Yaşamın her sahasında ve her konuda şeffaf olmanın, gerçekleri gizlememenin ve onlarla yüzleşmekten korkmamanın zarar yerine yarar getireceği akıldan uzak tutulmamalıdır.
Gerçekle yüzleşildiği takdirde, ileriki zaman dilimi içerisinde bu yola başvuranların alınları açık, başları dik olarak toplum içerisinde rahatlıkla bulunabilecekleri, gizlenecek, saklanacak hiçbir şeylerinin olmadığını söylemek suretiyle sadece kendine değil, ailelerine ve bir yerleri temsil ediyorlarsa, temsil ettikleri o yerlere de yararlı olacakları bilinmelidir.
2020 yılı sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için sorunlarla ve olumsuzluklarla başladı ve aynı hızla devam ediyor.
Özelikle Covid-19 salgın hastalığı tüm dünyayı neredeyse esir almış bir durumda.
Bilim adamları Covid-19’un üstesinden gelebilmek ve salgını durdurabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama salgında, tahribatını yapmaya, can almaya devam ediyor.
İşte bu aşamada salgınla mücadelede başarılı olabilmek için şeffaf olma gerekliliği de kendini gösteriyor.
Dünyanın çeşitli ülkeleri pandemi ile mücadele ederken, yapılan tahribatı da gözler önüne sermek suretiyle vatandaşı uyarma ve dikkatini çekme yoluna giderek salgın hastalığının önüne geçme yolunda adımlar atıyor.
Bizde de başlangıçta önemsenmeyen Covid-19 salgın hastalığı, daha sonra gündeme getirilmiş ve istatistik bilgiler günlük olarak yurttaşların bilgilerine sunulmaya başlanmıştı.
Ancak belli bir süre sonra yapılan istatistik bilgi açıklamalarında şeffaf olunmadığı, gerçeklerin gizlendiği ve virüsle mücadelede tam anlamıyla başarılı olunamadığı yolunda kamuoyunda olumsuz bir izlenim oluşmaya başladı.
Öyle ki; bu doğrultuda açıklamalar yapılır ve uyarılarda bulunulurken, sorumluk mevkiinde bulunanların aksini söylemeleri nedeniyle de çelişkili bir durum ortaya çıktı. Ancak teknolojinin bu denli geliştiği bir ortamda gerçekleri gizlemenin uzun süre mümkün olamayacağı ve en sonunda gün yüzüne çıkacağı hatırdan uzak tutulmadığı içinde kısa sürede gerçek durumla karşı karşıya kalınmıştır.
Geçtiğimiz hafta bu durum sorumluluk mevkiinde bulunanlar tarafından dolaylı bir şekilde kabul edilip açıklandı.
Şeffaflığa dönülmesi üzerinde de ülkemizde ki korona salgın hastalığının boyutu net bir şekilde ortaya çıktı.
Bir salgının boyutunun gizlenmesi ile o salgının önüne geçmek mümkün değildir.
İnsan sağlığı ve yaşamı her şeyin üstünde gelir.
Elbette ki pandemi ile mücadele edilirken ekonomik sıkıntılar olacak ve bu yolda gereken önlemlerin alınması istenecektir.
Yaşanan ekonomik krizin üstüne birde pandemi nedeniyle oluşan ekonomik sıkıntı eklenince durum hiçte hiç açıcı olmuyor.
Ama ekonomik kriz olacak ya da daha da artacak diye virüsle mücadelede şeffaf olunmaması, gerçeklerin gizlenmesi ve salgının önemsenmemesi doğru bir yol değildir.
Bu nedenle her şeyin açık seçik ortaya konması, salgının önlenmesi için yapılması gerekenlerin acilen devreye sokulması suretiyle daha büyük kayıpların oluşmasının önüne geçilmelidir.
Bunu yaparken de uğranılacak maddi zararların en aza indirilmesi yolunda gereken adımlar atılmalı, kararlar alınmalıdır. İsrafa son verilmeli, ekonomik zararın insanca yaşama olanakları sağlanarak eşit bir şekilde paylaşılması suretiyle çözümlere gidilmelidir.
Bunlar yapılmaz ve gereken adımlar atılmazsa, ileriki günlerde zararın boyutunun daha da artacağı ve telafisinin daha da zorlaşacağı hatırdan uzak tutulmamalıdır.
Bunun içinde korkmadan, güven verici kararlar alma, şeffaf olma ve gerçekleri gizlemeden gereken mücadeleyi yapma ve özelikle alınacak kısıtlama kararlarından en çok zarar göreceklerin desteklenmesi yoluna gidilmelidir…
YORUMLAR