Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av. Nabi İNAL

Vatandaşın sesini duymak…

İşyerleri peş peşe kapanıyor…

Şirketler birbiri peşi sıra kapanış kararlarını yaşama geçiyorlar…

İflaslar çığ gibi artıyor…

Vatandaşlar ekonomik çöküntünün altında eziliyor…

Halk ekmek kuyrukları giderek artıyor…

Kalitesine bakılmaksızın ucuz ürün arayışları….

İşte böylesi bir ortamda, bireyler evlerine bir lokma ekmek ve katık götürebilmek için uğraş vermekte, bunun mücadelesini yapmak suretiyle günü kurtarmaya çalışmaktadır.

Açım diyenlerin çığlıkları giderek artıyor.

Yine pandemi nedeniyle artan ekonomik kriz insanları neredeyse nefes alamaz duruma getirmiştir.

Bu nedenle de gereken önlemler alınmakta, gereken adımlar atılmaya çalışılmaktadır.

Böylece dünya bu durumdan kurtulabilmek için uğraş vermekte ve neler yapılacağını araştırmakta, ekonominin kuralları içerisinde de gereken adımları atma yoluna gitmektedir.

Bizim de aynı doğrultuda hareket etmemiz ve gereken önlemleri almak suretiyle ekonominin kurallarını yaşama geçirerek krizden kurtulmamız için adımlar atmamız gerekir.

Ancak bunlar yapılırken bazı yanlışlarında yapıldığını görmekte ve izlemekteyiz.

Bir tarafta yoksulluk ve sıkıntı, buna ek olarakta yapılan sözleşmelerin getirdiği yükü taşıma durumu.

Öbür yanda bu sözleşmelerin uygulanması suretiyle elde edilen kazançlar.

Vatandaş bu ekonomik sıkıntı içerisinde kıvranırken, geçmediği köprünün, tünalin, kullanmadığı yolun, yararlanmadığı hastanenin ve buna benzer kurum ve kuruluşların, dolar cinsinden parasını ödemekle karşı karşıya kalmaktadır.

Yine ekonomik sıkıntı içerisinde mücadele edilirken, gereksiz harcamaların, bu ortam içerisinde yapılmaması gerektiği halde yapılmasına başlanması suretiyle devlet hazinesinden sarf edilen paralar. Oysaki bunların hiçbiri yapılması zaruri olmayan, lüks olarak tanımlanacak işlerdir. Medyaya yansıyan haberlere göre de, aşı için gereken paranın ödenmesinde bile sıkıntı yaşanıyor.

İşte ülkemizdeki ekonomik sıkıntı ve görüntü bundan ibarettir.

Bu nedenle durumu iyice analiz etmek ve bu yaşanan sıkıntılı ortam içerisinde gereken tasarruf yollarına gitmek suretiyle krizi en az zararla atlatabilmek için gerekenler yapılmalıdır.
Bunlar yapılırken de, tüketim yerine üretim ön plana alınmalı ve üreten bir toplum olmanın yolları yeniden aranıp bulunmalıdır.

Yapılan yatırımlarda da bu ilke ön planda tutulmalı, katma değeri yüksek olabilecek yatırımlara yön ve hız verilmelidir.

Elbette ki her yatırımın bir yararı vardır. Ancak yapılan yatırım üretime yönelik olmadığı, katma değer sağlayacak bir durum ortaya çıkarmadığı takdirde, yaşanan ekonomik krizden kurtulabilme yolu ve zamanı daha uzun ve meşakkatli olacaktır.

Bu nedenle ekonomistlerin eleştirilerine kulak vermek, vatandaşın sesini duymak ve ekonominin gereğini yapmak suretiyle yeniden düzlüğe çıkabilmek için gereken yapılmalı ve gereken adımlar atılmalıdır…

[email protected]

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER