Nöbetçi Eczaneler
Antakyalı Edebiyatçı Yazar Ferit Sürmeli’nin “Burası Henüz Hiçbir Yer” adlı eseri Antalya’da ödüllendirildi
Muratpaşa Belediyesi tarafından Antalya Edebiyat Günleri kapsamında geleneksel olarak verilen öykü ödüllerinin sahipleri belli oldu. Etkinlikte En İyi İlk Öykü Kitabı ödülünü Antakyalı Edebiyatçı Yazar Ferit Sürmeli “Burası Henüz Hiçbir Yer” adlı eseriyle aldı ve iki bin liralık ödülün de sahibi oldu.
Seçici Kurul, Ferit Sürmeli’ye ilişkin ödül gerekçesinde “Burası Henüz Hiçbir Yer’de ilerlerken aslında yazarın ‘hiçbir yer’inde geziniyoruz. Ama ikili anlamda. Öncelikle yazı hiçbir yerden yazıldığını sürekli anımsatıyor. Bununla birlikte somutlaşmış bir gerçeklikte sürekli hiçlik vurgulanarak, yazının yaşamla bağı üzerinde duruluyor” ifadelerine yer verdi.
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, her yıl Türk edebiyatının önemli yazarlarını ve genç yazarları Edebiyat Günleri’nde Antalya’da bir araya getirdiklerini belirtti, bu yıl pandemi nedeniyle edebiyatçıları davet edemediklerini söyledi. Ancak Antalya Edebiyat Günleri kapsamında en iyi öykü ve en iyi ilk öykü ödüllerini vermeye devam ettiklerini ifade eden Başkan Uysal, “Antalya Edebiyat Günleri düzenleme kuruluna, ödül seçici kuruluna, edebiyatçılarımıza ve okurlarımıza teşekkür ediyorum. 2021’de sağlıklı günlerde buluşmak üzere edebiyat dolu günler diliyorum” dedi.
Kitabın yayımlandığı yayınevi Poesis Kitap’ta kutlama mesajında şunlara yer verdi: “Poesis Kitap olarak bugün çok güzel bir haber aldık. Yazarımız Ferit Sürmeli, ‘Burası Henüz Hiçbir Yer’ adlı eseriyle Muratpaşa Belediyesinin geleneksel hale getirdiği Antalya Edebiyat Günleri kapsamında En İyi İlk Öykü Kitabı ödülünü bir diğer kıymetli yazar Baran Güzel ile birlikte paylaşmıştır. Yazarımız Ferit Sürmeli’yi ve diğer katılımcı arkadaşları aldıkları ödüllerden kaynaklı tebrik ediyoruz.
Seçici Kurul, Ferit Sürmeli’ye ilişkin ödül gerekçesinde “Burası Henüz Hiçbir Yer’de ilerlerken aslında yazarın ‘hiçbir yer’inde geziniyoruz. Ama ikili anlamda. Öncelikle yazı hiçbir yerden yazıldığını sürekli anımsatıyor. Bununla birlikte somutlaşmış bir gerçeklikte sürekli hiçlik vurgulanarak, yazının yaşamla bağı üzerinde duruluyor.” Mehmet ÖZGÜN