Tarih kokan kentin çarşısında final mi? Eldeki hikaye, dönemin Antakya Belediyesi ile başladı! Ardından Büyükşehir Belediyesi devreye girdi ve en sonunda da AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman eliyle de konu, Ankara’ya, Bakanlık nezdine taşındı. Peki, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüsnü İşıkgör’ün “Çarşımızı yeniden dizayn edeceğiz” ifadesine, çarşı içindeki ‘unutulmuş’ tarihi çeşmeler de dahil mi?
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Antakya Belediyesi işbirliğinde gerçekleştirilecek “Uzun Çarşı Restorasyon Projesi” 1. Etap çalışması için düzenlenen bilgilendirme toplantısını izleyenler, yıllardır ‘yılan hikayesine’ dönen ‘çarşı’ tartışmalarının noktalanmasından memnun. Ancak ifade edilenlerin bir kez daha yarım kalmasından da endişeli.
-16 EYLÜL!-
Bugün itibariyle, Uzun Çarşı içinde, belirlenen proje başlığında çalışmaların başlaması bekleniyor. Ancak bu konudaki bilgilendirme toplantısında konuşan isimlerden biri olan İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüsnü İşıkgör’ün “çarşımızı yeniden dizayn edeceğiz” ifadesinde duran vatandaşların değerlendirmesi ve beklentisi şöyle:
U.M. >> Kurtuluş Caddesi’nden çarşıya girdiğinizde, orada bir proje çalışması görürsünüz. Eski Emniyet’in olduğu caddeden girdiğinizde de, son dönem başlatılan bir başka proje size bakar, siz de ona! Müdür Bey ‘yeniden dizayn’ demiş. Bu demek oluyor ki, yukarıdaki de aşağıdaki de iptal ve biz, yepyeni bir proje ile sıfırdan mı alıyoruz her şeyi? İkisi de çöp mü oldu şimdi?
J.H. >> Bizdeki söylem hiçbir şekilde değişmiyor. ‘Enkaz devraldık!’ O yüzden de, hiç kimse, görevi teslim aldığı kente ‘kalınan yerden’ devam etmiyor. Her şeye sıfırdan başlanıyor. Yapılanlar çöpe gidiyor. Onca masraf ve emek de. Bugünkü de buna benziyor. ‘Yeniden dizayn’ ne, mesela! Proje ne? Neye benziyor? Bu, öyle sıradan bir şehir peyzajı çalışması değil ki? Bir maket çalışması yap ve de ki, ‘işte çarşımız böyle olacak…’ Biz de anlayalım, neyle karşılaşacağımızı. İş yapma şeklimiz hiç değişmiyor.
B.M. >> ‘Hiç yoktan iyidir’, diyorum. Rezil bir haldeyiz, şehir olarak. Tarihi alanlarımız, kent peyzajımız, nehrin reklam panolarına gömülen tuhaf hallerimiz ve şimdi de bu! İyi bir şeyler olsun istiyorum. Ama merak etmiyor da değilim. Keşke kent insanı ile projenin neye benzeyeceğine dair paylaşımları olsaydı.
T.Ç. >> Ben, olaya biraz farklı bir açıdan bakacağım. Her şey güzel görünüyor. Ben, sonunda iyi bir iş çıkacağına da eminim. Peki, bu projeye dahil olan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, çarşı içindeki tarihi çeşmeler için de bir şeyler düşünüyor mu? Yıllardır yanlarına bile yaklaşılmayan ve her gün yanından geçip giderken içimin cız ettiği çeşmeleri kastediyorum. Dükkan yapsınlar, ama asıl işlerini de unutmasınlar!
-ÖNEMLİ!-
Çarşı için yapılacak her şey çok önemli. Çünkü burası, kentin yöresel kimliğinin de bir karşılığı. Burada ne çok modern çizgiler olmalı, ne de var olan dokuyu ortadan kaldıracak düzenlemeler. Bir esnafın dediği gibi… “Çalışmayı bilmiyorum ama… Ne yapılacaksa, aynen bizim hanımların işi gibi, dantel işler gibi yapılmalı!”
Gezginlerin bu konudaki yazıları ve anlatımları da, Çarşı’nın kent silueti içindeki yerine dair keyifli bir resim yerleştiriyor, Antakya çerçevesi içerisine.
“Farklı din, mezhep ve etnik kültürden insanların bir arada, asırlardır barış, hoşgörü, kardeşlik ve uyum içerisinde yaşadığı Hatay coğrafyasının önemli simgelerinden ‘Antakya Uzun Çarşı’; dar sokakları, birbirinden renkli dükkanları ve neredeyse her gün tanık olunan yoğunluğuyla dikkatleri çekiyor.
Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alması dolayısıyla, çok eski dönemlerden itibaren şehirde ticaretin merkezi konumunda bulunan Uzun Çarşı, merkez Antakya ilçesinde, adeta ticaretin kalbinin attığı yer olarak anılıyor. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmeyen ve içerisinde han, hamam ve camilerin bulunduğu çarşı, farklı meslekleri de içerisinde barındırıyor.
Çarşıda bulunan, 17. yüzyılda yapıldığı belirtilen Kurşunlu Han, ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Yüzyıllardır şehirde yaşayanlara hizmet veren çarşıda; defne sabunundan nar ekşisine, zeytinyağından meyan kökü şerbetine, künefeden tepsi kebabına kadar, yöreye özgü lezzet ve ürünlerini bulabilmek mümkün.
Yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden tarihi Uzun Çarşı, kent ekonomisinin adeta can damarı durumunda. Yaklaşık 3,5 kilometre uzunluğundaki çarşıyı her gün binlerce kişi ziyaret ediyor. Evliya Çelebi dönemindeki bazı bilgilere göre, o dönemde çarşıda 300 esnafın bulunuyormuş. Bugün ise bu sayının 2 bini geçtiği ifade ediliyor.
Çarşıyı özel kılan özelliklerden biri de, buradaki esnaflığın kuşaklar arasında geçmesi. Tarihi Uzun Çarşı’yı gezenler, Hatay’ın tescillenen künefesinin yapımını yakından izleme yanı sıra tadına bakma fırsatı da buluyor. Tabi bu tat, közde pişen haliyle servis ediliyor. Tescile de, o tescilin tarifine de uygun olarak hem de.”
-SORALIM!-
Bir vatandaşın ifadesinde geçen, Uzun Çarşı içindeki tarihi çeşmeleri, Uzun Çarşı Restorasyon Projesi 1. Etap çalışmasına dahil olan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne soralım.
Proje bağlamında dahil olduğunuz çalışma içerisinde, çarşı içindeki tarihi ve kültürel alanlar var mı? Bu alanlarda, sayısı belli olmayan çeşmeler var mı? Şu ana kadar gereken iyileştirmenin yapılmadığı çeşmeler için, Vakıflar bağlamında bir işbirliği söz konusu mu? Çarşı projesi bittiğinde, tarihi çeşmeler de hak ettiği görünüme kavuşacak mı?
-Tamer Yazar-