çıkmış, laik Cumhuriyet’in yanında durmuş hiciv ustası Neyzen Tevfik’i, şiir üzerinden anmanın ve gündemde tutmanın konusunu oluşturduğu yarışma, tüm şairleri bekliyor.
Katılım Koşulları
1- Yarışma her yaştan, amatör ve profesyonel şairlere açıktır.
2- Katılımcılar yarışmaya en fazla 3 şiirle katılabilirler.
3- Yarışmaya gönderilecek yapıtlar, bilgisayar ortamında hazırlanmış olmalıdır.
4- Yarışmaya gönderilecek şiirlerin, hiçbir yerde yayımlanmamış olması gerekmektedir. Bir başka yarışmaya gönderilmiş ya da bir başka yayın organında yayımlanmış şiirler saptanması durumunda, yarışma dışı bırakılacaktır.
5- Katılımcılar yarışmaya eserlerinin sol üst köşesine yazacakları gerçek adlarıyla katılacaklardır.
6- Yarışmacılar kısa özgeçmiş, adres ve iletişim bilgilerini, eserlerinin ekinde mutlaka göndereceklerdir.
7- Katılımcılar ürünlerini 8 kopya olarak, 28 Aralık 2020 mesai bitimine kadar, Ebru Şahin/ Kartal Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü
Yukarı Mah. Belediye Cad. No:6, Kartal/İstanbul
Tel: 0216 280 58 06 adresine; elden, kargo ya da posta yoluyla iletmeleri gerekmektedir. Posta ve kargodan kaynaklı gecikmeden, belediyemiz sorumlu değildir.
8- Kartal Belediyesi, ödül alanların dışında, yarışmaya gönderilen şiirlerden istediği kadarını telif hakkı ödemeden kitaplaştırabilir.
9- Yarışmanın Seçici Kurul Üyeleri şu isimlerden oluşmaktadır:
Müjdat Gezen (Mizah Yazarı, Tiyatro Oyuncusu, Yönetmen)
Celal Ülgen (Hukukçu, Yazar, Şair)
Kandemir Konduk (Mizah Yazarı, Senarist)
Adem Uçar (Kartal Belediye Başkan Yardımcısı)
Cihan Demirci (Mizah Yazarı, Karikatürist, Şair)
Hüseyin Fidan (Şair, Yazar)
Dilruba Nuray Erenler (Şair, Eğitimci)
Niyazi Yaşar (Şair, Yazar, Eğitimci)

Bir Portre
Yaşar Kemal (1923 -2015)
Asıl adı Kemal Sadık Göğceli olan Yaşar Kemal, 1923 yılında Adana’nın Osmaniye İlçesi’ne bağlı Hemite Köyü’nde doğdu. Henüz ortaokul sıralarındayken halk yazınına duyduğu ilgi, onu folklor derlemeleri yapmaya yöneltti. O dönemde şiirleri, Adana Halkevi’nin yayını olan “Görüşler Dergisi” nde yayımlandı. Ortaokulun son sınıfındayken okulu bırakmak zorunda kalarak; ırgatlık, amelebaşılık, pirinç tarlalarında su bekçiliği, arzuhalcilik, öğretmenlik, kütüphane memurluğu gibi işlerde çalıştı. Bu arada Ülke, Kovan, Millet, Beşpınar Dergilerinde, şiirleri görüldü. 1951 yılında İstanbul’a yerleşerek, Cumhuriyet Gazetesi’nde fıkra ile röportaj yazarlığı yapmaya başladı. “Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün” başlıklı röportajıyla, Gazeteciler Cemiyeti Özel Başarı Armağanı’nı kazandı.
O yıllarda öyküleriyle de ilgi çeken sanatçının, 1952 yılında “Sarı Sıcak” adlı öykü kitabı yayımlandı. İlk romanı “İnce Memed” 1955 yılında çıktı. 1955-1984 yılları arasında öykü, roman, röportaj ile makalelerinden oluşan 33 kitabı yayımlandı. Yaşar Kemal, ilk romanı “İnce Memed” ile 1955 yılında Varlık Roman Armağanı’nı kazandı. 1974 yılında “Demirciler Çarşısı Cinayeti” adlı yapıtı, Madaralı Roman Ödülü’nü aldı. “Yer Demir Gök Bakır” Fransa’da 1977 yılında, Edebiyat Eleştirmenleri Sendikası tarafından yılın en iyi yabancı romanı seçildi. “Binboğalar Efsanesi”, 1979 yaz dönemi için Büyük Edebiyat Jürisi tarafından seçilen kitaplar arasında yer aldı.
1982 yılında uluslararası Del Duca Ödülü’ne layık görülen Yaşar Kemal, 1984 yılında Fransa’ nın Légion D’Honneur Nişanı’nı aldı. Yapıtlarında; Torosları, Çukurova’yı, Çukurova insanının acı yaşamını, ezilişini, sömürülüşünü, kan davasını, ağalık ile toprak sorununu,çarpıcı bir biçimde ortaya koyan yazarın eşsiz betimlemeleri, eserlerinin en önemli özelliğidir. 29 dilde yayımlanmış olan kitaplarıyla, dünya yazınında çok önemli bir yeri vardır.
28 Şubat 2015’de 92 yaşında vefat etti ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

Yaşar Kemal’in Şiirleri
Eserlerindeki kendine özgü şiirsel anlatımı, insan ve doğa betimlemeleriyle Türk Edebiyatının Homeros’u olarak nitelendirilen Yaşar Kemal; “Daha okuryazar olmadan işe şiirle başladım, Karacaoğlan gibi olma niyetiyle olacak. Sonra okula gittim, ilkokulda yaşlı halk şairleriyle çakıştığımı anımsıyorum. Hâlâ Kadirli’de bugünleri anımsayanlar var. İlk şiirimi söyledim ya, kötü bir şiirdi, Adana’da çıkan bir dergide yayımladım, on altı yaşındaydım. Sonra şiirlerimi Türkiye’deki birçok dergide yayımladım. 1963’e kadar şiir yazmayı sürdürdüm. Daha da arada sırada yazıyorum, çok da yazmak istiyorum. Belki de bir gün şiirlerimi, yenilerini de katarak kitap olarak çıkarabilirim,” demiş bir söyleşisinde.
İlk gençlik yıllarında, hikâye ve romandan önce, şiir yazmaya başlayan, romanlarıyla devleşen Yaşar Kemal’in şiirleri “Bugünlerde Bahar İndi” adlı kitapta toplanmış.

Ne Okusak?
1.Çanlar Kimin İçin Çalıyor/Ernest Hemingway/ Bilgi Yayınevi
2.Sanatın Işığında 78 Yıl/ Cevat Memduh Altar/ İş Bankası
3.Solmaz Hanım’la Bir Ömür/ İlhan Berktay/ İş Bankası
4.En Hüzünlü Eylül/ Osman Balcıgil/Destek Yayınları
5.Haayvan Çiftliği/ George Orwell/ Can Yayınları