Hatay yangını önergesi reddedildi
CHP Hatay Milletvekili Suzan Sahin’in Hatay’da çıkan yangınlar sonrası, yangınlarının önlenmesi ve erken müdahale için verdiği önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Gelişme, son yangınlarla büyük kayıplara uğrayan Hatay’da şok etkisi yarattı.
Milletvekili Şahin, önergesinin red edilmesine tepki gösterdi ve ormanları korumanın önünü kapatan, rant için yangınlara göz yumanların da en az ormanı yakanlar kadar suçlu olduğuna vurgu yaptı.
-Tüm zararlar karşılanmalı-
Milletvekili Şahin, red edilen önergesiyle ilgili Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Gündemimizde yine orman yangınları var. Orman Genel Müdürlüğünün verilerine göre son iki yılda 4.700 yangında 17.824 hektar orman alanı kül olmuştur. Ülkemiz yüz ölçümünün yüzde 27,2’sini kaplayan ormanlarımızın yüzde 57’si yangın riski yüksek alanlardadır. Hep söyledik, yine söylüyoruz: Yangınlara müdahale kadar yangını önleyici mekanizmaları güçlendirmek de önemlidir. Yangın yönetim planları oluşturulmaması hasarın boyutunu artırmaktadır. Yangınlara erken müdahale edilmesi, orman ve yangın emniyet yollarının inşası, ormanların korunması amacıyla 2018 yılının Kasım ayında yani tam iki yıl önce Meclis araştırması açılması için vermiş olduğum önergeyi bugün oylayacağız. Geçtiğimiz cuma günü Hatay’ın Belen ilçesinde başlayan ve İskenderun, Arsuz, Dörtyol, Erzin, Samandağ ve Yayladağı’na yayılan yangınlarla Hatay ve Türkiye büyük bir felaketle karşı karşıya kaldı. Hasar gören orman ve yerleşim yerleri sonrası görüldü ki bu Meclis araştırması çok değerlidir.
Belen’le eş zamanlı olarak birbirinden kilometrelerce uzakta İskenderun, Arsuz, Erzin, Dörtyol, Samandağ ve Yayladağı’nda da yangınlar çıkması sabotaj olasılığını güçlendirdi. Özellikle Hatay Büyükşehir Belediyemizin tüm ekipleri, Orman Genel Müdürlüğü ve diğer kurumlar ile çevre illerden gelen destekler ve tabii ki halkımızın da büyük desteğiyle çok şükür yangın kontrol altına alındı, can kaybı yaşanmadı. Rüzgârın olumsuz etkisiyle üç gün süren yangında maalesef Hatay’ın 300 hektar civarı ormanlık alanı ile 60’a yakın ev ve iş yeri, araçlar hasar görüp kullanılamaz hâle geldi; zeytin bahçeleri, elektrik direkleri, tarım alanları kül oldu. 500’e yakın aile mağdur, mağdur halkımıza anayasal görevi gereği devlet bu afet karşısında acil kira, eşya, nakit desteği yapmalı, tüm zararları karşılamalıdır. Güzel Hatay’ıma ve ülkemize bir kez daha geçmiş olsun diyorum.”
-Eksiklikler hasarların boyutunu arttırıyor-
Orman yangınlarının önlenmesi, söndürülmesi ve koruma görevinin Orman Genel Müdürlüğü’nde olduğunu, ancak Amanos Dağları’nın yoğun orman örtüsüne ev sahipliği yapan Hatay’da maalesef bir orman bölge müdürlüğü olmadığını söyleyen Milletvekili Şahin, konuşmasında şunlara yer verdi: “Orman yangınlarında araçlar üç saat uzaklıktaki Kahramanmaraş ilimizden gelmektedir. Geciken müdahaleler, orman yangın yollarının yetersiz oluşu, ormanlara belediye itfaiyelerinin girememesi ve sık bitki örtüsünden kaynaklı gerekli olan yangın söndürme uçaklarının eksikliği, hasarların boyutunu artırmaktadır. Yangın söndürme uçaklarının önemini her yangında acı bir şekilde görmemize rağmen neden yangın uçağı yok? Neden Türk Hava Kurumunun uçakları kullanılmıyor? Bu yönde neden bir yatırım yok? Daha geçen ay 3.500 hektar orman Samandağ ve Antakya’daki yangınlarda yok oldu. Her fırsatta, bölgemizde bir orman bölge müdürlüğü kurulmasını muhalefet-iktidar tüm vekiller Hükûmete duyurmak için çabalıyoruz.
Görevi orman yangınıyla mücadele olan, yangın eğitimi almış, bu alanda uzmanlaşan kadrolu personel için istihdam alanı açılmalıdır; yangın gözetleme kuleleri kurulmalıdır; orman köylülerine yönelik eğitimler artırılmalıdır ve tabii ki orman alanlarını korumak için yanan alanlarda kesinlikle başka bir faaliyete izin verilmemeli, yapılaşmaya izin verilmemeli, bu alanlar imara açılmamalıdır; bu alanlar ağaçlandırılmalıdır.
Hatay, yangınlar sonrası kamuoyunu meşgul eden üç iddiayla karşı karşıya kalmıştır: Birincisi, Türkiye’de toplam 766 alanda maden arama ihalesi yapılacağı, bu sahalardan 9 tanesinin de Hatay’da yer almasından kaynaklı madenlere yol vermek için bir sabotaj olduğu iddiasıydı. İkincisi, bu yangınların terör örgütleri tarafından çıkarıldığı iddiası olurken üçüncü iddia, trafo patlaması oldu. Eğer yangınlar trafo patlaması kaynaklıysa bu, TEDAŞ’ın yıllardır Hatay’a yatırım ve bakım yapmamasının sonucudur. Bir denetimi ve yaptırımı da yoktur. Rant uğruna Hatay’da 75 bin dönümlük alanda maden arama sahası açılacak olması Hatay halkını ne kadar tedirgin ediyorsa, yangının maden sahalarıyla ilgili çıkarılmış olma olasılığı da soru işaretlerine neden olmuştur.”
Mehmet ÖZGÜN