Koronavirüs salgını nedeniyle her alanda yeni normal düzen için hazırlık yapılırken, birçok belediye, mevcut bankları kaldırdı ama… “Sosyal mesafeli bank” da üreterek, vatandaşı yaşam alanında sahipsiz bırakmadı. Peki, Antakya özelinde kaldırılan bankların tenhalığında vatandaşa gösterdiğimiz adres ne oldu, bildik mi?
Hem hayat devam etsin, hem de salgın büyümesin! Bu amaçla her alanda önlemler de, düzenlemeler de alınmaya devam ediliyor. Türkiye’nin birçok yerindeki yerel idareler de, tedbirler kapsamında, vatandaşın kent içi yaşam düzenini yeniden şekillendiriyor. Oturma bankları, mevcut düzenleme başlıklarından bir tanesi.
-DÜZENLEME-
Antakya özelinde, parklarda ya da kent meydanlarında bulunan banklar, tedbir olarak kaldırıldı ya da yerinden söküldü. Yeni normal ile beraber eski uygulamaya dönülse de, kent meydanlarında bu uygulama hala yürürlükte. Vatandaş; oturmak, dinlenmek, soluk almak için oturacak yer bulamamanın sıkıntısında, süs havuzlarının duvarlarını çözüm olarak sahipleniyor.
Oysaki birçok belediye tarafından uygulama alanına sokulan “sosyal mesafe düzenlemeli” banklar için, “bizde de uygulanmalı” diyen çok olmuş ve Antakya Belediyesi’nden ya da Hatay Büyükşehir Belediyesi’nden, bunun sahiplenilmesi istenmişti.
Pandemi hassasiyeti ile beraber, belediyelerin Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne bağlı marangozhanelerinde tasarlanan yeni tip banklarda, iki kişi, birer metre mesafeyle oturabiliyor. Aradaki oturma kısmı ise kaldırılıyor. Böylece, bir bankta oturan iki kişi arasına, uygulama kapsamında sosyal mesafe de yerleştirilmiş oluyor. Böylece hem vatandaş kent içi yaşam alanlarından soyutlanmıyor, hem de belediyeler, sorunlara getirdikleri inovatif çözümlerle, kent insanı nezdinde memnuniyet yaratıyor.
-BİZDE Mİ?-
“Benzer bir uygulama neden Antakya’da yok” diyen ve Antakya’nın Ulus Meydanı’na ekli yorgun vatandaş görüntülerini paylaşanlar, eleştirilerini şu şekilde paylaşıyor:
P.B. >> En fazla iki kişinin oturabildiği ve kişiler arasında birer metre mesafe bulunan sosyal mesafe banklarına dair çok haber okudum bu süreçte. Bizde niye yok, diye sormadım değil! Hala da soruyorum. Bir şeyi yasaklamak kolay, ama çözüm üretmek hep zordur! Ama biz zoru değil, kolayı, yani yasağı tercih ediyoruz.
K.M. >> Ulus Meydanı’nın Antakya’ya bakan kısmına duran yeşil alana bakan banklar olsa ve biz, bu banklarda şöyle bir oturup keyiflensek, olmaz mı? En güzel yerleri buradaki işletmeler almış. Bir şeyler yiyip içmeniz lazım ki, bir boş sandalye elinize geçsin!
H.C. >> Ben, bu konuda belediyeleri suçluyorum, işletmeleri değil. İzin veren onlar. Çünkü bu da belediyeler için gelir kapısı. Bu alanları bedavadan vatandaşa bank eliyle kullandırtsa, ne para kazanacak ki? Her masa, sandalye, para demek.
T.B. >> Her gün buradan geçiyorum, öğlenleri. Kimi çarşıdan, alışverişten dönmüş, kimi yorulmuş, kimi terlemiş, kimi maskenin de verdiği nefessizlikle mola almak istemiş. Ama baktığında, oturacak yer bulamamış. Şimdilerde bu süs havuzu da olmasa, yer yok, çökecek! Bu kentin en güzel alanı burası, ama vatandaşın kullanımında değil!
B.V >> İki günlüğüne bu kente geldik, ama bir şey dikkatimi çekti. Yurt dışında da çok vardır bunun uygulaması ama… Burada bir karmaşa var! Kentin merkezi yerlerindeki kaldırımlar, işletmelerin masa sandalyesinin kullanımına açılmış. Tabi bu, resmi bir onay durumu mu, bilmiyorum! Sadece, görsel hiç de iyi değil! Yani, her kaldırım da bunu kaldırmaz, her meydan da! Abartırsanız, buradaki gibi kent içi işgale dönüşür. Amaç, kazan – kazan değil mi? Bir taraf para kazansın, ama diğer taraf da içinde yaşadığı kentten soyutlanmasın.
F.M. >> Tedbirler bitmedi, salgın da. O nedenle maske takıyoruz, dikkat ediyoruz. Ama şu güzel havaların keyfinde, ara ara durup dinlenmek de istiyoruz. O yüzden banklarımızı bize geri versinler. Yani vatandaşın şu hali onları sıkmıyor mu, rahatsız etmiyor mu? Bu hali sen ben görüyoruz da, belediye başkanı, Vali görmüyor mu? -Tamer Yazar-