Seçmen inandırılmalıdır…

Tarafsız kamuoyu yoklamaları, bugün seçim yapılsa AKP’nin oylarının önemli ölçüde düşeceğini ve Cumhur ittifakı ile birlikte hiçbir şekilde %50’yi bulamayacağını net bir şekilde bize gösteriyor.

Kamuoyu yoklamalarına göre tek başına AKP’nin oylarının %30 ve hatta bazı anketlere göre de % 30’un altına indiği şeklindedir.

Buna karşılık muhalefet kanadının ve özelikle iktidara aday olan CHP’nin oy oranının aynı şekilde yükselmediğini de ortaya koymaktadır.

İşte bu çarpık sonucun nedenleri üzerinde düşünmenin, durmanın ve
gereken önlemleri alma yolunda siyasi partilerin her türlü adımı atmasının zorunlu olduğu kanısındayız.

Bir gerçek vardır, o da seçmenin hatırı sayılır bir bölümünün AKP’ye sırt çevirdiği, yani bir dahaki seçimde oyunu AKP’ye vermeyeceği doğrultusundaki seçmen kararlılığıdır.

İşte garip olan ve üzerinde durulması gereken husus burada kendini gösteriyor.

İktidar partisine oy vereceklerin bir kısmı sırtını dönmüş vaziyette. Bu durumda üzerinde durulması gereken iktidar partisinden kopan oyların kime gideceğidir.

Doğal olarak iktidara verilmeyecek oyların muhalefet kanadına verilmesidir.

Ama görünen o ki; iktidar cephesine sırt çeviren seçmenin belli bir bölümünün olası bir seçimde kime oy vereceğini bilememesi ve bir kararsızlık yaşamakta olmasıdır.

Eğer iktidardan kopan seçmenin oylarının doğrudan muhalefet kanadına yönelmesi doğrultusunda bir hareket olmuyorsa, yani iktidarın oyları azalırken, muhalefetin oyları aynı oranda artmıyorsa, ortada bir garipliğin olduğu anlaşılmalıdır.

Bunun nedenleri üzerinde durmak ve muhalefetin oylarının neden aynı oranda artmadığını gördükten sonra da, buna göre bir yol haritası çıkarmak gerekir.

Yıllardır bu doğrultuda yazdığımız ve söylediğimiz üzere muhalefete oy vermeyen seçmenlerin ağırlıklı olarak bulunduğu bölgelere girmek ve neden muhalefet partilerine ve özelikle CHP’ye oy vermediklerini arayıp bulmak, bulduktan sonrada seçmenin bu doğrultudaki olumsuz görüşünü olumluya çevirebilmek için çaba sarf etmek gerekir.

Eğer bu yörelerdeki seçmen muhalefete oy vermiyor diyerek seçmene sırt çevrilir, ya da sorunları ile yakinen ilgilenmek suretiyle oylarını alabilme yolunda çaba sarf edilmez ise, daha uzun yıllar iktidar hayali tam olarak gerçekleşmeyebilir.

Demokrasi tarihimizi bilenlerin çok iyi hatırlamaları gereken bir husus vardır: Bir zamanlar Cumhuriyet halk partisinin oyları %40’ın üzerine çıkabilmiş idi.

O tarihteki ortam bugünkü kadar olumsuz koşulları içermediği halde, CHP’nin oy oranı % 40 ‘ların üzerine çıkabildiğine göre, bugünkü daha ağır olan olumsuz koşullar göz önünde tutulduğunda çok daha rahat bir şekilde % 40 ‘ların üzerine çıkması gerekir.

Yeter ki o tarihlerde yapılan çalışmalar ve arayışlar içine girilsin.

Bu nedenledir ki; muhalefetin ve özelikle CHP’nin oy alamadığı seçmenlerden oy alabilmesi yolunda gereken çalışmalar yapılmalı ve seçmenin tutumu incelenmek suretiyle olumsuz durumun olumluya dönüştürülmesi için gereken adımlar atılmalıdır.

Bunlar yapıldığı, oy alınmayan yörelerdeki sorunlar masaya yatırılarak çözümü için gereken adımlar atıldığı takdirde, bilinmelidir ki ilk seçimde muhalefet kanadı çoğunluğun oylarını alacak ve iktidar olacaktır.

Meşhur bir söz vardır: Un var, yağ var, şeker var, ama helva yapılamıyor.

İşte bugünkü tabloda buna benziyor. Muhalefetin çoğunluğu sağlayabilmesi için her türlü koşul var, ama ne yazık ki gereken değerlendirme yapılamıyor, seçmenin sorunlarına sahip çıkılacağına ve sorunlarının çözüleceğine dost olunduğuna, onların sorunlarının çözümü için çaba sarf edeceklerine, siyasi hasım değil siyasi dost olduklarına seçmen inandırılamıyor.

Oysaki; seçmen inandırılmalıdır…

[email protected]