Ağladı, Ağlattı…
Anne Emel Korkmaz: “Alişimi sahiplenen o kadar çok insan var ki… Onlar sayesinde bugün buradayım ve bu şekilde ayaktayım.Herkese teşekkür ediyorum. Yanımızda olan, Alişimi unutmayan, Alişimi anan herkese teşekkür ediyorum.”
Ali İsmail Korkmaz Vakfı, Eskişehir Tabip Odası, TMMOB, DİSK ve KESK’in düzenlediği Ali İsmail Korkmaz Yaşam Ödülleri’nin üçüncüsü, Prof. Dr. Korkut Boratav ve Dayanışma Akademileri’ne verildi. OHAL kapsamında KHK (Kanun Hükmünde Kararname) ile üniversiteden ihraç edilen Prof. Dr. Korkut Boratav’a ve barış bildirisine imza attıkları gerekçesiyle üniversiteden ihraç edilen barış akademisyenlerinin kurduğu Dayanışma Akademileri’ne verilen ödüller için Eskişehir Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene katılım ise büyük oldu.
-ÖLDÜRÜLDÜĞÜ YER-
Eskişehir’deki etkinliklerin başlangıcı, Ali İsmail Korkmaz’ın saldırıya uğradığı ‘Kurtuluş Mahallesi-Sanayi Sokak’taki ekmek fırının önünde gerçekleşen anma töreni ile oldu. Anma etkinliğine Ali İsmail Korkmaz’ın Babası Şahap Korkmaz, Annesi Emel Korkmaz, Ağabeyi Gürkan Korkmaz, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ile yaklaşık 150 kişi katıldı. Ali İsmail Korkmaz için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından, “Ali İsmail Korkmaz Ölümsüzdür” ve “Karanlığa teslim olmayacağız” sloganları atıldı. Saldırının yaşandığı sokağa ilk kez gelen Anne Emel Korkmaz ise buradaki anma sırasında gözyaşlarını tutamadı.
-ÜZGÜNÜZ-
Burada bir konuşma yapan, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Eskişehir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Neşet Ayakanat şunları söyledi:
“Bizler, bu kente büyük umutlarla gelmiş olana, Ali İsmail’e sahip çıkamadık, üzgünüz. Daha büyük üzüntümüz, davasına da bu kentte sahip çıkamadık. O güne kadar birçok kritik davada bu şehir güvenli şehir olarak görülüp, davalar bu kente taşınırken, ne yazık ki Ali İsmail’in davasında bir anda güvensiz şehir haline dönüştürülüp davası da bizlerden kaçırıldı ve tahmin ettiğimiz gibi faillerin suçları ispatlanmışken, aldıkları cezalar ne bizleri ne kamuoyuna ne de vicdanları tatmin etmedi”
-ÖZGÜR DÜŞÜNCE-
Eskişehir Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle Ali İsmail Korkmaz Yaşam Ödülü’nü alan Prof. Dr. Korkut Boratav ise aldığı ödüle dair konuşurken şunları söyledi:
“Yaşım ve deneyimlerim içerisinde birkaç tane ödül aldım. Bugün bana verilen Ali İsmail Korkmaz Yaşam Ödülü, özellikle onur duyduğum bir ödül. Bu genç kardeşimizin, erken yaşta, üniversite öğrencisiyken hayattan kopmasının dramatik ve trajik boyutu bir yana, aynı zamanda Türkiye’nin yakın tarihinin en aydınlık, en demokratik, en ziyade özgürlük tutkusunu yansıtan Haziran kalkışmasının simgesidir. Bu da beni ayrıca mutlu kıldı. Böyle bir ödülü bana verdikleri için mutlu oldum. Bu ödül, benimle beraber, üniversite tasfiyelerinin sonunda Akademik Dayanışma Platformu’nu oluşturan meslektaşlarımıza da verildi. Üniversitelerin üzerindeki ağır tasfiye sürecine ve baskıya karşı, ‘Meslek dışarıda da yapılır… Bu meslek için kurumsal çerçeveler gerekli değildir… Özgür düşünceyi susturmak mümkün değildir…’ diyen arkadaşlarımıza verilen bu dayanışma ödülü beni ayrıca mutlu etti.”
-CANIM YANIYOR-
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Ali İsmail Korkmaz Yaşam Ödülleri için Eskişehir’de bulunan Emel Korkmaz ise bu duygusal birliktelik için söyledikleri ile bir kez daha kalplere dokundu:
“Ben, Alişımi, bundan tam 4 yıl önce kurban verdim. Yaşamak için 48 gün direndi, ama maalesef sonunda yenik düştü. Bugün yine Eskişehir’deyim. Canım yanıyor. Ali’nin darp edildiği sokağa ilk kez olarak bugün geçtim. Keşke gelmeseydim. Ben, çok sapa bir yer olduğunu biliyordum. Kimsenin ulaşamayacağı bir yer sanmıştım ama… Değilmiş. Şehrin ortasında, herkesin görebileceği bir yerde darp edilmiş. Ve bunu yapan canilere kimse ‘dur’ dememiş. En çok buna canım yanıyor. Hiç bir tane bile vicdanlı insan çıkmadı mı? ‘Ne yapıyorsunuz, bu çocuğu niye darp ediyorsunuz’ diyemedi mi? Çok canım yandı. Aslında son dört senedim canım yanıyor. Yavrumla en son 2 Haziran’da konuşmuştum. Dün gibi… ‘Yeni bir eve taşınmak için kontrat imzalamaya gideceğim’ demişti. Uzun konuşamadık. Zaten o günden sonra oğlumun sesini duyamadım.”
-YAPAMADIKLARI İÇİN-
Oğlunun ölümünün ardından kurulan Ali İsmail Korkmaz Vakfı’na ve Vakıf ile beraber hayata geçirilen projelere de değinen Emel Korkmaz, şöyle konuştu:
“Ali İsmail çok aktif bir çocuktu. Hayata bağlı bir çocuktu. Doğaya, insanlara, hayvanlara, topluma yararlı bir birey olmak için çaba sarf eden bir çocuktu. O yüzden, Ali’den sonra bizim bir kenara çekilmemiz, sadece onun yasını tutup gözyaşı dökmemiz ona haksızlık olurdu. Bundan dolayı, Ali’nin ölümünden bugüne hep bir mücadele veriyoruz. Çünkü Ali İsmail 18 yaşına kadar çok şey yaptı ve yapmak isteyeceği de çok şeyi vardı. Onun yapmak isteyip de yapamadığı şeylerin devamını getirme amacıyla onun adına bir Vakıf kurduk. Şu an Vakıf çok güzel bir şekilde işliyor. Gençlerimiz geliyor. Dershaneye giden çocuklarımız gelip de orada ders çalışıyor. Arkadaşlarıyla çaylarını içip sohbetlerini ediyor. Vakıf bünyesinde onların kullanımına açık, yaklaşık 11 bine yakın kitaptan oluşan bir de kütüphanemiz var. Ali İsmail bugün belki bedenen yok, ama ruhen orada yaşıyor. Onu yaşatıyoruz.”
-SAHİPLENDİLER-
Eskişehir halkının, Ali İsmail’i bir evlatları, bir kardeşleri gibi bağırlarına bastığını söyleyen ve bunun için herkese bir kez daha teşekkür eden Emel Korkmaz, “Ali severek gelmişti Eskişehir’e. Ağabeyi de Eskişehir mezunu. Çok severek geldiği bir yerden, onu mezuniyeti ile değil de tabutla almak, kefenle almak hala canımızı yakıyor. Eskişehir dendiği zaman, yüreğim kan ağlıyor. Ama bunun yanında, Eskişehir, Ali İsmail’i bir evladı ve bir kardeşi gibi gördü, onu sahiplendi. Bugün de bir sürü insan yanımızdaydı. Yanımda oldukları için, Alişimi unutmadıkları için hepsine bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.
-EVLAT ACISI-
Yaşadığı acının yorgunluğunda konuşan Emel Korkmaz’ın son mesajı ise herkese oldu:
“Allah hiçbir anne babaya evlat acısı yaşatmasın. Biz gerçekten çok büyük acılar yaşadık. Ali, bir trafik kazası sonucunda ya da bir hastalık sebebiyle gitmedi. 8 Vahşi insan tarafından, ki insan da diyemiyorum… Denmez de… Onlar tarafından katledildi. Ama sadece Türkiye’de değil, Dünya’da Alişimi sahiplenen o kadar çok insan var ki, onlar sayesinde ben bugün buradayım ve bu şekilde ayaktayım. Herkese teşekkür ediyorum. Yanımızda olan, Alişimi unutmayan, Alişimi anan herkese teşekkür ediyorum.” -Tamer Yazar-